Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '12

 
Kategori
Siyaset
 

Arısız bal çabuk ekşir

Arısız bal çabuk ekşir
 

Ülkem seni hep sırtımda taşırım!...


Adı: İdris BAL

Görevi: AKP Kütahya Milletvekili, Terör ve Güvenlik Uzmanı, Prof. Dr.

KONU: Başbakan Erdoğan'a Terörle Mücadele konusunda sunduğu rapor:

1. Beş-on sene kendi topraklarımızda giremediğimiz dağ, tepe, arsalar, köyler var.

- Bunu, birkaç gün önce, Diyarbakır Emniyet Müdürü Sayın Mustafa Sağlam da itiraf etmişti.

2. Uçaklarımız yıllarca boş dağları, tepeleri bombaladılar.

- Yani, terör konusunda yıllarca halkımızı aldattınız!...

3. Orduda, poliste, istihbaratta çürük yumurtalar vardı, ayıklama başlamış durumda.

- İktidar olduğunuz 10 yıl boyunca bu çürükleri göremediyseniz, iktidarınızı da bu çürük yumurtalarla kurdunuz demektir! Bu itirafın 'şimdi' yapılması ise çok manidardır.

4. Kafamız net olursa 1-2 seneye kadar terör biter. Şimdiye kadar kafamız net değildi.

- Kafanızın şimdiye kadar net olmamasını bu millet ancak şimdi anlayabildi! Arzuladığınız rejim değişikliğini "terör" üzerinden pazarladığınızın resmidir.

5. Ordu daha ne yapsın?

- Doğrudur, ordu her istediğinizi yerine getirdi; istemeyenleri de dış güçlerin planlarıyla -geriye- Ergenekon'a kadar gönderdiniz!...

6. Olay güvenlik sorunu değildir, ama güvenlik çözümün ön şartıdır.

- Güvenliği sağlayacak askerlerimizin ne zor ve imkânsızlıklar (!) içinde mücadele verdiğini, kanlarıyla ispatladılar. Yanlış olan bu konuda kendi kafalarınızın karışık olmasıdır. Bunu şimdi itiraf etmeniz ise bir işe yaramaz.

7. Benim medyam, benim sivil toplum kuruluşlarım oraya gidemiyor. Gidenler de, örgüt nasıl isterse öyle davranıyor.

- Medya ve sivil toplum örgütlerinin -bilinen nedenlerden dolayı - elini kolunu bağlarsan, dediğiniz gibi doğada boşluğa düşerler. Çünkü doğa boşluk kabul etmez. Bunu söylemekte yine geç kaldınız.

8. AKP hükümeti olarak, demokratikleşme istediler, "al sana devlet kanalında TV Şeş", taş atan çocuklar mı var, "al sana fazlasıyla iyi niyet", ekonomi mi zorda, "al sana teşvik: 100 lira yatır, 106 lira geri al".

- Bu düşüncelerin yetersizliğidir ki, bugün Türkiye'ye bu kumaş biçilmiştir. "Açılım" diye dünyayı ayağa kaldırdığınız bu kadarsa, vay benim başım!...

9. Bir devlet daha ne yapsın..?

- İşte, "açılım" dan anladığınız bu kadarmış!

10. "Bu ülkeyi cennet bile yapsanız terör devam edecektir" diyorlar. Çünkü terörün nihai amacı Türkiye, Suriye, Irak ve İran'dan birer parça kopararak bağımsız devlet kurmaktır.

- Taa 2000 yıllarında ABD'nin bu şartını kabul ederek iktidar olmadınız mı? Şimdi değişen ne?

11. Irak savaşında 1 Mart tezkeresine "evet" demeliydik, yanlış yaptık, masanın kenarına oturamadık.

- Masanın kenarına değil, başına oturmanız gereken bir sorundu bu sorun. Kenarları kendilerine layık görenler bütünü kaçırırlar!

12. O zaman ABD karşıtı propaganda yapıldı, dindarlar da demokratlar da propagandaya yenildi.

- Demek ki, ABD'ye tamamen teslim olmamız gerekirdi; demek ki, dindarlar demokrat değil, öyle mi?

13. Tabiat boşluk kabul etmez. 1 Mart Kandil'e yapılanma imkânı verdi.

- Buna rağmen yine de ABD'nin isteği dışına çıkamadık" diyemiyorsunuz. "Beyaz oparasyonu"ndan askerleri apar topar niçin geri döndürdünüz acaba?

14. Yanlışı baştan yaptık. "Kol kırılır yen içinde kalır" mantığı bilimsel bir mantık değildir. Onun yerine çürük yumurtaları sepetten ayırma mantığı kabul edilmeli.

- "Kol kırılır yen içinde, baş yarılır fes içinde kalır" mantığı doğrudur. Hiç kimseye açık tarafımızı belli etmemektir bunun anlamı. Doğru olmayan, ülke sırlarını dışarıya  taşımak, ülke sorunlarının çözümünü dışarıdan beklemektir. Çürük yumurtaları ayıklamak için sepeti dış güçlerin eline bırakmamaktır.

15. Benim ordumun, polisimin, yargımın, istihbaratımın içinde yanlış yapan varsa, terörle işbirliği yapan varsa ayıklanmalı.

- Devlet ne için vardır?  Bu ayıklamayı devlet olarak kendin yapamıyorsan, o koltukta işin ne?

16. Bu ayıklama şu anda başlamış durumda.

- Adama, "şu ana kadar (tam 10 yıldır) neyi beklediniz" diye sormazlar mı?

17. Kapımıza koyduğumuz bekçiye güvenmiyorsak ne olacak?

- Eviniz mi var ki, kapınız olsun? Siz değil misiniz "AB kapısında yıllarca bekletiliyoruz" diyen. Kapıda bekleyen bekçiliği kabul ettikten sonra - görevinizden şikâyet etmeğe ne hakkınız var?

*

Sayın İdris BAL'ın bu raporunun kafamızda yarattığı bu düşüncelerin çok ağır düşünceler olduğunun farkındayız. Fakat gelin görünüz ki durum, maalesef ayni'yle vaki.

Koyu renklerle belirtilen rapordaki sözler sayın Bal'a ait. Bu sözler karşısında benim şahsi görüşlerim ise altlarında yazılı. Yazıyı yazdıktan sonra tekrar tekrar okudum. İtiraf etmeliyim ki, bu görüşler çok ağır fakat bir o kadar da ciddi. Çünkü, sayın Bal'ın bu görüşlerine birebir cevap niteliğindedir. Bu görüşlerdeki ağırlığa (belki de suçlamalara) sebep olan ben değil, sayın Bal'ın görüşleridir. Eminim ki, bu görüşler karşısında halkımız da aynı duyguları paylaşmaktadır.

Bu raporun bir "devlet raporu" olması, aynı zamanda ülkemizin ne kadar derin bir boşluğa düşürüldüğünün da bir nevi itirafıdır.

1950'lerde NATO'ya girmekle emperyalist çarkın dişlerine kaptırılan kolumuzu kurtarmanın, maalesef bugünün iktidarı tarafından imkânsız olduğunu bu yüzden de kesilmesi gerektiği açıklıkla itiraf edilmektedir.

Hiçbir ülke kolsuz yaşayamaz. O'na hayat veren kollarıdır. Çünkü, iş üreten, iş bitiren, "kol"dur. Kolsuz kalan bir ülkenin yaratıcılığı olmaz; sanatı, kültürü olmaz. Kısacası, "kolsuz" kalan bir ülkenin hayat damarlarından biri de kopmuş demektir.

Değil AKP iktidarının, hiçbir iktidarın bu damarları kesmeye gücü yetmez; bu kolu kesmeye 7 düvel bir olduğu halde kesememiştir.

Denenerek ispatlanmış, hayata geçirilmiş, kök salmış bir geçmişimiz var. Geçmişini kanla yazmış bir toprağımız var. Bedenimizi vermiş fakat kolumuzu kaptırmamış bir geleneğimiz, bir imanımız var.

"ARISIZ BAL ÇABUK EKŞİR"

Alaettin Morgül/ 07.08.2012  

 
Toplam blog
: 193
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.02.10
 
 

İsveç`in Göteborg şehrinde oturmaktayım;  evli ve bir kiz bir oglan iki çocuğum var. İsveç`te..