- Kategori
- Mizah
Asaletimden ve centilmenliğimden musdaripim
Tuzlamadan Yiyiniz!
Geçtiğimiz sene markette torbama erik dolduruyordum. Talep o kadar yoğun ki, koca tezgâh beş dakikada bir dolduruluyor ve kaşla göz arasında tükeniyordu.
Hemen yanımdaki bir çıtkırıldım kokona teyze kendi önünden seçmek yerine hep benim önümdeki eriklere uzanıyordu. Öyle ki, çok kere eli elime değiyor, bazen uzandığım eriğe o el atıyordu. Oflayıp puflamalarım nafile, teyzenin umursadığı yok.
Serde centilmenlik var, yüzüme bakanın, asaletimden gözleri kamaşır. Sırf bu yüzden sesimi çıkaramıyor, teyzeye en ufak bir laf edemiyordum. Hani, “Teyzeciğim, önünüzdeki erikler de aynı. Bu tarafa uzanmaktansa, önünüzdekilerden alsanız ya!” desem, kırılır diye ödüm patlıyordu.
Tam o anda manav koca bir kasayı tezgâha boca etti. Teyzede en ufak bir değişiklik yok, inatla önümdeki erikleri doldurmayı sürdürüyordu.
Dayanamadım. Manava bir göz kırptım:
“Arkadaşım ayıptır yahu! Eriklerin en iyilerini hep benim önüme yığıyorsun. Müşteriler arasında bu kadar ayırım yapılmaz ki…”
Teyzem hatasını anladı, usulca kendi önüne döndü.
Haydi itiraf edin, bendeki centilmenliği İngiliz lordlarında, düklerinde dahi görmek mümkün değil. İnsan doğuştan asil olmaya görsün, bundan ömrünce her daim mustarip olacaktır…