Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '06

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Aromalı zeytinyağı yapmak çok basit

Aromalı zeytinyağı yapmak çok basit
 

Üç büyük semavi din öğretisinde de, ortak olarak, kutsal sayılan tek yiyecek nedir dersem ne dersiniz? Evet, tahmin edebileceğiniz gibi “zeytin”den başkası değil.

Zeytin ve zeytinyağı ile ilgili olarak yazılabilecek, söylenebilecek o kadar fazla söz, bilgi var ki burada her biri üzerinde durabilmem mümkün değil. Ancak, asıl konumuza girmeden, hemen aklıma gelip de birer cümle ile paylaşabileceklerim şunlar:

Zeytinyağı, insanoğlunun ortalama yaşam süresini ve kaliteli yaşam endeksini anormal derecede olumlu etkileyen bir besin. Çok ciddi araştırmalar gösteriyor ki; dünya toplumları içinde en uzun yaşam süresine sahip olup da, bunun tabi yansıması olan kanser ve kalp-damar hastalıklarına yakalanma oranı en düşük olan ülke; aynı zamanda kişi başına yıllık zeytinyağı tüketimi, en yakınındaki ülkeyi bile üçe-dörde katlayan Girit Adası ve halkından başkası değil. Evet yanlış duymadınız; bizim toplumumuz halen hayvansal ve margarin türü katı yağları bolca tüketip, sigara aşkımızla da bunu birleştirerek kanserden, kalp hastalıklarından sapır sapır dökülürken hemen yanı başımızdaki Girit halkı son derece uzun ve kaliteli bir hayat çizgisi takip ediyor.

Zeytin ve zeytinyağı; damar çeperlerimizi, mide duvarını besliyor, kanımızdaki kötü kollesterolü düşüren ve iyi kollesterolü yükselten bir mucizevi etki yaratıyor; tüm bunları da bir kenara bırakın damaklarınıza müthiş gastronomik tatlar bahşediyor.

Eski usül meyhanelerin, asırlık demcileri; rakı muhabbetinin en başında, ilk iş olarak yayvan bir tabakta gelen hakiki, taş baskı, soğuk sıkım, erken hasat sızma zeytinyağına ekmek batırır ve mideye indirirlermiş. Bu hem, biraz sonra vereceğim tüyolarla yapabileceğiniz, inanılmaz bir iştah açıcı başlangıç olur, hem de mide iç çeperine boydan boya sıvanan zeytinyağı, rakı ile alınacak olan alkolün etkisini azaltarak konforlu bir demlenme performansı sunarmış içene.

Bir kısa temel bilgi; rakı içmeden, zeytinyağına batırılmış beyaz ekmek, son yudum rakıdan sonra ise bol limon sıkılmış maydanoz yemeyi unutmayınız.

Geçtiğimiz aylarda İzmir Fuar merkezinde katıldığım “Zeytin, Zeytinyağı ve Şarap Fuarı”nda birkaç tane büyük markamızın piyasaya aromatik zeytinyağları çıkardığını gördüm ve büyük bir zevkle de tadımlar yaptım. Kekikli, fesleğenli, biberli gibi birkaç değişik varyasyonları, hemen hatırlayabildiklerim. Pek tabi ki bunları da deneyebilirsiniz ancak aşağıda anlatacağım şekilde olanını piyasada bulmanız mümkün değil. Çünkü ben daha üretime geçmedim. Birer şişe yapıyor ve soframda, dostlarımın beğenisine sunuyorum o kadar.

Yarım litre hakiki sızma zeytinyağının içine; iki-üç diş sarımsak, birer çay kaşığı kara kekik, nane, fesleğen, kırmızı pul biber ve biberiye, hemen çay kaşığının ucunda karabiber ilave ediyor ve on gün hiç dokunmamak üzere şişenin ağzını kapatıyoruz. Şişeyi çok koyu renkli bir bez ya da naylon torbanın içine koyarak, oda sıcaklığında ve karanlık, nemsiz bir yerde bekletiyoruz.

İçkili ya da içkisiz, mükellef yemeklerinizin, sofralarınızın başlangıcında, kare kare doğramış olduğunuz üç-dört farklı çeşit ekmekten mamul ekmek tabağı ve kürdanlarınızla, beyaz, porselen kare tabaklarda servis edebileceğiniz bu uhrevi mayi, emin olun tadına bakanları müthiş etkileyecek ve doyumsuz zevkler yaşatacaktır.

Zeytinyağının kendi ukdesinde olan ve bölgesine göre farklılıklar arz eden ağaç, ağaç kabuğu, toprak, yosun, iyot gibi aromalarının yanına sizin zevklerinize göre eklenen kara dağ kekiği, nane, fesleğen, biberiye, sarımsak gibi rayihalar da birleşince gerçekten de ortaya eşsiz bir gastronomik manzara çıkacaktır.

Zeytin ve zeytinyağı; tıpkı üzüm ve şarap gibi bu toprakların, Tanrı tarafından bahşedilmiş mucizevi hazineleridir. Lütfen kıymetini bilelim, tadalım, tattıralım, sofralarımızın ve damaklarımızın baş tacı edelim.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..