Araplar Kardeşim değil !

Değerli Dostlar,

Uzun zamandır yazmamıştım. Ancaki, şeytan biraz dürttü. İçte ve dışta çok fazla gelişmeler oluyor, Köşeme çekilmiştim ama daha fazla sessiz kalamayacağım. Buradan sizinle bir kaç şey paylaşmak istiyorum..  Biraz uzun bir yazı ama okumanızı rica ediyorum. Fikrinizi de paylaşırsanız sevinirim.

Son zamanlarda, İslami Coğrafya'da pek de hoş olmayan durumlar söz konusu.

Öncelikle, şunu ifade etmek istiyorum ki, cinsi, rengi, mezhebi, milliyeti ne olursa olsun,  türü insan (hayvan da olsa fark etmez) olan canlının bir başka canlı türü olan insan tarafından, hayatının feci bir şekilde sonlandırılması, insanlık etiketine sığmayacak ve yakışık almayacak bir durumdur. Suriye ve Mısır'da her gün onlarca, yüzlerce insan katlediliyor. Neden peki ? Suriye'de Mezhep kavgası, Mısır'daki ise siyasi.. Yani muhalifse öldürülmeli. Her ne kadar Suriye'deki de benzer bir durum olsa da orada mezhep daha çok öne çıkıyor. Benzer durumlar, farklı İslam ülkelerinde de var. İnsanlar, ya İslami terör örgütünün militanlarında katlediliyor, ya basit çeteler tarafından kurşuna diziliyor. Keskin nişancılarla rastgele öldürülüyor.

Bu insan katliamı baktığınız zaman yalnız İslam coğrafyasında var. Ve bu insanlar Müslüman. Ama Müslüman kanı dökmenin farkındalar mı acaba ? Peki bu neden bir başka coğrafya'da değil de, İslam coğrafyasında ? Bu düşündürücü. Bir de işin ilginç yanı şu . Ölen de, öldüren de, kurşun sıkan her iki tarafta "Allahu Ekber" diyor. Peki bu Allah kimin ? Ölenin mi ? Öldürenin mi ?

Bugünkü Müslüman coğrafyasındaki insanların 700 yıl önceki cahiliye döneminde farkı ne ? O zamanlar ellerinde kılıç, bıçak mızrak vardı ve yine insanları katlediyorlardı. Bugün ise gelişmiş silahlar var ve insanlar katlediliyor. Peki ne için ?

Bu soruyu önce bu insanlar kendilerine sormaları gerek. Ancak, doğruyu ve doğru yolu bulmaları biraz zor. Birçok medeniyete, bilime, sanata ev sahipliği ve liderlik yapmış İslamiyet, şimdiler de kan gölünde yok olmak üzere..

Peki bunun arkasında ne ve kim var sorusunu sorduğumuzda, verilecek cevaplar çok maddeli. Ama en büyük seçenek, ABD, İsrail, Batılı devletler... Olabilir mi ? Neden olmasın.. Araplar hiçbir zaman bir millet olamadılar. Ümmetçilikten ve aşiretçilikten öteye geçemediler. Bunu biraz Mısır başarmıştı. Onu da şimdi mahvediyorlar.. Tarihte de olmadı mı ? Araplar tarihte hep bu tuzağa düştüler. Hatırlayın, Osmanlı'yı İngilizlerle bir olup sırtından vuran Araplar değil miydi ? Sina çöllerini Osmanlı askerine mezar yapan yine Araplar değil miydi ?

Peki bugün ? Bugün de yine en büyük kazığı Türklere atan Araplardır. Örnek çok. Ancak, birkaç örnek vermeye çalışayım. Bugün aşiret kurallarını biraz daha modernize eden, petrolden gelen para ve altının içinde yüzen, hatta öyle ki, altın tabaklarda yemek yiyip, som altın klozetlere oturan bu kral ve prensler devleti Arabistan, bugün Mekke ve Medine'de Osmanlı'nın tüm izlerini siliyor. Bir zamanlar Osmanlı'nın olan o topraklarda, batılı devletler sayesinde bu zenginliklere ulaştılar. Bir zamanlar Osmanlı'dan Türkten tir tir korkan Araplar, Türkiye'ye siyaset dersi veriyorlar, paraları ile ülkemizi satın almaya çalışıyorlar. Tabi buna kimin ve hangi sistemin çanak açtığını malum. Ancak, Araplar, kendi çıkarlarının haricinde kimseye iyilik yapmazlar. Onlar için var olan prensip, para, petrol, refah ve şımarık bir yaşam biçimidir. Arapların kendilerine bir hayrı yoktur ki, başka Araplara olsun.

Bakın İslam coğrafyası bir gerçektir ancak, İslam birliği hikayedir. Nedeni ise çok basit. Dünya'nın her tarafında Müslümanlar katledilirken, her ne kadar farklı sebepler olsa da, bir tek Türkiye'nin sesini çıkartması ilginç değil midir ? Neden İslam devletleri bir araya gelip, siyasi karar alamıyorlar ? Neden gerektiğinde, bir olup, birlik olup, bir askeri müdahaleyi tartışmıyorlar. Neden batılı devletlerin ağzının içine bakıyorlar. Çünkü mecburlar. Çünkü, bugün bütün arap şeyhlerinin, prenslerin paraları Avrupa ülkelerinde.. Abd pek çok Arap ülkesinde (Arabistan, Bayreyn, kuveyt, vs..) üs kurmuş. Onları sevmemesine rağmen, onlarla iç içe yaşıyor. Normal de Araplar, Yahudileri sevmez. Ancak, pek çok arap iş adamı İsraillilerle iş ortaklığı kurmuş durumdalar. Son bir soru. Neden zengin Arap ülkeleri, fakir Arap ülkelerine maddi yardımda bulunmaz ve o ülkelerin kalkınması için çaba sarf etmez. Bugün Afrika coğrafyasında, açlıktan kırılan pek çok Müslüman halk var. Neden onların açlığı için ellerini ceplerine atmazlar da, benim ülkemde, camilerde onlar için para dilenilir ?

Bu sorular çok. Ama hiçbirinin cevabı tam olarak gelmez. Çünkü onlar kendilerine Müslümanlar. Onlar kendi dinlerinin özünü inkar edenlerdir. Onlar, İslamiyeti farklı görüş açılarından uygulayanlardır. Oysaki İslamiyet tektir, birdir, özdür.. İslamiyette, öldürmek, katletmek yoktur. İslamiyette, bir Müslüman açken, senin tok gezmen doğru gösterilmez.

İslamiyet bugünkü Arabistan'ı içine alan Arap coğrafyası denilen yerde doğmuş. Ama gelin görün ki, Araplar, kendi dinlerini özünden saptırmışlar. Hangisi hakiki Müslüman ?İslam 'Müslümanlar kardeştir ' der. Bunlar, bir zaman Osmanlıyı katlettikleri gibi kardeşini katlediyor. Müslüman kardeş değil, kalleştir.

Tamam, insanlık adına katledilen Müslümanların arkasından dua edelim. Bu yapılanlar karşısında susmayalım ama kimse kusura bakmasın, bir zamanlar Türkü de katletmiş olan benim kardeşim değil. Bugün bir Filistin'e bile sahip çıkamayan, diğer Müslüman coğrafyalarındaki insan ıyımına bile ses çıkartmayan Araplar, hatta Müslümanlar benim kardeşim, dindaşım değil. Kabul etmiyorum onalrı. Vicdanım kabul etmiyor. Onların dini de benim dinim değil. Benim Müslümanlığım bana yeter.

Bugün, Türkiye siyaseti, benim kardeşim olmayan, ırkım da olmayan bir insanlığa kardeşçe yaklaşıyor ama öbür taraftan, gerçekten ırktaş ve de kardeş olduğumuz toplumlara sırtını dönüyor. Bu ne kadar kabul edilebilir ?

Son sözüm siyasetçilere;

Kimsenin yalakalığını yapmam, sırtını sıvazlamam. Dokuz köyden kovulacaksam da, doğru bildiğimi söylemekten de çekinmem. Ülkemdeki Cumhuriyeti elinin tersiyle iteceksin, sonra da Rabia'ya sahip çıkacaksın. Ülkendeki insanlara kötü davranacaksın, sonra da Mısırlılara sahip çıkacaksın. Kendi ülkende demokrasiyi tüketme noktasına geleceksin, Mısır'a demokrasi dersi vereceksin. Kendi ülkende, polis zulmunden insanlar ölecek, uçaklardan atılan bombalarla insanlar katledilecek, sonra da Mısır'da insanları öldüren askerlere insanlık dersi vereceksin. Böyle mantıksızlık olur mu ?

Benim ne mantığım, ne inancım bunu kabul eder.

Allah zulum altında olanların yardımcı, zulmedenlerin de cezalandırıcı olsun.