Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '18

 
Kategori
Felsefe
 

Aristotales Üzerine

 
Aristo’da Mantık, Kategoriler ve Epistemoloji
Felsefe tarihi derin bir şekide çalışılınca aslında bir şey fark edilir.
Dünya felsefe tarihinin bir noktadan sonra iki büyük filozof üzerinden şekillendiği olgusu.
Platon ve Aristo.
 
Bu Yunan felsefesinin ağır topları kendinden sonra gelen felsefeyi bükmüştür.
Bu noktadan sonra artık hiçbir filozof bu iki büyük bilgeyle karşılaşmadan düşünce sürecine dahil olamaz.
 
Felsefe tarihi, bu iki filozofun çatışmasını ve uzlaştırılma çalışmalarını içerir.
Ya çatışması incelenmiştir ya da uzlaştırılması, ikisinin de reddi söz konusu değildir.
Çünkü ikisini birden reddetmek mümkün değildir.
 
Platon ve Aristo’dan sonra başlayan dinlerin felsefeleri de muhakkak bu iki filozofun görüşlerine dokunarak eklemlenerek ilerler.
Hristiyan felsefesi ve İslam felsefesi aslında bu iki filozofun üzerinden çalışılmıştır.
İster eleştirilsin ister karşılaştırılsın, görmezden gelinemez.
İkisi birden yok sayılamaz.
 
İslam felsefesinde bazı bilginler Platon’cuyken bazıları Aristo’cudur.
Ya da ikisini de kabul edenler ve eklektik çalışanlar da vardır.
Örneğin Farabi ve İbn-i Sina sıkı Aristoculardır, ya da Aristo’dan etkilenmişlerdir demek daha doğru olur. Aristo’yu ‘Feylesof-u Mutlak’ ve ‘Muallim-i  Evvel’ olarak tanımlamışlardır. Bu filozofları defalarca okuduklarını hatmettiklerini kendileri de ifade etmişlerdir.
 
Platon ve Aristo, en temel sorunları işlemiş kapsayıcı temeller atmışlardır.
Felsefeye giren kişi - ister istemez, bilinçli bilinçsiz, ya Platon’a yakın bir çizgide durur ya da Aristo’ya veya ikisini uzlaştırmaya çalışır.
 
Aristo’nun en önemli katkılarından biri hiç şüphesiz Mantık idi.
Mantık doğru bilgiye ulaşmanın yollarını öğretecek olan bir araç, alet idi. (Organon)
Aristo için doğru yöntem aynı zamanda tek başına da bir bilim alanıydı.
 
Bu nedenle Mantık üzerine çok çalıştı.
Aristo’da öğrenme süreci 3 aşamalıdır.
Kuramsal, pratik ve üretken.
 
Mantık buraya dahil değildir.
Çünkü Aristo’ya göre mantık her şeyin başıdır, yani önkoşuludur.
Mantık doğruları ve yanlışları birbirinden ayıran saptamaya yardım eden bir alettir.
 
Tasım ya da Kıyas Mantığı
Bu akıl yürütmenin bir şeklidir. Tasımlar 3 önermeden oluşur. İlk ikisi öcüldür 3.sü ise ardıl yani sonuçtur. İlk iki öncül tümel ya da tikel olabilir.
Örneğin, X=Y , Y =Z, ise X=Z dir. Tüm bu önermeler olumlu ya da olumsuz da olabilir.
 
Geçerli olan düşünceler 3 kurala dayanır.
1- Özdeşlik yasası ; X , X olandır.
2- Çelişmezlik yasası; X, aynı anda, Hem X olan hem de X olmayan değildir.
3- Üçüncü halin olanaksızlığı yasası; X ya X ‘dir, ya da X değildir. Başka bir hali yoktur.
 
Aristotales’in mantığının amacı tümel (universalis) ile tekil (singularis) arasındaki doğru ilgiyi bilmektir. Aristo’da Sokrates’in doğru bilgiye kavram’la varılır ilkesini kabul eder. İdea (Platoncu anlamda) gerçek varlıktır ve oluşun nedenidir.
Bu nedenle algılanan her şey tümel ile ilgili olarak kavranmalı ve açıklanmalıdır.
Bilimin yapacağı tümel olan ideadan kavramlar vasıtasıyla tekil olanı (algılananı) tanımlamak ve açıklamaktır.
Tümel olan tekil olanı içinde barındırdığı için tekili tümelde açıklamak ve tanıtlamak aslında aynı şeydir. Tanıtlamayı kanıtlamak için ihtiyaç duyulan kanıtlar -logos, ratio– bu dayanaklar ancak tümelde gösterilebilir.
Buna Özel’in genelden türetilmesi denir.
Aristo’da tümeli bilmek başlı başına bir amaç değil, ancak tekil’i anlamak için bir araçtır.
Tümel’e dayanarak tekil açıklanınca aslında bilgi de tamamlanmış olur ki bilimin uğraşacağı nokta da burasıdır.
Tekil olanı kavramak..
 
Aristo’da mantık önermelerle (protasis)  kurulur.
Çünkü ancak bir önerme doğru ya da yanlıştır.
Bilgi bu önermeler vasıtasıyla kurulur.
Önermede hep iki şey vardır.
Önerme ya iki kavramın birleştirilmesi ve ayırt edilmesidir. Ya da bir deyi’dir.
Buradan Aristo kategoriler öğretisine varmıştır. (kategoria = deyi).
Bir yargıda önce konu ile yüklem vardır.
Yani kendisi için bir deyide bulunula şey ile bu deyi, kendisi için bir şey denilen şey daima bir nesnedir, bir tözdür, tek bir şeydir.
Her yargı belli bir obje, nesne karşısında şu sorulara cevap verir.
Büyüklüğü, nasıl olduğu, bağıntısı, yeri, zamanı, ne durumda olduğu, neye sahip olduğu, ne yapıyor olduğu, ne yapılıyor olduğu..
Böylece nesne için 10 kategori yani deyi şekli ortaya çıkar. 
 
- Töz, Nitelik, Nicelik, Bağıntı, Yer, Zaman, Durum, İyelik, Edim, Edilim.
 
Kategoriler deyi formlarıdır ancak düşünmenin de formlarıdır.
Düşünceleri sözlerle dile getirilmiş şekilleridir.
Aristo için söz düşünülenin bir simgesi, bir işaretidir.
Ancak kategoriler, düşüncenin formları olduğu gibi varlığında formlarıdır.
Düşüncenin doğru olması demek, varolana uygun olması demektir.
Yanlış yargılar varolmayanı var gösteren yargılardır.
Doğru ile varlığın bir ve aynı olduğu düşüncesi Platon’da da vardı.
Platon idea bilgisini bilmek doğruları da bilmekti çünkü gerçek varlık idea’dır.
Gerçegin kavranması idea’yı kavramakla mümkündür.
 
Aristotales’te epistemoloji incelenirken, doğru bilgiye giden ilk yol duyular yoludur.
Deneyimdir.
Sonra ise sanat ve teorik bilim.
Yani yoldaki ilk adım bilgiyi duyularla tecrübe etmektir.
İkinci adımsa tesadüfi olandan evrensel ve asıl olana doğru yapılan soyutlamadır.
Böylece asıl ve evrensel olan yakalanmış olur.
 
Aristo’ya göre her ne kadar belirli şeylerin tözlerin kendine ait bağımsız varlıkları olsa da (ontoloji) aranması gereken evrensel ve öze ait bilgilerdir.
Tikel olanı idrakten tümel ve öze ait olan idrake geçildiğinde, idrak eden diğer şeylere ait bilgileri kavrayacak idrake varır.
 
Tikel şeylerin idrakine ve öze ait bilgiye vakıf olmak için çalışırken aslında arzulanan pratik bilgidir.
Bilgi ve praxis.
Asli olana ulaşmak için neden’leri kavramak gerekir.
Ancak Aristo’nun ontolojisinde bu neden’ler oldukça önemlidir.
Bu neden normalden daha geniş bir nedendir.
 
(Cousa) Anahtar kelimeler
1- töz
2- form/madde
3- dört neden
4- gerçeklik, potansiyalite, değişim
5- ilahiyat
 
Dört neden
1- Maddi neden – bir şeyin neden oluştığu hakkında bilgi verir.
2- Biçimsel neden - varlığın hangi biçimi aldığıyla ilgili bilgi verir.
3- Etkili neden – süreci anlatır.
4- Nihai neden – varlığın amacını sorgular.
 
*
 
 
 
 
Toplam blog
: 104
: 490
Kayıt tarihi
: 20.03.18
 
 

* ..