ASELSAN mühendisleri öldürüldüler mi?

ASELSAN’da üç mühendis peş peşe intihar ettiler. ODTÜ mezunu bu üç genç mühendis niye intihar etsinler ki? İntihar etmeleri için ne sebepler olabilir? Aklıma gelenleri sıralayayım:

* Çok büyük bir mali sıkıntı içindedirler. Maaşları düşüktür, borçları çoktur.

* Ailede aşırı geçimsizlik vardır, karasevdalıdırlar, bunalıma girmişlerdir.

* Hayattan bir beklentileri yoktur. Boş gezenin boş kalfası olmaktan bıkmışlardır.

Buna benzer hiçbir sebep olmadığı gibi, akla gelebilecek, intihar etmelerini teşvik edici başka bir sebep de yok.

Hele Hüseyin Başbilen'in ölümünde intihar olasılığı yok gibi bir şey. Kendi kendinin bileklerini ve boğazını keserek intihar eden bir silah uzmanı olur mu? Çeker silahı beynine anında görüntü.

Jandarma raporunda "her birinin farklı yöntemlerle intihar ettiğini" yazdı. Bunun üzerine savcılık dosyayı kapattı.

İnsanın bazen adalet makamlarına hiç güvenmeyesi geliyor.

İnanamıyorum. Kimler etkiliyor bu idealist, becerikli insanları? "Aman benim de başım belaya girer, kapatayım şu dosyayı da kurtulayım" düşüncesinde mi hareket ediyorlar? Böyle bir sebep olabilir. Devletimizin, savcıları denetleyecek başka organları yok mu? Var. Eeee...?

Bazı basit suçlar var ki yıllarca mahkeme kapılarında süründürür insanları. Ama ülkemizin menfaatleri için kelle koltukta çalışan genç beyinler, hem iyi korunmazlar, hem de öldürüldüklerinde dosyaları iyice araştırılmadan kapanır.

Başbilen'in cesedinin yanında çantası bulunuyor. Çantanın içinde, Başbilen’in üzerinde çalıştığı milli tank projesiyle ilgili sunumların olması gerekiyordu. Ama bu dosyalar bulunamadı.

* 17 Ocak 2007’de de Halim Ünsem Ünal’ın cesedi, Ankara’da Eymür Gölü kenarında bulundu. Otopsi raporuna göre Ünal, kafasına sıkılan tek kurşunla ölmüştü. Bu vaka da savcılık dosyasına "intihar" olarak geçti. Ünal öldüğü gün, savunma sanayi ile ilgili bir seminere katılacaktı.

* 26 Ocak 2007’de ASELSAN mühendislerinden ODTÜ mezunu Elektrik Mühendisi Evrim Yançeken, Ankara Batıkent’te oturduğu binanın arkasında ölü bulundu. Olay yeri incelemelerine göre; 26 yaşındaki Yançeken, oturduğu apartmanın yedinci katından atlamıştı.

Yançeken’den geriye bir intihar mektubu kaldı. Mektubunda, “Artık dayanamıyorum. Psikolojim çok bozuldu. İntiharımdan kimse sorumlu değil'' yazmıştı. Onun da dosyası ‘normal intihar’ ibaresiyle kapatıldı. Aselsan yetkilileri kendilerine önemli görev verdikleri mühendisleri yakın takibe almazlar mı? Onların psikolojik durumlarının kötülüğü öldürüldükten sonra mı gündeme gelir?

Hepsi şifre çözücüydü

Hüseyin Başbilen, Halim Ünsem Ünal ve Evrim Yançeken, özellikle şifre çözme konusunda uzman mühendislerdi.

* Bir kaç yıl öncesine kadar F-16 üretim merkezi TAI'de uçakların dost-düşman tanımlamasını yapan elektronik sisteminin Türk mühendislerin giremediği bir bölümde üretiliyordu.

* Bu ASELSAN mühendisleri, uçak tanıma sistemlerinin ‘millileştirilmesi’ ve ABD güdümlü elektronik sistemlerinin kontrol dışı bırakılması çalışmalarını yürütmüşlerdi.

* Üç mühendisin üzerinde çalıştığı ikinci proje daha da önemliydi: Amerika, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeye her yıl geliştirdiği yeni silah teknolojilerini satıyor. Sattığı teknolojinin kontrolünü ise bırakmıyor. ABD istediği zaman, uydular aracılığıyla verilebilen talimatla, uçakları savaş dışı bırakabiliyor.

* İşte, ‘intihar’ ettikleri ileri sürülen bu mühendisler, altı ay gibi kısa bir sürede, uçak tanıma sisteminin hâkimiyetini Türkiye lehine çevirmeyi başarmışlardıdı.

* Aynı zamanda ABD’nin uydular aracılığıyla gönderdiği sinyallerle savaş araçlarını saf dışı bırakma sistemini de çökerttiler.

Mühendislerden Hüseyin Başbilen’in ailesi, oğullarının ölümünün cinayet olduğu iddiasıyla savcılığa başvurarak, Adli Tıp uzmanlarından yeniden rapor alınmasını talep etti.

Savcılık her üç intihar vakasını yeniden incelemeye aldı, cinayet şüphesiyle dosyayı inceliyor.
Şüpheli intihar konusu TBMM’ye de taşındı. MHP, ‘ASELSAN’da meydana gelen ölümlerle ilgili’ komisyon kurulmasını istedi.

ATLASJET uçağının düşmesi de şaibeli. O olaydan da ses çıkmıyor.

Ülkemizin güvenliğiyle ilgili önemli projelerde çalışan yetkililer daha sıkı korunamazlar mı?

Ölümleri durumunda da dosyaları "İNTİHAR" diye kapatılmadan önce daha geniş kapsamlı incelenip, bundan sonrakilerin hayatta kalmaları için başka önlemler alınamaz mı?

Ayrıca ülke güvenliği için çalışırken vazife başında öldürüldüklerini tahmin ettiğim bu insanların şehit sayılması ailelerini bir derece rahatlatmaz mı?

Saygılarımla.

Mustafa Mumcu 05. 01. 2007 Saat: 13:25