Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ocak '08

 
Kategori
İnançlar
 

Arayışın Bulgusu (1) Ra'mı Mitra'mı?

Arayışın Bulgusu  (1) Ra'mı Mitra'mı?
 

Mısır antik yazı örneği holodeck3.net(ra'nın gözü)


Son iki yüz yıl, insanlığın metaryalist felsefenin etkisiyle manevi inançlarından kısmen de olsa soyutlandığı bir dönemdir. Globalizmin dünya ekonomisini entegrasyonu gereği hukuk sistemi ve inanç dünyasını da kaderi öne çıkaran dini atmosfere yönelmesiyle yeni bir düşünce ve inanç’a yönelme rüzgarı dünya kamuoyunu etkilemiştir.

Sosyalist – komünist devlet ve ekonomilerin de çökmesiyle sosyalist ve ateist çevrelerinde kendilerini inanç boşluğunda hissedişleri gereği olsa gerek, antik dönem öncesi inanç metot ve felsefi kuramlarında arayışa girmiş durumda oldukları anlaşılmaktadır.

Bu bağlamda genel sosyo-psikolojik tomlumsal karmaşıklığında sisli çözülmüşlüğünden oluşan boşluktan yararlanılan alanda spritualism-erotizm değerlendirmesiyle Tüm inanç sistemlerinin başlangıcına yönelik atıflarla Hermestizm-mitra inanç sistemine yöneltme çabaları görülmektedir. Genel anlamı ile iyiye yöneltme fikirlerinin oluşturduğu bu düşünce sistemlerinin alanından faydalanılarak Dünya ve ülke kamu oyunun dikkatleri gündem politikalarından saptırılarak, düşünce dünyası işgal edilmektedir.

Yüzyılları aşkın ateist felsefe ve destekcisi sosyo-siyasal ve ekonomik ideolojilerinde etkisi ile kendi toplumunun dinine önyargılı sağukluk psikolojisi nedeniyle uzak kalmış ve şuur altına tepkisel birikim depolamış insanlar; fıtraten duyduğu açlığı bu yeniden ortaya sürülen akımlara kucak açmaktadırlar.

Ancak bu zafiyetten istifade eden yine kapitalist globalizmin gelişimini göz ardı edilmesini sağlayan bir işlevle yeni tartışma ortamları ve malzemeleri üretmektedirler. Bunlar son zamanlarda basın yayın ve sanal alanlarda reytig toplamaya yönelmiş ve kitapları bestseller listeleri oluşturmuştur.

Bu kategorinin ilk kitaplarından RA serisi bu girişimin ilk örnekleridir. “ Ra” eski mısır da güneş tanrısı olarak bilinen, başında bir disk bulunan şahin başlı insan heykelleri – hieroğlifler ile sembolize edilen, Mısır firavunlarının Kef’ren’den başlayarak onun soyundan geldiklerine inandıkları ve daha sonra da devletin resmi tanrısı durumuna getirdikleri tanrı sembolleridir.

Bu inanç sistemleri zaman içinde eski tanrı imajı Atum’la özdeşleştirilerek Amun-Ra daha sonra da Horus’u da kapsayarak Ra-Horus ismini almıştır. Ra’nın sembolü güneştir. Monoteizmin ilk belirteci olarak tek güç merkezi imgesi ile diğer tanrısal öğeleri kendi alt versiyonları durumuna getirmiştir. Bu düşünce sistemi mısırı teokratik sisteme sokmuştur. Amon-Ra, Greek ve roma da Jüpiter olarak sembolize olmuştur.

Realitede kalmak ve Hermestizm’inde ve bunun filozofik söylemlerininde (içsel-duyumlar) rasyonalist düşünmeyi benimsemesine rağmen son yılların illüzyonist vari sunuşları ile ortaya koyulan kitapları aslında bu düşünce sistemine de uymamaktadır. Realitede kalmak her şeyden faydalıdır. Bilimle hareket edersiniz. Bilimde tabiatın, arzın, kainatın yaratılış sırlarının açılımıdır.

Ama “Ra” ve benzerleri öylemi ! Hayali olarak var telakki edilen bir taraf oluşturulup diyalog gibi gösterilen aslında monolog, bir hayali söyleşiler senaryosu. “Bilimin yapılması kelime ve bunların organizesi ile oluşur. Bunlara dayalı insan ürünleri gelişmeye ve oluşmaya başlar” denmekte ancak pozitif deneysel olabilirlikle yakından ilgisi bulunmamaktadır. Belirtilen yazı içeriklerinde (RA) da diğer gezegenlerin konuşma ve ad vermeden telepati ile işi bitirdiklerini anlatıyor. Konuşmaya gerek olmayan yerde konuşmayı nereden biliyorlar da dünyalı ile nasıl konuşacaklar. Dünyalı da mı aynı frekansa ışınlanmış, pozitif bilimin haberi yok.

Söz konusu kitap da ara sıra TV yayınlarında magazinel olarak yayınlanan şarlatanların şifacı adı altında takdim edilmesi, “Uzakdoğu da görünmez tarzda açık eliyle (bedenin içine elini sokarak) ameliyat yapıyorlar” Trans’a yatırılan denek’in üstünde İncil, mum, tütsü, su kadehi gibi hurafe objeleri kullanılması neden konuşma gereği bile duyulmayan bu iletişim aşamasındasınız da bu aksesuarlara neden gerek duyuluyormuş. Gelişmiş bir medeniyetle bu hurafe objelerine ne gerek olabilir ki. Bu yazım içeriğini ancak gülerek hafifsersiniz yada hiç işiniz yoksa okumuş olmak için okursunuz.

Mısırlılar konuşmaya bile gerek olmayan medeniyetle işbirliği içinde bugüne kalan arkeolojik eserleri yaptılarsa neden çürüyecek mumyalara ihtiyaç duyulmuş alıp götürelerdi. Veya geldikleri araçlardan bazılarını veya eşyalarını firavunlara hediye edip bugün lahitlerinden çıkması gerekirdi.

Titreşimlere bile hakimiyet sağlayan sistem piramitlerin ve arkeolojik kalıntıların tahribini neden önleyememişler. Bu gibi teoriyel iddialar elbette varsayılmak suretiyle yazıldığı belirtilip daha sonrada tekrar nakarat serisi ile oturumlar, çağırılar, seanslar bölümleri ile madara feylesofik laf kalabalığı ile sayfa çoğaltmaktan öte bir içeriği olmayan ama okuma durumundakileri reel düşünce atmosferinden uzaklaştıran beyin afyon, uyuşturucu emperyalist araçtan öte bir anlam taşımamaktadır.

Birlik ve tasavvufi atıflarla güç toplamaya çalışan tez uyduruklarını zaman, zaman yukarıda da belirttiğim gibi spritüel, ezoterik söylemlerle süsleyen bu akımlar, son yıllarda ki kitap satışlarını astronomik rakamlara çıkarmışlardır. Değişik versiyon ve senaryo uydurmaları ile.

Bu konu çok geniş eleştirel potansiyel taşımaktadır. Ancak aslında yazı dizisi şeklinde sunmak gerekir fakat yine kendilerinin reklamı ve amaçları yerine gelmiş olacaktır. Ancak benzer yayınlar devam ettiği ne göre okuyucunun da eleştirel düşünceleri devam edecektir.

Nariçi. 13.01.08

 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..