Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '06

 
Kategori
Dilbilim
 

Arefe denince aklıma gelenler...

Arefe denince aklıma gelenler...
 

Arefe, dilimize Arapça'dan girmiş bir kelime... Kurban bayramının bir gün öncesinin adı... Hac görevini yerine getirmeye çalışan hacı adayları, bayramdan önceki gün Arafat'ta vakfe yapmak, orada bir süre bulunmak zorundadırlar. O sebeple bugüne "Arafat günü" manasında "arefe" denmektedir.

Daha sonraları, Ramazan bayramından önceki güne de arefe denmeye başlamış, böylece arefe "bayramdan bir önceki gün" anlamı kazanmıştır.

Dinî veya millî açıdan özel önemi olan ve topluca kutlanan günlere, ortak olarak "bayram" adı verdiğimiz için, zamanla millî bayram, hatta önemli günlerin öncesine de arefe denmesi âdet haline gelmiştir.

Belki Türkçe söyleyiş kolaylığı dolayısıyla kelime yaygın olarak "arife" şeklinde de telaffuz edilmektedir.

Geleneklerimize göre çocuğa isim konmasında, sosyal olayların da belirgin etkisi vardır. Bu bağlamda bayram öncesi doğan kız çocuklarına "Arife" adı da verilmektedir.

Bilindiği gibi belli kalıplarla ifade edilen Arapça'daki kelimelerin sonuna "yuvarlak te" denilen, "eh" veya "ah" sesiyle okunan bir ek getirildiğinde, kelime dişil hale gelir. Sondaki "h" sesi zor çıkarılabildiği için, Türkçede bu ek sadece kelimenin ince veya kalın sesli oluşuna göre, "e" veya "a" harfine dönüşmüştür.

Sâlih-Sâliha, Sâlim-Sâlime, Kâmil-Kâmile gibi hepimizin bildiği bu tür kadın erkek isimleri arasında, ilk harfi uzatılarak okunan Ârif adının dişisi de, doğal olarak Ârife'dir. Anlamı da çok iyi bilen, hakkıyla anlayan, gördüğünü düşünmeye gerek duymadan kavrayan (kadın) demektir.

Arife ile Ârife arasındaki bu anlam farkını, özellikle belirtmek istedim. Çünkü son zamanlarda bu tür Arapça'dan geçen isimler, kısa heceyle söylenmekte ve anlamını da kaybetmektedir. Kelimeyi doğru telaffuz, dile verilen önemin ve onu yerinde doğru şekilde kullanmanın bir göstergesidir.

Herkesin kolayca kavrayacağı bir örnekle belirtmek gerekirse, adam öldüren biri için söylediğimiz kelime "kaatil"dir. Burada birinci heceyi uzatarak okuruz. Katil ise (yani kısa heceyle yazıldığında) öldürme olayının adıdır. Katil zanlısı cümlesinde olduğu gibi..

Bu tür yanlış telaffuzları, Arapça'ya karşı bir tavır olarak düşünüp, kelimeyi sanki "Türkçeleştirmek" gibi bir durumla izah edemeyiz. Özellikle Arife-Ârife, kaatil-katil örneğinde olduğu gibi, farklı anlamdaki kelimelerin mutlaka düzgün kullanılması, dile olan saygımızın en yalın ifadesidir.

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..