Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '10

 
Kategori
Güncel
 

Artan terör olayları ve hukuksuzluğa davet!

Artan terör olayları ve hukuksuzluğa davet!
 

Hukuk bizim neyimize?

Duyan, gören, bilende zannedecek ki bizde hukuk varda, onu kullanıyoruz!

Bu ülkenin nereye gittiğini bilip de söylemeyen varsa, ülkeye ihanet ediyor demektir.

Ülkenin sıcak gündemini ellerinde tutmak isteyenler, her gün birilerini ortaya sürüyor ve yeni sanal gündemler oluşturuyor. Yaratılan bu sanal gündemlerle, her gün birkaç tane şehit görmemezlikten geliniyor.

İktidar kanadı önceki DTP, yeni BDP el ele verip birlikte açtıkları “Kürt Açılımı, Demokratik açılım paketi”nin altında kaldıklarından olsa gerek birbirlerini suçlayıp duruyorlar. Ancak onların birbirlerini suçlaması, terörü bir türlü azaltmıyor, bilakis arttırıyor. Tabi birde terörün artmasında İsrail ile araya konulan mesafe ve İran ile imzalanan “Zenginleştirilmiş Uranyum Takası Antlaşması” var. ABD bana rağmen sen bu anlaşmayı imzalayamazsın diyor! Bizde seçim yaklaşıyor ya(!) imzalarım ve İran’a karşı uygulanacak yaptırımlar içinde Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyinde HAYIR oyu kullanırım diye ekliyoruz! ABD de al sana Hamas Hamili ve İran Avukatlığının karşılığı terör belası diye elindeki imkânları seferber ederek, İsrail ile birlikte PKK’ya büyük destek veriyor. Destek sonucu, her gün birkaç tane şehit cenazesi geliyor…

Gelelim iç meselelere; Anayasa Mahkemesi Raportörlerinden Osman Can, Anayasa Değişiklik paketiyle ilgili Anayasa Mahkemesi iptal kararı verirse, hükümetin bu kararı tanımamasını ve paketin tümünü referanduma götürmesini öneriyor. Ayrıca aynı Osman Can, Anayasa Mahkemesi üyelerini açıkça tehdit edip, sonlarının Talat Aydemir’e benzeyeceğini, asılacaklarını ima ediyor.

Bu Osman Can kim? Anayasa Mahkemesi Raportörü! Yani Anayasa Mahkemesinin bütçesinden maaş alan birisi! Bu söylemlerin amacı: “Yemek yediği tabağa pislemektir.” Anayasa Mahkemesi üyelerini tehdit edebilen, iktidarı “Hukuksuzluğa” davet eden birisi, hala Anayasa Mahkemesi bünyesinde görev yapabiliyor.

En küçük olayda memleketi sevenler için soruşturma açıp, arama kararı verenler, sonra sorgusuz sualsiz içeri tıkıp, mahkemeye bile çıkarmadan 3 yıl hapiste tutanlar nerede? Niye Osman Can hakkında soruşturma açıp, iktidarı hukuksuzluğa davet ettiği gerekçesiyle yargılamıyorlar? Gerçi iktidarın lehine konuşanların hangisi yargılandı ki? Sözde yargılansa bile sonuç genelde Beraat! Örnek mi? Deniz Feneri davası kapsamında sahte evrak tanzim etmekten yargılanan Noter’i hatırladınız mı? İşte Noter dün Beraat etti! Yani kalpazanlık, dolandırıcılık, sahte evrak tanzim etme, her türlü bölücülük… Gibi suçlar iktidar kanadı için suç değil! Ancak Cumhuriyet, Ülke, bütünlük, kurtuluş gibi söylemleri ağzınıza alırsanız, Silivri’deki yeriniz hazır!

Bu arada bir ilginçliği burada yazmak istiyorum. Meclis Onur ödülleri dağıtılacak. Bu yıl Meclis Onur ödüllerini alanlar kim? AKP Milletvekili Vahit Kiler’in babası Hikmet Kiler, AKP Milletvekili Güldal Akşit’in babası Galip Demirel ve siyasi görüşü herkes tarafından bilinen ve Başbakan’ın tatillerini organize etmekle ünlenen Fettah Tamince! Bu şahıslar Meclis Onur Ödülü’nü almak için ne gibi ülke hizmetinde bulunmuşlar? En azından Meclis Başkanı çıkıp bir açıklama yapsa da bizde öğrensek…

Bir başka hukuksuzluk örneği de, bu zamana kadar Mehmet Haberal’ı tahliye etmeyen Ergenekon Hâkimlerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 1500TL para cezası kesmiş! Bu cezadan nasibini 9 hâkim almış! Ancak Mehmet Haberal ve diğerleri hala içeride. Yani hukuksuzluğa devam edenlere, bu ceza yeterli olur mu? Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in başına gelenleri hepimiz biliyoruz. Dosya bir türlü Yargıtay’a gönderilmiyor. Diyarbakır-Erzurum, Erzurum-İstanbul arasında mekik dokuyan dosya, bir türlü Ankara’ya uğramıyor!

Bu hukuksuzlukların hesabını kim soracak? Osman Can’ın bahsettiği hukuksuzluğa davete bu şekilde mi icabet ediliyor? Yüksek Yargide çeteden söz edenler, bu çeteleşmenin cevabını nasıl verecekler?

Terör almış başını gidiyor. Silahlı kuvvetlerin şevki kırılmış, kimseden ses seda çıkmıyor. Hamas’ın hamiliğini yapanlar ve İsrail’den en küçük bir olayın hesabını sormaya kalkanlar, Türk Silahlı Kuvvetleri bitirenlerden hesap sormayacaklar mı? Açılım, açılım diyerek, ülkeyi kan gölünde boğanlar, bu kan gölünde boğulmayacaklar mı?

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..