Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Artık roller mi değişiyor?

Artık roller mi değişiyor?
 

Çok değil bundan birkaç ay önce sürekli erkeklerin aldatma haberlerini görür, okurduk. Öyle ki erkeklerin aldatmaları sıradan bir olaydı bizim için. Sanki aldatmayan erkek yok düşüncesi belirmişti kafalarımızda.


Artık roller mi değişti düşüncesine kapılmamak, son okuduğum, duyduğum haberlerden sonra imkansızlaştı. Sürekli kadınların aldatma haberleri gündemde…


Şimdi sizinle bir tanıdığımın başından geçen olayları kendi ağzından aktarmak isterim. Çok bildik olmasa da bile, bu aralar bize pekte yabancı sayılmayacağı düşüncesindeyim….


“19 Eylül’de Emel’in doğum gününde bir sesli chat sitesinde tanıştık. O gün uzunca sitede konuştuktan sonra birbirimize özel mail vermek istedik ve geceye kadar kendi maillerimizde sohbet ettik. İkimizde birbirimizden ayrılamıyorduk. Fakat internet cafe kapanacaktı. Onun için sohbete telefonda devam etmeyi istedim. O da kabul etti. Onun sesi, sıcaklığı beni O’na daha da bağlamış olacak ki telefonu kapatamıyordum. Aradan biraz zaman geçti. Aramızda kilometreler vardı fakat iyice birbirimize bağlandığımızı hissediyordum. Kendime gülmüyor değildim aslında. Nasıl görmeden böylesine bağlanabilirdim…

Onu görmeyi çok istiyor olmama rağmen sanki onu görünce büyü bozulacaktı. İçimde onu görünce ya büyü bozulursa korkusu vardı. Aradan biraz daha zaman geçince onun yanına gelmek istediğimi söyledim. Tarih belirledik beraber. O günü sabırsızlıkla bekliyordum. Korkum artmıştı evet ama heyecanda bir o kadar vardı. Karışık duygular içersinde yanına gittim. Birbirimizi sanki çok eskiden tanıyormuşuz gibi karşıladık. Rüya gibiydi ilk gün. Kollarım arasındaydı. Büyü bozulmamıştı.

Bana bir arkadaşının olduğunu,bekar yaşadığını,onunla aynı evi paylaşabileceğimi, ordan bir iş bulup çalışmaya başladıktan sonra herşeyin daha da değişeceğini söyledi. Benimle evlenmek istediği düşüncesine kapılmıştım bu sözleriyle. Daha öncesinde mutsuz bir evlilik geçirdiğini söylemişti. Belki ben de mutsuz bir evlilik geçirdiğim içindir ona duyduğum yakınlık. Benden yanında kalacağım arkadaşına sevgili olduğumuzu söylemememi istedi. Onun yanlış anlamasını istemediğini sözlerine ekledi. Akşam olmuş arkadaşının evine gelmiştik. Emel bizi tanıştırdıktan sonra az oturdu yanımızda sonra gitti. Fakat akşama kadar beraber olduğum kişi değildi. Çok soğuktu. Sonra sevgili olduğumuzu anlamasın diye öyle davrandı sandım. Akşam ben televizyon izlerken Ayhan biriyle sürekli mesajlaşıyordu.

Benim o sırada telefonumun şarjı bittiği için Ayhan’dan telefonunu rica ettim. Emel’e telefonumun şarjının bittiğini haber vermek için. Tam sms yazarken birden sms geldi. Yanlışlıkla mesajı gördüm. Emel’den gelmişti. 'Bir tanem kusura bakma sana arkadaşımı yollayarak zahmet verdim ama aşkım özür dilerim' yazıyordu. Diğer gelen-gönderilen sms'leri de okudum. Emel ile Ayhan sevgiliymiş. Hiçbir şey yapmadan sabahı bekledim. Sabah buluştuğumuzda çok soğuktu. Bana dönmemi söyledi. Çok şaşırdım. Nedenini soruyorum söylemiyor, sadece dönmemi istiyordu. Sonra beraber yer ayırttırdık. O sırada elimi tuttu gitmememi söyledi. Ayhan’la olan sms'lerinden hâla habersiz gibi davranıyordum. Amacını anlamaya çalışıyordum. Akşam eve döndüğümde Ayhan moralimin bozuk olduğunu görünce sebebini sordu. Ben de Emel’le aramızda olanları anlattım onların sevgili olduklarından habersizmişim gibi. Ayhan şaşırdı bir yandan hayırlı olsun diyor, diğer yandan sms göndermeye devam ediyordu.

Ertesi gün herşeyi söyledim. Ayhan’ı bildiğimi,gönderdiği smsleri okuduğumu….O’na bir şey söylemeden eve döndüm. Ayhan’a da aralarındaki ilişkiyi bildiğimi söyledim. Meğer Ayhan’a da benimle yaklaşık bir yıldır çok iyi arkadaş olduğumuzu söylemiş. Ayhan çok üzgün olduğunu söyledi. Bizim ilişkimizi duyunca Emel’le bütün ilişkisini de kesmiş. Düşünüyorum da ya Ayhan akıllı biri olmasaydı. Bunu duyunca ya birbirimize girseydik. İkimizde akıllıydık neyse ki.

Emel’e akşam gideceğimi söyledim. Beni,otogarda sandığı saatlerde aradı. Hoparlörü açtım Ayhan hakkında söylemediğini bırakmadı. Beni ne kadar çok sevdiğini kaybetmek istemediğini vs.. Aradan beş dakika geçti geçmedi Ayhan’ı aradı. Ayhan da hoparlörü açtı. 'Burak’la buluştuğumda çok kötüydü. Korktum ama yinede gitme kal diyemedim. Seni sevdiğim gibi onu sevemedim. Sana beni bırakma dediğim gibi Burak’a diyemedim' gibi cümleler… O akşam öyle geçti. Sabah aradım Emel’i aksilik olduğunu İzmir’e dönemediğimi Ayhan’la kavga ettiğim için onunda yanına gidemediğimi söyledim. Eğer istersen son defa konuşalım arkadaşça sonlandıralım dedim. Kabul etmedi. İşi olduğunu ancak akşam 10 dakikasını bana ayırabileceğini söyledi. Ben de onun evine doğru gidiyordum. Yolda Emel’le bir başkasını sarmaş dolaş gördüm. Onlar beni görmesin diye hemen uzaklaştım. Şok üstüne şok yaşıyorum. Sevdiğim güvendiğim biri bana neler yapıyor. Bense benimle evlenmek istediğini sanıyordum.

Eve gittiğimde Ayhan’a anlattım durumu. Beraber onun mahallesine gittik. Emel’in akrabası olduğumuzu söyledik. Meğer Emel zaten evliymiş. Yanındaki de eşiymiş. Akşam buluştuk. Beni zor durumda bıraktığı için çok üzgün olduğunu söyledi. Ayhan’a gitmesini teselliyi onda aramasını söyledim. Bana daha Ayhan’la aralarında birşeyin olmadığını söylüyordu. O zaman sabah sarmaş dolaş gezdiğin eşine söyle teselli etsin seni dedim. Çok şaşırdı. Hemen kendini savunmaya geçti. Onu dinlemeden uzaklaştım. Kendime hâla inanamıyorum. Onu çok severken nasıl ona karşı bu kadar katı olabildim. Şimdi kendimi toparlamaya çalışıyorum.”


Bu sadece bir örnek belki. Sizce de artık roller değişiyor mu acaba?


Resim:www.resatto.com/aldatildiginianla.htm

 
Toplam blog
: 31
: 2812
Kayıt tarihi
: 11.06.06
 
 

Bilgisayar Mühendisi arakibul.com site yöneticisi ..