Aselsan'da intiharlarda yeni sayfa!

Aselsan'daki esrarengiz intiharlar soruşturmasında bir umut ışığı doğuyor.

Önce kısaca olayı hatırlayalım:

Silah sistemleri ve askerî teçhizat üreten Aselsan'da görevli 3 mühendis ardı ardına intihar etti.

Önce 7 Ağustos 2006’da Hüseyin Başbilen (30) Ankara-Ayancık yolu üzerinde otomobilinde bileği ve boğazı kesilmiş halde ölü bulundu. Bir insanın bileğini kestikten sonra kendi boğazını kesmesi nasıl mümkün olmuşsa, intihar dendi.

Sonra 16 Ocak 2007’de Ankara Gölbaşı’da ODTÜ mezunu elektrik mezunu Ali Ünsem Ünal (30) aracının içinde tabancayla başına kurşun sıkılmış halde bulunuyor. Yine intihar etti deniyor.

En son da 26 Ocak 2007’de yine ODTÜ mezunu elektrik mühendisi Evrim Yançeken (26) oturduğu apartmanın yedinci katındaki dairesinin penceresinden atlayarak intihar ediyor. Yanında bir intihar notu: "Artık dayanamıyorum. Psikolojim çok bozuldu. Yüksek Lisans tezimle ilgili büyük sıkıntılar yaşıyorum. İntiharımdan kimse sorumlu değildir. Ailemin üzülmesini istemiyorum." Önünde güzel bir hayat uzanan gencecik bir mühendis, en güzel kurumlarımızdan birinde çalışıyor; yüksek lisans derslerini vermiş; tezindeki sorunlar yüzünden intihar ediyor.

Ülkemizin en parlak üniversitelerinden birinden mezun, en önemli milli kurumlarımızın birinde, ulusal güvenliğimiz için son derece önemli bir gizli projede çalışan, geleceklerini güvenceye almış üç mühendis altı ay içinde geçirdikleri "psikolojik bunalım" nedeniyle intihar ediyorlar.

Olağan bir intihar olarak nitelenip dosya kapatılıyor.

Ama Hüseyin Başbilen’in ailesi pes etmiyor. Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesine başvuruyor çocuklarının cinayete kurban gittiği teziyle. Başsavcılığın "normal intihar" olarak niteleyip takipsizlik kararı verdiği dosyada soruşturmanın genişletilmesine karar veriyor mahkeme. Bu çerçevede muhtemelen Başbilen'in cep telefonu kayıtları geriye dönük detaylı incelenecek, bilgisayarındaki bütün kayıtlar ve elektronik posta yazışmaları araştırılacak. Genç mühendisin ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten emniyet güçleri, Aselsan'da herhangi bir araştırma yapamamıştı. Başbilen'in çalıştığı projelerin gizli olduğunu belirten Aselsan'ın polise bilgi vermediği ifade edilmişti.

Hüseyin Başbilen'in arabasında ölü bulunduğu gün bilgisayar çıktısı şeklinde altında imzası bulunan 'Elveda' başlıklı bir mektup bulunmuştu. Soruşturma açısından önem arz eden intihar mektubunun oluşturulma tarihi araştırılacak. Üstelik Hüseyin Başbilen'in ailesi, oğullarının inançlı birisi olduğunu, cuma namazlarına gittiğini, intihar etmesinin mümkün olmadığını savunuyor.

Umuyoruz bu karar diğer iki intiharla ilgili kovuşturmalara da emsal oluşturur.

Umarız ulusal güvenliğimizin ve bu en önemli görevi yapanların güvende olup olmadığına ilişkin kafalarda oluşan soru işaretlerinin tamamını silecek ayrıntılı bir soruşturma yapılır. Ülkemizin bu üç değeri de mezarlarında rahat uyusun.

Her üç ulusal kahramanımıza da Allah’tan rahmet diliyorum.