Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '21

 
Kategori
İlişkiler
 

ARKAİK UĞRAŞ

 Freud ne de güzel açıklamış " Olgunlaştıkça kimseyle uğraşasın gelmiyor. Kendini yetiştirmemiş insanlardan uzaklaşıyorsun. Seni hasta edecek insanlarla birlikte olmaktan vazgeçiyorsun."
  İnsanlar, sevildiğinde nankörleşir ve bundan tehlikeli hiçbir kötülük yoktur. Organize kötülük,  insanın kendini evrenin merkezine koyması ile başlar. İşte bu evren merkeziyetçiliği insan sevildiğini hissettiği an ortaya çıkar. Öteki kavramı besleyen arkaik kaynak türcülük kapsamına girer. Sevildiğine emin olmakta böyledir. İnsanlar sevildiğine emin olduğu bir zamanda bunu eskitme çabasına girmekten çekinmez. 
  Her zaman korkusuzca " Sana ayrılan sürenin sonuna geldik." diyebilmeli ve bu doğrultuda hayatımıza yön vermeliyiz. Düşünüyorum,  bir şansım olsaydı birkaç tecrübeyi hiç yaşamamış olmayı dilerdim. Ne haltlar yediklerini bilmeme rağmen, kusurlarına bakmadım. Bu çok şey ifade eder ama bünye kaldırmaz. Bu gibi durumlarda harcadığım zamana ve yitirilen akıl sağlığıma üzülüyorum.  
   Aslında kontrol alanımızdakilerin bize benzemesini sahip olduklarımızın kıymetinden değil, özgüven problemi yaşadığımız için arzuluyoruz. İnanın! Hayal edilen yankı evreninde sizler bile bazen sıkılabiliyorsunuz. Geç öğrenen ve erken uyum sağlayan bir organizmalarız. Şiddetle olan ilişki, bunun boyutundan ibaret, insanın öğrenmesini beklemek, azmettirici olmaktan memnuniyet duymaktır. 
  Masallar  sevilir. Çünkü her türlü adaletsizliğe maruz kalanların özdeşlik kurmasına, rövanş duygularını tatmin etmesine olanak sunar. Bu yüzden masallara konu olup adaletsizliğe, sevdiğinizi hissettirmek uğruna maruz kalmayın. Yaşadığımız dünya, kötülüklerle çevrili. Kendimize yas tutmayı bir elzem gibi görüp sürekli o kap'tan bir şeyler atıştırmayı seviyor gibiyiz. Yas tutmayı elzem gibi görmeyi bırakıp, kendimize bir neden ,bir anlam icat etmedikçe varoluşumuzun ödül mü ceza mı olduğu sorusuna asla cevap bulamayacağız. Kaçırdığımız ne çok şey var aslında. Sadece biz bunun bilincine varmamak için basmakalıp düşünceleri zihnimizden silmemekte ısrarcıyız. Halbuki kaçırdığımız 1 salise bile o kadar kıymetli ki.
    Unutmayın! Düşündüklerimiz ve inandıklarımız ,nesne veya objeleri görüşümüzü etkiler. Karşıdaki tepeyi gördüğümüzü kabul edersek , o tepeden görüldüğümüzü de kabul etmek gerek. Zihinlerimizin güzel beklenti içerisine girmesini sağlayalım...
                                                                GK. 
 
Toplam blog
: 9
: 240
Kayıt tarihi
: 05.05.20
 
 

.. ..