- Kategori
- Felsefe
ARMONİK FİJÖR
ARMONİK FİJÖR
Buruşmuş benliğimi minör pentatonik bir dizinin dizilimine göre yeniden şekillendirme çabam her seferinde karmaşık bir solonun allengirli armonik yapısı içinde kaybolup gidiyor.
Ne boğazın eşşiz manzarası dinginlik katıyor ruhuma,
ne kuş sesleri ...
Eteğine tutunduğum ay yüzlüm,
bakışındaki iyi niyetle buzlarımı eriten.
Karanlığın kaybolduğu ışıksızlığı nasıl betimleyebilirim ki sana .
Çöp kutusunda birikmiş takvim yapraklarına dönüyor ömrüm.
Bir politikacı yalanı gibi anlam alınmış içimizden ,
Tanrı bulutu çekmiş üstümden.
Sokağın nereye çıktığının bir önemi yok.
Hepimizde bir bitsede gitsek modu.
Geçmişle gelecek arasında anı piç eden zavallılarız.
Ne yola bakan yüzlerde bir anlam kaldı
nede yollarda.
Kanserli hücreleri çoğalıyor şarkıların.
Ne kadar da az anlam ihtiva ediyor artık seviyorum demek.
Ruhlarımızı yormayı başardık galiba ,
bu bezginliği başka nasıl açıklayabiliriz ki.
Bakışlarımız kirlenmiş olmalı.
Deniz, ağaç,kuş gördüklerimizden başka şeyler.
Başarı budalası ruhsuz robotun damarlarında kan dolaşıyor olması çağın en büyük icadıdır belki.
Ne çocuklarımız bizim
ne de dünya.
Ait olduğumuz şeylerin kaçı hayatta.
Usulca içine çekiyor bizi doğa Tanrı’nın adaletine sunmak için.
Nasıl isimlendirdiğimizin bir anlamı yok bu serüveni.
Bir gün yeniden ezan sesiyle benim, çan sesiyle senin ya da kutsalın her neyse onunla kalbin titrediğinde hakikat ile bilginin farklı şeyler olduğunu yeniden idrak edeceğiz.
İşte o zaman huzur içinde ölebileceğiz…
yaşamı anlamanın en kolay yolu tüketilmiş bir ömürden ibret almaktan geçer.
Hepimiz biliriz tecrübenin kıymetini ,nasihatin ucuzluğunu.
Ama Elimiz sobaya değmeli öğrenmek için, parmağımıza çivi batmalı.
Büyükler bilmez zaten, bilmeyerek büyük oldular.
Oysa bildikçe küçülür insan,
bildiğini zannettiğinde başkasının ne bildiğinin bir önemi yoktur.
Aman neyse ne canım her şey bilmekten ya da bilmemekten mi ibaret
Yumurta mı tavuktan çıkar civciv mi yumurtadan benzeri girift .
Bu arada laf aramızda ben biliyorum bilmediğimi.
Üç beş kelam edebiliyor olmak biriktirmişlikle alakalı bilmekle değil.
Farkında olmakla görmek apayrı şeylerdir mesela.
Ya anlamakla duymuş olmak...