Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '12

 
Kategori
Blog yazarları tartışıyor!
 

Artı 4’ler sistemi ve çocukta kendine güven ve saygı yaşı

Artı 4’ler sistemi ve çocukta kendine güven ve saygı yaşı
 

Yeni eğitim sisteminin en çok tartışılan ve sakıncalı görülen yönlerinden birinin de farklı yaş gruplarının aynı sınıfta bulunacak olması.  Örneğin,  geçtiğimiz 2011-2012 öğretim yılı başında, kayıtların başladığı zamanda çocuk 64 aylık civarında olsun yaşı küçük olduğu için sistem kayıt etmediğinden, çocuk bir sonraki eğitim öğretim yılını  bekleyecek, bir yıl sonra çocuk bir yaş büyüyüp 84 aylık olarak gelecek ve aynı sınıfta 2012-213 öğretim yılında-bu yıl 64 aylık çocuklarla eğitim öğretim yapacak.

O yaşlardaki çocukların, aylar ve hatta haftalara göre fiziksel ve zihinsel gelişim farklılıkları gösterdikleri bilimsel bir gerçek. Normal koşullarda yaşı büyük çocuğun matematiği küçüklere göre daha iyi kavradığı gözlenen doğru.  Farklı yaşlarda ve kalabalık sınıflarda, eğitim açısından normal kabul edilmiş yaş sınırlarının dışında, algılama, kavrama, anlama ve öğrenme farklılığı yaratır. Bu güçlükler içindeki çocuğun, eziklik, pısırıklık, içe kapanma duygusu yaşamasına yol açıyor. Aynı sınıf içinde yani farklı sınıflarda bulunan –birleştirilmiş sınıflardaki farklı yaş gruplarında bir arada bulunmalarının sakıncası yok. Çünkü bir üst sınıfla, bir alt sınıfın alacağı eğitim  farklı . Ayrıca alt sınıf, bir üst  sınıfı ağabey -abla olarak kabul eder. Dolayısı ile birleştirilmiş sınıf içinde bir üstünlük veya aşağılık duygusu pek yaşanmaz.

Yaş gruplarına göre çocuk gelişimi bedensel ve zihinsel  farklılık gösterir. Bu nedene bağlı olarak çocuklarda, algılama, anlama, kavrama, konuşma, anlatma gücü ve yeteneğinde çok büyük farklılıklar gözlenir.

Evden, ana kucağından ayrılıp farklı bir ortama- okula gelmek 5-6 yaş grubu için ayrı bir sorundur . Bu yaş grubu tam oyun çağı çocuğudur. Oyun içinde öğrenir, bilmediklerini keşfetmeye çalışır, merak ve tekrar ederek dünyasını genişletmeye uğraşır. Ana sınıfları veya okulları bu durumu renkli - rahat ortamlar içinde, ana sınıfı öğretmeninin bu konudaki pedagojik bilgi ve tecrübesi ile sağlamaya çalışırlar. Morali bozulan çocuk, canı istemediğinde anasınıfına gelmeyebilir. Doğrusu kaçırmış olacağı bir program da yoktur. Her gün yapılan rutin işlerdir, Oyun, tekerleme, bilmece, temizlik bakım, yeme içme, kurallara uyum,  konuşma, dinleme, çizgi, boyama, oturma , kalkma, el işleri- kesme yapıştırma gibi.

“İlerleyen zaman içinde  zeki öğrenciler açısından yaratacağı sakıncalar nedeni ile okula başlama yaşı yükseltilmeli ,son yıllarda İngiltere’de  gözlenen performans düşüklüğü, ve bunalımın yanında aşırı yeme –obezlik zorunlu eğitime erken başlamaya bağlı olduğu düşünülüyor. Okula hazırlık için- anasınıfına erken yaşın sakıncası olmadığı fakat zorunlu eğitime- ilkokula  erken başlamanın eğitim öğretim sırasında bir anormallik görülmese de ileri yaşlarda en azından duygusal gelişimlerde sakıncalar yaratıyor.  4-6 yıl, tüm çocukluk ve gençlik döneminin çeyreği. Bu zaman dilimi çocuk gelişimi ve geleciğinde önemli . Çocukta kendine saygı ve güven duygusunun temelinin atıldığı  öğrenmeyi  isteyip seveceği yıllar” (1).

İngiltere, Galler, Malta ve İskoçya dışındaki Avrupa ülkelerinde okula gönderme yaşı 6 veya 7 olarak gösteriliyor. Özel durumlarda çocuğun okula gönderilip gönderilmeyeceğine veliler ve öğretmenler birlikte karar veriyorlar. Bu konuda doktor raporu pek geçmiyor.

İngiltere’de çocuk,  5. yıl doğum gününü kutladığı günden sonraki yaşı okula gönderme yaşı olarak kabul ediliyor. Erken yaşta  zorunlu okula göndermenin sakıncaları belirtilirken, İngiltere’de okula erken gönderme nedeni olarak çocuğu evin, sokağın olumsuz sağlıksız ortamın etkilerinden uzak tutma ve istismara karşı önlem olarak açıklanırken gelişmiş eğitim kriterlerinin göz önüne alınmadığı belirtiliyor.

Okula çocuğu erken göndermek ona akademik bir avantaj sağlasa da bu avantaj uzun süreli olmuyor. Ayrıca okula göndermeyi uzun süre ertelemek öğrenme açısından çocuğa bir yarar ya da zarar sağlamıyor sadece sınıf öğretmeninin işini zorlaştırıyor.”(2)

Okulların açılmasına az bir zaman kaldı. Hemen hemen her hafta yeni değişikliklerin açıklandığı programda, son olarak ilkokula başlayan çocuğa ilk dört ay ana sınıfı benzeri oyunlara dayalı eğitim verilmesi, 10’a kadar ritmik saymalar öneriliyor. Ana sınıfı eğitiminden geçmiş ve bu oyunları, bu saymaları önceden oynamış, öğrenmiş çocuklar sıkılacak  ve eğitim adına gereksiz tekrarların ne anlamı olacak?

Okuma yazmanın 2. Dönem sonuna doğru verilmesi ayrı ve düşünülmesi gereken bir konu. Kasım Aralık ayında okuma yazmaya geçen bir çocuğun yıl sonuna kadar okuma yazma pekiştirme çalışmaları yaptığı halde bir sonraki öğretim yılına çoğunu unutup gelmesine tanık olan eğitimciler yeni sistem hakkında kaygılı.

Türkiye genelinde, yeni sisteme okulların ve sınıfların fiziki şartları yeterli değil. Okul oyun bahçelerde ayrı oyun alanları ve araç gereç yok. Sınıf öğretmeninin bu yaştaki çocuklara karşı ana sınıfı tecrübesi, bilgisi, pedagojik birikimi oldukça kısıtlı.

Çocukları erken yaşta  ana sınıflarında okula hazırlamak kuşkusuz yararlı. Tartışmada ortak düşünce böyle olduğuna göre ana sınıflarının niçin okula başlama- hazırlama sınıfı olarak görülmediği anlaşılması zor bir davranış. Ana sınıfı ile ilkokul arasında sanki kavram karmaşası var gibi.

Hüseyin SEYFİ

Kaynaklar: (1) Elizabeth Hartley-Brewer The Telegraph, Does early schooling harm our children?

                    (2)http://www.emie.co.uk/nfer/publications/44414/44414.pdf 

 
Toplam blog
: 498
: 1546
Kayıt tarihi
: 12.08.07
 
 

Öğretmen Okulunu ve İktisat Fakültesi Kamu yönetimi bölümünü bitirdim, eğitimciyim, İyi derecede ..