Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '08

 
Kategori
İnançlar
 

Arayışın Bulgusu (3) Hermes mi?

Arayışın Bulgusu (3) Hermes mi?
 

bu resmin konuyla alakası yok.


Elbette bu dar alanda ve sayfalarda 22 000 Yıllık geçmişi ve birikimi olan düşünce ve aksiyonel taraftar bulmuş konuları eleştirip basit bilgilerimizle yadsıyacak durumda değilim. Ancak kaynakları sarih olmayan daha sonraki büyük dinlerin özgün içeriklerinin de içine karışmış olabileceği öğretiler, İçrek ritüeller ve bu öğretilerin versiyonu durumunda ki "Best seller" oluşturan yayınlar beni bu yazıları yazmaya itti.

Alt yapısı olmayan sadece deyişler şeklinde öne çıkan Hermestizm öğreti türevleri durumundaki söylemler roman vari yayınlar içinde nakarat şeklinde birbirlerinin kopyası olarak piyasaya sürülmektedir. Uzun yıllar manevi boşlukta kalmış insanlar önyargılı olarak kendi toplumunun din ve inançlarından soğuk kalmış olmanın sıcaklığını bu yayınlarda bulduklarını zannetmektedirler.

Bu ezoterik yaklaşımlar ve içsel ritüeller, toplumsal sosyolojik ve sosyo-ekonomik gündemden soyutlanmış düşünce ortamı veya hayal dünyası yaratmaktan öte pratikte toplumlara ve bireylere aktüel-reel ne fayda verebilecektir. Kişiler din öğretileri ibadet ve yaptırımlarının etkisiyle olgunlaştırıp eğitilmeden, sosyal ve ekonomik yaşam yarışları içinde ki egoist sosyo-psikolojik yapı ile toplum içinde kendi hakkına razı olmayı benimsemeden
oluşmuş kültürel alt yapısının ağırlığı altında, nasıl kendini ezoterik düşünce ortamlarına taşıyabilir.

Önünde realiteye uygun toplumsal öğretileri ve buna yönelik ibadet ve destek ritüellerini tam uygulamazken ütopik bir üst yapı oluşturarak rüya aleminde ermiş toplum mu oluşacak!

Bu öğreti ve akımların kaynağının bilinmesi öncelikli konu olması gerekir. Bu nedenle Hermetizm bilge öğretisinin kurucusu Hermes kimdir?

Hermesi iki kültür (medeniyet) kaynağında görmekteyiz. Bunlardan biri Ege kültüründe; Hermes, Zeus ve Maia'nın oğludur. Zeus'un habercisidir, İyonya mitolojisinde tanrıların en hızlısı ve kurnazıdır. Doğunca bir günlükken beşiğinden inerek ayağa kalkar, kaplumbağa kabuğundan yaptığı Liri çalarak eğlenmeye başlar (efsane). Birgün Tanrı Apollon'un ineklerini çalar, Apollon Onu cezalandırması için Zeus'a götürür, ama Hermes lir çalarak Zeus ve Apollon'u büyüler; bunun üzerine Zeus ona kanatlı bir başlık, bir çift ayakkabı verir. Onu tanrıların habercisi yapar.

Hermes ölülerin ruhlarını yeraltına götürür, yolunu şaşıran yolculara kılavuzluk, çobanlara yardım eder. Zeus'un karısı Hera İo adlı bir rahibeyi kıskandığından Onu ineğe dönüştürüp Argos'un (yüz gözlü canavar) korumasına bırakmıştır. Bu canavar ancak iki gözünü yumarak uyumakta, yanaşılması çok tehlikeli olmaktadır. Oysa Hermes lirini çalarak Argos'un diğer gözlerinin de kapanmasını sağlayıp İo'yu kurtarıp Argos'u öldürmüştür. Kendiside tanrılar listesinde yer etmiştir.

Hermes sporu, lir'i, kaval'ı, notaları, astronomiyi, ölçü birimlerinin icadını yapmıştır. Ama bu hasletlerin bazıları Mısır'lı Hermes'ten (Thot) Buna yakıştırılmış olabilir. Hermes Roma mitolojisinde Merkür, Mısır mitolojisinde Thot, Kur'an da İdris Peygamber olduğu iddia edilmektedir. (İdris peygamber'in terzi olduğu ve ölçme,biçme işiyle uğraştığı rivayet edilir.)

Burada ki esas konu Mısır'lı Hermes olup orijinal adı "Thot" - "İlk Hermes atamız Thot" diye ifade etmişlerdir hermesler ( saray katipleri) Manetho'nun "Sothis" (Sirius-yıldız) adlı eserinde ki ifade. Hermesler genel reel mısır literatüründe saray katipleridir. ( bu kült sistemine de batılı gözle bakıldığından hermes ismi pers esinleme kaynaklı ege kültüründe sembolleşip buraya aktarılmış olabilir.)

Eski metinlere (Hermetika-Zümrüt Tabletler) göre Mısır'da yaşamış bilge veya inisiye, bazılarına göre de peygamberdi. Bazı kaynaklara göre yetmiş bin peygamberden söz edildiğine göre bu tezler yabana atılmamalı denebilir. Diğer bir sav da Hermes'in Mu ve Atlantis döneminde ki tek tanrılı dini İ.Ö. 16 000 yıllarında Mısır'a getirmiştir.

Churchward'a göre "Osiris" İ.Ö. 18 000 - 20 000 yılları arasında Mu'da eğitilmiş bir Atlantisli bilge olduğu ileri sürülmekte. Atlantis'de dinsel bir reform yapmış. Bu tek tanrılı din İ.Ö. 16 000 yıllarda Hermes-Thot tarafından Mısır'a taşınmış.

Mitolojik olarak ansiklopedik bilgi; Thot- Hermes bazan şahin başı, Bazan da köpek başı ile temsil edilir (Köpek takım yıldızı ile özdeşleştirilir.) Ölümden sonra ruhlara rehberlik ederek, başarılıları yükselterek Osiris'e götürür. Başarısızları ise amanti'nin (öte-ahiret) geri düzeyli ortamlarında arınma safhası geçirerek yeni bir doğuma (reenkarnasyon) sevkeder. (Bugünkü reenkarnasyon düşüncelerinin kaynağı olsa gerek) Bu görevler bağlamında Osiris'in habercisi Thot (Hermes) ölülerin ruhlarının yargılanmasını kaydeden, günahlarını sevaplarını hakikat çizgisinde tartan, vicdan sesi (Bu özelliği ile insanlarda ki vicdan-sengi öğesini simgelemektedir)

Bu özellik yüklemlemeleri ile insanlara bilgelik yolunun tebliğ edilmesi-sezgiyi kişiselleştirmiş İlahtır. Yunanca metinlerde Bilge Hermes; simyanın, maji'nin (büyü), astronominin, tıp'ın, bilgeliğin kurucusu olarak " Hermes- Trismegistus" anılır. (trismegistus=köpek takımyıldızının üç büyük yıldızı) Bu kült post-isimlendirilmesine Thot-Trismegistus öğretisi denilir.

Mısır'da Osiris'in yolu olarak öğretisi, "İnisiye-ezoterik" bilgilerden oluşmaktadır. Bu ezoterik eğitim, öğretim Tep, Memphis Tapınaklarında inisiyasyonlarla öğretilmekteydi. Bu öğretinin aslı Osiris'in dini olup; egzoterik (dış-şeriatla alakalı) tarafı isis misterleri, ya da Horus yolu denilince "ezoterik" (iç-yalnız inisiyelerce bilinen) kısmı ifade edilmektedir. (Bunlar ayrı yazı-blog konuları olacaktır.)

Hermes'le ilgili vesikalar "Hermetika" veya "Zümrüt Tabletler" olarak anılmakta, bunlar eski mısır da kutsal alfabeyle yazılmış metinlerin (belgelerin) çevirileridir (Pisagor, Platon ve diğer iyonyalı yazarlarca) en büyük kaybı İskenderiye yangını ile görmüş. Daha sonraki çağlar ve bugünlere gelmesine antik ege bilgeleri ile birlikte ortadoğuda ve İslam dünyasındaki (Batıni) ezoterik ekollerin de büyük rolü olmuştur.

Bu öğretinin belge çeviri metinlerinin Ortadoğu'da korunmuş yazımları Floransa yoluyla Kilise'ye rağmen Avrupa'ya aktarılmış. Başlıca çevirmenler; Poimandres, Zosimos, Fulgentius, Lamblikos ile John Stobaeus'dur.

Hermes öğretisinin özetlenebilen mesaj ve ana fikri şöyle sıralanmaktadır: "Fiziksel alem süptil (Fiziksel ruhsal alem arasında ki alem) alemin aynasıdır; Ezeli ve ebedi olan Tanrı düşüncelerle ulaşılmaz; Ruhlar yeryüzüne sınavlarla gelişim için gelirler, almaları gereken dersi alana kadar tekrar tekrar doğarlar (reenkarnasyon); Kişiyi ölüm sonrasında vicdanı yargılar, kişinin yeryüzünde yaşarken yaptıkları unutulmaz. Bu ruhlar bir zaman sonra büyük ışığa doğru çekilirler, onlara yol gösterilir. Eski insanların kökeni dünya dışıdır (RA kitaplarının esin kaynağı) Evrende kozmik yasalar işlemektedir. İnsanlar kaderlerini yaptıkları iyi ya da kötü hareketlerle belirlerler. İnsanlar yaşadıkları dünyayı kirletmeleri halinde dört unsurun başkaldırmasıyla karşılaşacaklardır. Yunuslar ve aslanlar diğer hayvanlardan daha gelişmiş varlıklardır." (Hermetika-Ege Meta Yayınları)

Bu özet başlıklar içeriğinde yapılan açılım, güzel önermelerle ve öğütlerle gündeme taşıyarak zihinlerdeki inanç öznelerine karşı bulanıklık yaratarak, inanç karmaşıklığından başka bir işe yarayacağını düşünmüyorum. Bu kült öğretisini uzakdoğu ve doğu mistik öğelerinide içine yansıtılarak modere edip oluşturulan, ancak ibadet bağlamından yoksun sadece ezoterik - okültist soyut bazı kültür-fizik yüzeysel aktivasyonlarla ayinler de bulanıklık ve karmaşa yaratmaktan öte bir sonuç oluşturacağını sanmam.

İbadet hedeflerini oluşturan sosyo-ekonomik yaşamda erdemli insan oluşturmakta ki manevi, semavi inanaçların yerine ökültist yüzeysel (bir metin önerisi ile) önermelerin ikamesi ne kadar ruh huzuru yaratıp helal lokma peşinde koşacak bireyler oluşturur. Veya piyasaya sürülen sır sansasyonlu yazınlar kişilerin ne kadar başını kuma sokturmuş olur, bundan kim fayda görmektedir iyi düşünülmesi gerekir.

Yani kendi inanç alanı dininizden soyutlanmışsınız, ibadetlerini unutmuşsunuz, ama birşeyler okuyup yaparsanız, birden melek olacaksınız! Böyle kolay olsaydı milyarlar, binlerce yıl arayış içinde olmazdı. Elbette herkes insanlık kültür birikimi içinde ki her konuyu okumak ve irdelemek özgürlüğüne sahiptir. Ancak kamuoyunun bu öğretilerin alfabesini bile bilmeden önüne kurtuluş reçetesi gibi koyulması özelde fertlerin düşünce dünyasını karıştırmak bir yana gündemde ki sosyo ekonomik olaylardan uzaklaştırmaktadır.

Bu olsa ol sa emperyalist global stratejilerin toplum mühendisliği bağlamında bir depolitizasyonudur.




nariçi:16.01.08


 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..