Artvin anım

Erzurum'dan kuzeye gittikçe giderek yeşile ulaşılmakta olduğu adım adım hissedilmektedir.

Artvin yüksek sivri tepe dik kavramlarının bileşiminden oluşan tırmanma ile ulaşılan çok enteresan yüksek bir kent, o kadar yükseğe niye bir kent kurulmuş oradaki insanlar ne yaparlar ilk girişte düşünülen şeyler..

Tırmanma tamamlandıktan sonra kente CAFE EFKAR' la girilip EFKAR RESTURANT ile çıkıldığını öğrendik. Bizde her yabancının yaptığı gibi Cafe Efkarda çay içerek başladık Artvin'i gezmeye tabii ki ne gezme, tüm ana cadde çarşı 500 mt lik bir kulvar ve devlet daireleri de bu kulvarın üstünde. Saat 11:50 gibi yolda yürürken solda bir kapının arkasında 20 kadar insanın bekleştiğini görünce merak ettik yanaştık ki; devlet dairelerinden birinin memurları 12:00 olmadan binayı terk edip suçlanmak yerine kapının arkasında 12:01' i bekliyorlarmış saat tamam olunca uygun adım dışarı çıktılar.

Ana yolda yürümeye devam ettik 5 dk geçmeden bir sapağa geldik orta yaşlı bir bayan nereye gittiğimizi sordu geziniyoruz deyince şehir bitti artık mahalleler başladı dedi, geriye dönüşe geçtik Efkar Resturantta yemeğe girdiğimizde saat 12:30' tu yani tüm Artvin'i 30 dakikada dolaşmıştık..

Kentin girişinde yamaca kurulmuş ovanın tüm doğallığına tepeden hakim Efkar Resturantta salata köfte ve ayrandan oluşan en doğal ve klasik tadları yiyip kalkığımızda saat 13:30 gibiydi.

Yemek sırasında garsonla sohbet ederken çalışmaya başlamamış gençlerin öğrencilerin sosyalitesinin Cafe Efklar da çay tavla olduğunu, cebi para görenlerinde bir üst kata Efkar Resturanta transfer olduğunu öğrendik, yani sosyal yaşam alt katta başlayıp üst katta devam ediyordu.

Ticari ve sinai potansiyel azlığından yapılacak başka bir şey olmadığından önem kazanan okul nedeniyle Artvin ülkenin eğitimli ortalaması en yüksek kentlerinden biridir...

Geriye dönüş tırmanmanın tersi inişle başladı ve HOPA'ya doğru yol almaya başladık...