Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '10

 
Kategori
Anne-Babalar
 

Arkadaş canlısı kızım

Sevgili Kızım,

Kızların daha doğrusu sosyal yaşantıya önem veren kızların arkadaşlıklarına da çok önem verdikleri bir gerçektir.

Arkadaşa önem vermek demek tabii ki hemen hemen tüm zamanını arkadaşlarınla geçirmek anlamına da asla gelmez. İnsan arkadaşlarını severken, ne kendi gelişimini ihmal etmeli, ne de arkadaşlarının gelişimini engellemeli. Atalarımızın dediği gibi her şeyin azı kar, ortası karar çoğu zarardır. Bunun bilincinde olan kızlar hem kendilerine, hem ailelerine hem de arkadaşlarına hem de ülkelerine, hem insanlığa faydalı olmanın sevincini yaşarlar her zaman .

Canım kızım,

Sen de her insan gibi arkadaşlıklarını ölçülü yaşamak ve arkadaşlıklarından manevi olarak faydalanmak zorundasın.

Nasıl ki insan dersini ihmal ederse önce okulda başarısı düşük olur, sonrasında da hayatta belki de başarısı düşük olursa, arkadaşlıklarda aşırıya kaçmak da insanın başarını düşürür.

Canım kızım,

Sende okulda arkadaşlarınla normal ölçülerde arkadaşlıklarına devam etmektesin. Sonra eve gelerek ödevlerini yapmaktasın ve bizlerle ödevlerin konusunda fikir alış verişinde bulunmaktasın ve sonrasında da arkadaşlarınla oynamak için ya onların eve ya da onları bizim eve davet etmektesin. Bu ölçülü arkadaşlıklar hem senin sosyal olmanı sağlamakta hem de arkadaşlıklar kurmanın ve ilerde de sosyal çalışmalara katılacak olman mutluluğunu yaşamaktasın.

Canım kızım,

Kim ne derse desin çocuklukta edinilen alışkanlıkları yetişkinlikte de değiştirmek oldukça zor olmaktadır. Bu yüzden insan küçük yaşta dostluklarına, arkadaşlıklarına dikkat etmeli. Çevreme baktığım zaman okumayı seven ve okumaya değer veren, arkadaşlıkta ölçüyü kaçırmayan insanların hayatta başarılı olduklarını gözlemledim. Sende de bunu gözlemlediğim gibi…

Canım kızım,

İnsanlar hayatta hatada yaparlar. Önemli olan hata yapmak değil, hemen hatadan dönmektir. İnsan yanlış arkadaşlarda seçebilir veya arkadaşlarının yanlışlarını aşırı derecede sevgilerinden dolayı göremeyebilirler. Ama yanlışlar farkına varıldıkları zaman hemen terk edilmeli ve doğruya gidilmeli.

Canım kızım,

Bende hayatta yanlışlar yaptım. Arkadaşlıklara bazen aşırı değerler kattım. Bazen “ Şu insanla arkadaş olmasaydım” dediklerim oldu. Bazen de “ Şu arkadaşıma karşı hata yapmıştım. Onu bilmeyerek üzdüm “ diye düşündüğüm, hatta bazen de “ Şu arkadaşımla tam zamanında ayrılmışım ve gerçek manada da hata yapmamışım “ dediğim arkadaşlarımda oldu. Hatta arkadaşlara aşırı derecede bağlanarak okul başarımın düştüğü zamanlarda oldu ama sonrasında da hatalarımı anlayarak, tam zamanında hatalarımdan dönerek başarısızlıklarımı başarıya dönüştürmeyi de başardım.

Canım kızım,

İşte ben de bu tecrübelerimi sana anlatarak arkadaşlıklarda asla hataya düşme demiyorum. Sen bazen hataya nasıl düştüğünün farkına bile varamazsın ama hataya düştüğün zaman hemen “ Babam zamanında bana bunları yazarak beni uyarmıştı” diye düşünmeni ve bu mektubun da sana faydalı olduğunu görerek mutlu olmak isterim. Bu da bana güzel zevk verir. İnsanın duygularını çevresi ile özellikle yarınları inşa edeceğine inandığı senin gibi , ağabeyin gibi insanlarla paylaşması gerçekten de zevkli duygular yaşatmakta bana.

Canım kızım,

Arkadaşlıklar sadece okulda, mahallede arkadaşlıklar olmamakta, bazen televizyon, kitaplar, oyuncaklarda arkadaşlıklar kadar etkili olmakta hayatımızda. Mesela kitap ile arkadaşlıklar kuracak yerde , geyik muhabbeti yapan , dedikodu yapan insanlar ne kadar yakın arkadaşımız olursa olsun zamanımızı bizi kötü alışkanlıklardan alı koyan kitaplara, bizi güzele sevk edecek büyüklerimize gitmek daha mantıklı olur.

Canım kızım,

Kızlar genelde erkeklere göre arkadaşlıklara daha önem vermekteler. Bizim yaşadığımız yerde genelde kızlar anneleri ile arkadaşlıklar kurarlar. Ya da kız kardeşleri varsa onlarla. Bizim ablalarımız da genelde akranları olan amca kızları ile dayı kızları ile arkadaş olmuşlardı da hemen hemen bilgi ve kültür düzeyleri birbirlerine yakın olmuştu. Senin kız kardeşin olmadığından zamanla arkadaşa daha çok ihtiyacın olacak ama senin bunları dengeye getirerek yaşın ilerledikçe daha çok kitaplarla arkadaş olacağına, hiç olmazsa babanın yazdıkları bu mektupların sana rehberlik edeceğine candan inanmaktayım.

Canım kızım,

Kızlar genelde yaşları büyüdükçe ve yavaş yavaş aile ve okuldan başka çevreler ve dünyalar olduğunu öğrendikçe hayata bakış açıları da hayat alanları da genişler. Ben inanmaktayım ki, anne ve babasından gerçek manada sevgi ve bilgi alan kızlar anne ve babaları dururken başka insanlardan ilgi ve sevgi beklemezler ve anne ve babalarının onlara anlattıkları bilgiyi iyi dinleyerek anlayarak özümser ve anne ve babalarının onlara verdikleri sevgilerini de gerçek manada anlayarak hayatın onlardan beklediklerini iyi analiz ederek başarılı ve mutlu hayata her zaman kavuşmanın mutluluğunu yaşarlar.

Canım kızım,

Sen yalnızca anne ve babandan kendin faydalanmayacaksın, ilerleyen zamanlarda bu mektupları arkadaşlarına göstererek, anne ve babalarından gereken ilgi ve sevgiyi göremeyen arkadaşlarını da bizlerle tanıştırarak onların da bizlerden faydalanmasını sağlayacaksın. Bizlerde “ kızımızın arkadaşları da bizim kızımızdır” diyerek onlara sevgilerimizi hiç ihmal etmeyeceğiz. Gene sen de arkadaşlarını aklı selim ve mantıklı konuşan ve sana faydalı şeyler anlatan anne ve babalarını da dinlemek ve arkadaşlarının anne ve babalarını da bizlerle tanıştırmak için çaba harcayacaksın. Böylece insan ilişkilerinde sevgi ve bilginin önemi artarak insanları her zaman kaynaştırmanın tanıştırmanın sevincini yaşayacaksın. Bunu ilerde iş hayatında ve sosyal hayatında da uygularsan başarı mutluluk ve başkalarına faydalı olmanın ödülünü de alacaksın mutlaka.

Canım kızım,

Bu anlattıklarımı çok anne ve baba düşünmezler. Yani kızımızın gelişimi nasıl olsun? Diye kafa yormazlar. Hayatın yükü omuzlarına binmiştir ve fark etmezler. Çocuklarda anne ve babadan ilgi ve sevgi görmeyince sevgi ve bağlılığı dışarıda arkadaşlarından ararlar ve çok zamanda hayal kırıklıklarına uğrarlar. Çünkü çok zaman babalar veya anneler ya kahvehanede ya da sosyal yaşantılarını fazla abartarak arkadaşları ile sohbet veya toplantılardadırlar. Halbuki en büyük sosyal yaşantı ailede olur. Ben sana bunu yazdıkça kendimi tüm dünya kızlarına hitap etmiş gibi hissetmekteyim. Konuşmalar unutulur ama yazı kalır baki kağıtlarda, kitaplarda… Atalarımız boşuna “ Söz uçar, yazı kalır “ dememişler.

Canım kızım,

Arkadaşlarımız olsun, okulda, mahallede, komşularda, kitaplıklarımızda , oturma odalarımızda televizyonlar arkadaşlarımız olsun. Ama hepsinin değeri ve yerini ölçülü olarak bilelim ve ne zaman onlara gideceğimizi ne zaman da onlardan uzak duracağımızı bilerek.Bunun farkına varan insanlar her zaman arkadaşlarınca sevilecek ve övgü ve sevgi ile yad edileceklerdir.

Tüm bunlardan sonra sevgili kızım gel seni bir öpeyim ve sana iyi uykular dileyeyim. Uykun gelene kadar babam bana ne güzel mektup yazmış diye düşün düşün. İster masal gelsin bu anlattıklarım sana isterse gerçek. Nasıl algılarsan…

TURAN YALÇIN-TOKAT
 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..