Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '11

 
Kategori
Dostluk
 

Asabi kedi ve ben

Öncelikle böyle bir blog yazabilmek için Asabi Kedi’den izin almam gerekti. Sonrasında daha evvel ona karşı olan duygularımı anlattığım bir yorumdan onun gay olduğuna dair anlamlar çıkartılmış, hem ondan, hem ona yönelen eşcinsel arkadaşlardan özür dilerim. Kendisi sapına kadar erkektir ve bilakis kadınlar konusunda başarılı bir arkadaşımızdır. Bu düzeltmeleri yaptıktan sonra esas konumuza girelim. Evet, bizimkisi ilk görüşte aşk hikayesi: 

Bundan tam 16 1/4 yıl evvel, İzmit’te Cengiz Topel Deniz Hava Üssünde, elinde 500 soruluk kişilik test için gelmişti bana. Evet, beni tanımamasına karşın, pek bir rahat biçimde bu konudaki yorumumu soruyordu. İtiraf etmeliyim biraz fazla girgin bulmuştum bu hareketi. Ancak çok samimi ve içtendi sorusunda. Diğer taraftan evli dahi olsa üssün psikoloğunun kadın oluşu, onu ayrıca heyecanlandırıyordu. Bu arada psikolog da kocasından boşanmıştı; kocası bir Rus’la evlenip askeriyeden kendisini attırtıp Kıbrıs Havayollarına pilot olarak geçecekti. Anlayacağınız karmaşıktı durumlar. Resmen asılmakta bile ziyan yoktu bu bağlamda balkıdığında. Nerde kalmıştık? 

“Ben böyle testlere inanmıyorum. Her on soruda bir kontrol sorusu. Bundan bir halt çıkmaz!”. 

“Olsun yine de çözmekte yarar var; karakter analizi için”… 

Böyle tanışmıştık. İkimizin de psikologtan hoşlandığı aşikardı. Ne de olsa koskoca üste ulaşabileceğimiz tek dişi mahluktu. Benim açıkçası kötü bir dönemimdi: trafik kazası, parasız kalma, aşkından ayrılma, yalnızlık, ailenden kazık yeme, bayan dostlarının sana asılması(aşkından ayrıldıktan sonra hepsinin aşırı sevinmesi ve benimle beraber olmak için sıraya girmesi), rüyalardaki huzursuzluk(her şeyin garip bir şekilde onu hatırlatması) ve gerçekten psikologluk olmuştum. Ve kadın bana testi vermişti yapmam için. Asabi Kedi de testi benden istiyordu. Merak ettiği için… 

Doğum gününde aradım Ayşegül’ü ama konuşamadım, söyleyecek tek söz bulamadım çünkü söylemem gereken tek cümle vardı: Seni Seviyorum. Sadece yutkunabildim. Bazen kolay olan şeyler nedense çok zordur. 

Asabi Kedi ile kaynaşmam 2 günümü aldı. Ve neredeyse yapışık ikiz gibiydik askerlik süresince. Hayata dair görüşlerimiz, bakma yeteneğimiz ve kapasitemiz ortaktı. İkimiz de havayolu şirketinde çalışıyorduk. İkimizin de İngilizcesi mükemmeldi ve falan filan. Sorunlardan diğerleri kaldı ama yalnızlık meselesi büyük bir ölçüde hallolmuştu Asabi Kedi sayesinde. O benden bir önceki dönemdi ve askerliği benden önce bitti ve yaşadığı şehre, Antalya’ya geri döndü. 

“Komutanım ben tatile gideceğim” 

“Oğlum askerde tatile çıkılmaz; izine gidilir…” 

Ve ben Antalya’ya eski aşklarımdan birine evlenme teklif etmek üzere Asabi Kedi'nin yanına yola koyuldum. Böylelikle Ayşegül’e olan sevgimden kurtulacaktım. Yolda bir amca yanıma oturmuş, aşkına rağmen başka birisiyle evlendiği için çektiği işkenceleri anlattı. 

“Şeyda sana aşık değilim ama seni seviyorum; benimle evlenir misin lütfen?” 

Karnıma yumruğu yemiştim ve tabi ki de hak etmiştim bu yumruğu. 

Sabah saat 03:00: “Nevin teyze, Ayşegül’le konuşabilir miyim?” 

“Sana yalvarıyorum beni sevmediğini söyle Ayşegül!” 

“Seni sevmediğimi sen zaten benden daha iyi biliyorsun!!!” 

Elimdeki ahizeyi duvara fırlattım… 

Tabi Asabi Kedi’ye bütün bu olanları tüm gerçekliğiyle anlatmıyordum. Eskiden ben çok konuşmama rağmen kendimle ilgili gerçekleri anlatmazdım. Asabi Kedi’yle berabercek gezdik Antalya’yı, her zaman olduğu gibi süper vakit geçirdik beraber. 

O günden bu yana dostluğumuz devam ediyor… 

Selamlar,  

ANIL… 

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..