Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '06

 
Kategori
Sinema
 

Arkadaşlarının boynuna ipi geçirenlere: “The Rope/ İp”

Arkadaşlarının boynuna ipi geçirenlere: “The Rope/ İp”
 

Arkadaşınızın boynuna ip geçirmeye kararlısınız değil mi? Nasıl bir ipi tercih edersiniz arkadaşınız için?

Kalın mı, ince mi; beyaz mı, siyah mı? Peki, ip geçirilmeye en uygun boyun hangi arkadaşınıza aittir?

Belki de en uygun arkadaşınız “en aptal” olanıdır. Hem sizin üstünlüğünüzü kanıtlar hem de dünyaya bir iyilik yapmış olursunuz atık miktarını azaltmaya katkıda bulunarak!

Bu ipçik, sadece arkadaşınızın boynunda kalmayacak elbette!
Bir de ip “en aptal arkadaşınızın” boynundayken, o ipi iyice sıkıvereceksiniz. Fakat bunu yalnız yapmanız çok yazık olacak. Belki de, bu işi sizin gibi bir dehayla beraber yapmalısınız! Ne dersiniz?

Evet ise cevabınız bu film tam size göre!

Alfred Hitchcock’un ilk renkli filmi olan 1948 yapımı “The Rope/ İp” gerilimin en güzel örneklerinden biridir. Dahası az önce bahsettiğim arkadaş üzerinde ipi kullanma eylemini çok da “haklı olan gerekçesiyle” birlikte görebileceksiniz.
Brandon ve Philip ipçiği kullanan zekilerken, David ise üzerinde ipin kullanıldığı “aptal” kişiliktir.

İnsanların kendi üstünlüklerini kanıtlamak için nasıl suç işleyebileceğini Nietzsche’nin Üstün İnsan Teorisi’ne göndermede bulunarak ele alan film,
gerçek bir olaya dayanan konusu ile olduğu kadar çekim başarısıyla da beğeniyi hak ediyor.

Sekiz adet yaklaşık onar dakikalık kesintisiz çekimlerin dönemin şartlarına göre ustaca birleştirilmesiyle oluşturulan film bu açıdan da mükemmel bir örnektir. Elbette kimi çekim hatalarına rastlamak mümkün fakat mükemmel kurgu ve diyaloglar bunların çok üstünde bir yere sahip. Özellikle, karakterlerin cinayet hakkında yaptıkları tartışma bir partiye bu derece yakışabilirdi. Tabii bu partinin asıl amacına uygun düşmeyen bir sandık dolusu kitabı saymazsak! Filmi izleyenlerden veya izlememiş ama izleyecek olanlardan detayları alabiliriz.

“The Rope/ İp”, Dostoveyski’ye ait “Suç ve Ceza’nın” tutkunu olanlara tavsiye edilecek en güzel filmdir!

Dönüp dönüp okuduğum, her sahnesini ezberlemekten zevk aldığım “Suç ve Ceza’nın”! Sanatın iki dalında klasikleşmiş, bu iki eser hakkında beyninizin derin kıvrımlarında oluşacak bağlantıları sizden merakla bekliyorum.

Not: İp’i en kısa zamanda seyretmeniz harika olacaktır. Ayrıca üstüne Suç ve Ceza’yı şiddetle tavsiye ederim.

 
Toplam blog
: 55
: 2440
Kayıt tarihi
: 28.06.06
 
 

İçimde devamlı yanıp tutuşan bir yazma aşığı taşıyorum. O yazar olduğunu bilmiyor henüz. Hangi di..