Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Asaletin zirve yaptığı aile

Asaletin zirve yaptığı aile
 

görsel www.haberler.com' dan alıntıdır.


Mustafa Koç’un ölümü hakkında gazete yazarları, blog yazarları epeyce yazı yazdılar. Benim de bu ölüme içim çok burkuldu, bu konuda yazmak istemedim bir ben eksik olayım dedim ama gazetedeki bir yazıyı okuyunca içimden yazmak geldi. Baba Rahmi Koç, Beykoz Devlet Hastanesi’ne teşekkür mektubu yollamış nedeni ise oğlu Mustafa Koç’a ilk olarak orada müdahale edildiği için ayrıca geride kalan bir borçları varsa haberdar edilmelerini ve borç çıkarsa ödemek istediğini belirtmiş.

Herhalde Devlet Hastaneleri aciline uğrayıp da oradan küfür etmeden çıkan çok az insan vardır. Geçenlerde bir yakınım Devlet Hastanelerinin aciline birkaç kere uğradığı halde acillerin yeterli müdahale etmemesinden dolayı canını özel hastanede yatarak zor kurtardı.

Rahmi Koç, çok acılı olmasına rağmen yine nezaketini göstermiş. Koç ailesini ben basında yazıldığı kadarıyla tanırım, tüm ünlüleri nasıl izliyorsak öyle izlerim. Koç ailesinin benim dikkatimi çeken birçok olumlu özellikleri var mesela son derece zengin ve ünlü olmalarına rağmen son derece mütevazi, show yapmayı sevmeyen, zarif, kibar, asil ve sevilen insanlardır. Babaları Vehbi Koç çok zengin olmasına rağmen tutumluluğuyla, çalışkanlığıyla, kibarlığıyla Türk Halkına örnek olmuştur. Türk toplumunda gençlere özel sektörde en çok girmek istediğiniz kurum neresi diye sorarsanız mutlaka Koç’un şirketleri diyeceklerdir. Herhalde insana değer verildiği ve çalışmalarının karşılığını alacaklarını düşündükleri içindir.

Oğul Mustafa Koç’un ölümüne her kesimden insan samimi olarak çok üzüldü, demek ki çok iyi bir insanmış ve çok iyi yetiştirilmiş, ailesine layık bir evlatmış. Mustafa Koç akıllarda iyi özellikleriyle her zaman kalacak bir isim, ne mutlu ona ve ailesine ki bu kadar seviliyormuş. Maalesef analar, babalar çocuklarının tahtını yapıyor ama bahtını yapamıyorlar. Her zaman bize müdahale eden, bizleri sınayan bir güç var, kimse evladını kendisi yaşarken kaybetmek istemez ama her insanın başına gelebiliyor. Maalesef bazen mevki sahibi olmanın ve paranın hükmü hiç geçmiyor, her zaman bizi yaratan güç bize boyun eğdiriyor.

Burada acılı babanın kendisini teselli edebileceği tek şey gerçekten mükemmel bir evlat yetiştirmiş olduğunu düşünmesidir. Bundan sonra yapacakları tek şey hayır işleri yaparak oğlunun ruhunu şad etmek olacaktır. 

Ben de o kadar zenginlik ve hastane olsaydı gerçekten günde 100 hastaya bedava baktırırdım, kim müracat ederse etsin, tüm tahlillerini, röntgenlerini, yatarak tedavilerini bedava yaptırırdım. Belki çok pahalıya mal olur ama kaybettikleri yakınlarının ruhları şad olurdu.

Geçici, fani dünyanın aslında pek tadı tuzu yok ama yuvarlanıp, gidiyoruz işte herkes kendi çapında bir şeyler yapmaya çalışıyor ve sonunda kaçınılmaz son geliyor..

Önemli olan bu dünyada insanlara az da olsa faydalı bir şeyler yaparak göçüp gitmek galiba önemli olan bu maalesef bu dünyanın sonu yok. Allah kimseye evlat acısı tattırmasın, evlat acısı yaşayanlara da ecir, sabır versin.

Her şeyin gönlünüzce olması dileğiyle.

 
Toplam blog
: 627
: 3456
Kayıt tarihi
: 11.06.11
 
 

Kendi halinde yaşayan doğa tutkunu, sıradan bir vatandaş. İnsanların dış güzelliğine değil iç güz..