Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '08

 
Kategori
Deneme
 

Artık gel!

Konuşurken sanki ruhumun notalara dökülmesine yol verirdin sen. Sensizliklerimin katiliyim bugün hayallerimle yaptığım iş birliği ile.

Konuşmak istesem de, bu büyüyü bozacağım korkusuyla. Perdenin ardındagizlerdim kendimi. Ardından sen, ürkek bir buse bırakırdın bana bakışınile. Ve utanarak içimden sana "Seni Seviyorum"derdim kelimelerimin karnına gömdüğüm yasak çocuğumuz ile.

(...)
Dudaklarında kalan hayırlar, birer şüphe tohumu gibi, zihnineyerleşsede. Sen benim baharımın başlangıcıydın her daim. Dudaklarındacanlandırdığın bana karşı söylemlerin ise, hayatıma kattığınoksijenimdi sen farkında olmasanda!

Sözlerin bu sıcak yaz akşamlarında, içimi ürperterek uçtu ve gittiuzaklara. Yokluğunun yüreğimi bitkisel hayata sokması ile, yoksulkaldım kendimde. Her buluşmamızın bitişi ile. Otobüsün camınayasladığım umutlarım ile, görüntünün uzaklaşması beni mezarlarıma gömdüdiri diri...

Son baharımız olan bu günlerimde herşey kuru bir sarılıktan ibaret bilmesende...

...basamak basamak olmuş. Hayatımın daha başında olmama rağmen, ortasına gelmeden yaşlandım sensizlikle. Yüreğim kurumuş sonbahar yaprakları gibi kırılgan, yerlere serpilmiş sarımsı yapraklar gibi ölühalde. Etrafımda sıcaklığından yoksun oluşum ile üşüyorum bugünlerimde. Acaba sen notalarla çizdiğin ruhumu betimleyebilirmisin bu şekildebenim kadar...

"İnsan, insanın aynasıdır" derler ya.

Bu tam bize göre değil. Şaşırdın değil mi?

Yansıma yapamayan birbirimizin ruh sökümüyüz biz. Bedenlerimiz farklı, ruhlarımız aynı. Paramparça ruhların farklı şehirlerdeki acı, özlem, sevgisizlik, şüphe, kin, nefret, aşk ve dahası bunun gibi insani hislerbu ruh eşitliğindendir.

(...)

Kulaklarımda yaktığım sesinin küllerini. Daha sonra onları hafif bir şekilde topladım avuçlarıma.

Dört bir yanıma nüfuz ettirdim seni görmediğim zamanlarda. Söndürdüğümü düşünsende sen sevgimizin ateşini.

Ellerimi yakıyorum şimdi yüreğimde, sana kavuşmak adına....

Gözlerinin ince dokusunu imgelemek istiyorum şimdi. Yeterli kelimelerigök yüzünden çekip koymak istiyorum. Elime aldığım ipimle kementyaparak, doluyorum urganımı bulutlara. Ve ardından ucunda idam sephamolan dünyadan ayaklarımı alıyorum sana kavuşmak, seni betimleyebilmekadına, göz kırpıyorum ölüme neşe ile...

(....)
Bakışlarının yüreğimde bıraktığı o narin mutluluk...

Umarsızca beklememi fısıldıyor, yüreğimdeki kulağıma. Oysa her şeyiunuttum ben şimdi. Hatırlamak adına kurduğum hayallerimi çaldıklarıbugünümde bilmiyorum senin ne halde olduğunu. Korku-yorum-suzsızlıyorum hayallerimle baş başa...

Ya sen...

Ya sen, sevgili...

Sesini kimselerin bilmediği diyarlarda beni düşünüyormusun bu şekilde!

Gidişin ile yalnız bıraktığın bu denizcinin, yüreğinden kopan dalgaları kokluyormusun, mahkum düştüğün sahillerde.

Gözlerimden kopan tayfunları saçlarına doluyormusun sahte kavurucu mutluluklardan kurtulmak için...

Bilmiyorum, bilemiyor ve ürkmüyorum. Çünkü ben sana güveniyorum ölümüne...

Dilime doladığım türkümüzle, gelevera deresinde balıklara anlatıyorum seni şuan bilmesende...

Ve şüphelensende tek diyeceğimdir sana sevgili...

Bir deli gömleğini arzuluyor.

Artık gel!
 
Toplam blog
: 11
: 406
Kayıt tarihi
: 01.08.08
 
 

Öğrenciyim. Edebiyat, felsefe, sanat, sinema ilgi alanımın popülerlerinden. Yeditepenin içerisinde 2..