- Kategori
- Dünya
Ariel Şaron'a: Bu dünya seninle gurur duyuyor!
Pencereme bir baktın
Hemen sıgara yaktın
Seni kafaya taktım
Dank...
*
Tarlama ayak bastın
Benim çimeni kestin
Ne idi bana kastın
Dank...
*
Gönlümü verdim sana
Sevdim taparcasına
Yâr etmem başkasına
Dank...
*
Her şeyi ben yiyeyim
Gönlümce eğleneyim
Sadece ben seveyim
Dank...
*
Beni yabana attın
Başkalarıyla yattın
Beni neden aldattın
Dank... Dank...
*
Bu benim şahsim için
Bu da ailem için
En son milletim için
Tırrr... Tırrr...
*
Babasını öldürdüm
Oğlunu süründürdüm
Torundan ürküyorum
Bummm... Bummm... Bummm...
*
Toptan temizlik!
Oh beee!
Artık gece rahat uyuyabilirim...
Sabra ve Şatilla kamplarındaki Filistinli çocuklar uykularımı kaçırmıştı...
Yarın büyürler ve babalarının, dedelerinin intikamlarını alırlar diye içim içimi yiyordu...
Benim milletim, benim devletim sonsuza kadar payidar olacaksa 3500 insanın adı mı olur?
Üstelik Filistinli!!!
*
Bahçemdeki akrebi bile öldürdükten sonra vicdanım sızlıyor...
Niye? Çünkü o da can taşıyor.
Onun da en az benim kadar yaşamaya hakkı var diye düşünüyorum.
Oysa insanın, hele de süt kuzusu çocuğun bu dünyada bir sinek kadar değeri yok.
Her gün yüzlerce insan öldürülüyor...
Ve bundan içten içe zevk alınıyor.
En güncel örneğini yanı başımızdaki Suriye'de yaşıyoruz. Her gün yüzün üzerinde insan öldürülüyor. Mülteci kamplarında insanlar açlıktan ölmeye başladılar. Ama dünyanın jandarmalığına soyunmuş birileri Atlantik ötesinden bu durumu zevkle izliyorlar. İsteseler bir saatte bu akan insan kanınını durdurabilirler. Kimyasal silah kullanıldığında gördük. Bir 'höt' dediler, çünkü kimyasal silah İsrail için tehditti, Esed hemen kimyasal silahları teslim etti. Yani kimyasal silah kullanma da insanları nasıl öldürürsen öldür!
Öyle olmasaydı; çoğu çocuk, kadın ve yaşlı 3500 insanın katilinin ardından, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, dünyanın büyük ülkelerinden övgü dolu sözler duymazdık ve yine dünyanın büyük ülkelerinden başbakan ve dışişleri bakanı seviyelerinde önemli kişileri cenaze merasiminde görmezdik.
Bazıları ise utandıklarından gidemediler.
Yoksa eminim ki yürekleri İsrail'de atıyordu!
Neden atmasın ki?
Bu dünyada en maharetli iş insan öldürmek...
Ve Ariel Şaron da bu işi en ustaca yapmıştı.
O, bu yarışta Hitler'i bile sollamış; onu kendine hayran bırakmıştı.
Hitler, onca çabasına, onca insan öldürmesine rağmen, bir 'Beyrut Kasabı' unvanını bile kazanamamıştı.
Beyrut Kasabı ya da İnsan Kasabı!
İnsan öldürmenin en onurlu bir iş olduğu bu dünyada bundan büyük ünvan olabilir miydi?
Gelecek insan kasaplarına iyi bir örnek.
Bu dünya onunla gurur duyuyor!
Ama; boynuzsuz koyunun boynuzlu koyundan hakkını alacağı öbür dünyaya hangi yüzle ve nasıl gideceğini bilemiyorum.
Gitmemek için çok direndi ama; kaçamadı!
13 Ocak 2014
Hasan Basri Özgen