Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '07

 
Kategori
Spor
 

Artık sana kız(a)mıyorum!

Artık sana kız(a)mıyorum!
 

Akşam yine heyecanla ekran karşısına geçtim. Bir saat önceden programları ve yorumları izlemeye başlamıştım bile. Manisaspor geçen hafta farklı yenilmişti ve bu hafta hücuma yönelik oynayacaktı ya da oynatmayacaktı. Zaten Fenerbahçe söz konusu olunca "aslan" kesilen takımların başından gelenlerden biri.

Maç öncesi Manisasporlu futbolcularla ve teknik direktörle yapılan röportajlardan ve verilen mesajlardan açıkcası huylandım. Sanki sözleşmiş gibi "Fenerbahçe'ye sürprizimiz var!" diyorlardı. Ağız ucuyla da "Fener büyük takım,şöyle böyle,"gibi laflar ettiler. Neyse maç başlamadan hakem bir duraksadı, yardımcıları ile görüştü. Sonra aydınlatma ile ilgili teknik problemler var,dediler. Yine bunlar birşeyler planladılar galiba,dedim. Biz Fenerliler gittikçe paranoyak olduk. İki yıl önce aynı sahada yapılan bir anonsla ortalığı kaldırmışlardı. Olaylar çıkmıştı ve yok yere ceza almıştık.

Maçın henüz 2. dakikası kalemizde ani bir tehlike oldu, sporcular oldukça gergindi. Neyse 7.dakikada Alex'in serbest vuruşu Aurelio yardımı ile kaleyi buldu. Ailecek sevindik, bari çok gol atsak da, (Manisa bu yıl bol bol gol yiyordu ve Holosko yoktu.) averajı toparlasak, derken, Şener'in golü geldi, dakika henüz 10. Yine de umutluydum, daha maçın bitmesine 80 dakika vardı.

Zaman geçiyor,oyunda bir değişiklik yok. Fenerbahçeliler kıpırdayamıyor bile sahada, Ümit Bozkurt Alex'e yapışık ikiz gibi, Roberto Carlos öyle. Volkan gününde değil, tuttuğu topa sahip olamadı kaç kez. Sadece Deivid iyi idi, diğerleri vasat oynadı. Şimdi geçen haftanın yorgunluğu mu desem, zafer şarhoşluğu mu,yoksa benim kehanetlerimden sonuncusu olan, PSV' yi aldatmaya yönelik oyun mu desem? Ne desem olmuyor bu hafta. İlk defa isteksizce yazıyorum, aslında yazmayacaktım birkaç yorumla geçiştirecektim. Yine iş başa düştü, sanırım kimse yazacak birşey bulamadı, henüz bu maçla ilgili yazı göremedim.

Teknik direktör Zico'yu şimdiye dek hiç eleştirmedim. Şimdi diyorum ki Zico'nun yap(a)madığını hakem yaptı,eline sağlık ne de güzel yaptı (!) Belki tam kırmızı kartlık pozisyon değildi, kaleci Bülent de öyle açıkladı, ama sanırım Fenerini iyiliğini düşündü hakem...hemen kartı çıkarttı. Yoksa göz göre göre bir oyuncunun çöküşünü izliyoruz. Kezman'a da yazık oluyor. Acilen dinlenmesi ve kendine gelmesi gerek. Gol atamayınca hırçınlaşıyor,üzülüyor,
hem takıma zarar veriyor hem de kendine.

Zico anlayışlı ve iyi niyetli, onu kazanmak istiyor, ama bu arada kaybedilen puanlar da bizi adım adım geriye götürüyor, yarıştan koparıyor ve ayrıca Aziz Başkanın şekerini yükseltiyor (!) Bu açıklama diğer başkana ait garip bir açıklama. Tıbbiyeli mi geçici başkan bilmem,lakin hiç uygun bir açıklama değildi. "Burası Manisa, küfür de edilir!" çok tartışılacak bir söz...İnşallah ilgililer duymuştur.

Kezman transferinin perde arkasını tam bilmiyorum, kim getirdi, nasıl getirdi ? Önceden çok tanıdığım bir futbolcu değil. Ama dinlediklerime göre, çok iyi bir golcü ve başarılı bir futbolcu olduğunda herkes hemfikir. Fenerbahçe'ye geldiğinden beri doğru düzgün bir maç çıkardığını göremedik. Yaptığı fauller ile aldığı kartlar akıllarda kalan. Hem fizik gücü zayıf kalıyor,hem de önsezileri. Kurnaz değil, Serhat Akın ve Nobre'nin çabukluğu yok onda. Son günlerde resmen toptan korkuyor. Akşam göz yaşları içinde sahayı terketmesi onun yıkılışının belgesi oldu. Artık kızamıyorum bile çocuğa, üzülüyorum onun yüzünü görünce. Belki masum çocuk gibi yüzü olmasa herkes daha çok tepki verecek! Teknik adamlar ve yöneticiler ya kazanacaklar onu ya da geri gönderecekler. Bir diğer çözüm belki Asbaşkan Nihat Özdemir'in şakayla karışık dediği gibi,papaza götürüp okutacaklar. Yoksa biz gideceğiz sezon sonunda topluca papaza ya da kafa çekmeye papazın bağına!

Yine her zamanki eleştirilerden biri olan Zico'nun oyuncu değiştirmede geç kalması. Bu maçta gerçekten geç kaldı ve yanlış tercih yaptı. 145 gündür oynamayan Appiah 86. dakikada oyuna girse ne yapar, nitekim top ayağına gelmeden oyun bitti. Yine genç Semih (Kafasında saç kalmadı çocuğun kenarda beklemekten, hala "genç" ama!) geç kaldı. Sözün özü, yedek kadro ile oynanabilecek bir maçtı, asıl kadro ile oynanamadı. Bu saatten sonra ne söylesek nafile, elbet vardır Zico'nun kafasında bir planı. Maç sonu açıklamalar ve söylemler olumlu, PSV'yi kesinlikle yeneceğiz, demektir bu...

Bu hafta rakipler de bir mola verir inşallah! İyi pazarlar diliyorum, sevgilerimle!









Resim alıntıdır:
http://www.habersutun.com/news_detail.php?id=12988
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..