Arınç Nazikçe Kay...

Zatennn nanammmm yok.

Babammmm beni hep dövüyor.

Ablam beni hiç konuşturmuyorrrrrr

Abim de herrrrr işe beni koşuyor.

Acılarla geçti ömrümmmm.

Günnnn yüzü gördüm mü?

Hani şu koyu ağdalı, acılarla yoğrulmuş küçük Emrah, küçük Ceylan, Ferdi Tayfur filmleri vardır.

Mağduru, garibanı oynar onlar.

Salya sümük ağlatır, zaten yüreği yanık Muş’lu Fatma’yı, Leyla’yı, Halime’yi.

Bağrına basar seyirci onu. Yüreğinin bir yerine kor.

Arınç bu filmleri çok izlemiş belli.

Kendisi de çok etkilenmiş belli.

Ben etkileniyorsam izleyicilerimde etkilenir diyor belli.

Samimiyetle, içtenlikle, dobra dobra hakaret eden, küfreden insan bunu her haliyle yapar.

Sözcükleriyle yapar.

Mimikleriyle, beden diliyle yapar, oynamıyorsa eğer.

Galiz sözcükler, gözlerinin de desteğiyle çıkar ağzından.

Ancaak, Arınç gibi oynuyorsa eğer, en nazik üslubunu takınır öyle yapar hakaretini.

Hanımefendi der siz der ama küfürün de, hakaretin de dikalasını yapar.

Yani nazikçe yapar.

Nazikçe …….

Nazikçe kayarrr .

Keşke kabaca kaysaydınız vatandaşta alenen görseydi bunu.

Oysa siz akılları zorluyorsunuz.

Yoruyorsunuz insanı.

Hani, neredeyse kaydığınızı kamufle edeceksiniz üslubunuzla.

Bırakın kardeşim, sıkmayın kendinizi içinizden geldiği gibi alenen kayın.

Ağzınızı, elinizi, belinizi tutan mı var.

Güldal Mumcuya neler söylediniz öyle?

Meclisin asayişi, düzeni sizden mi soruluyor?

Mumcunun bayan oluşuyla başkanlığın alakası ne?

Uğur Mumcunun eşi olmasının başkanlıkla alakası ne?

Hadi yine iyisiniz gündem oluşturdunuz yine.

Önümüzdeki hafta planınız ne, dağarcığınızda neler var acep?

İbrahim Erol