Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mart '10

 
Kategori
Deneme
 

Aşeriyorum...

Aşeriyorum...
 

Emin ol, "Sen âlasın"...


Suni gübre yüzü görmemiş yaylalarda yetiştirilmiş, alt kısmı kırağı pembesine çalan, üstü sağlıkla gülümseyen kütür kütür domatesle, toprak kapta anneannemin mayaladığı taş gibi tutmuş yoğurttan canım çekiyor! Yanında bir çanak dövme tuzla domatesi banıp banıp ısırmak, yoğurda bin yıldır aç kalmışçasına kaşık çalmak ve yanı sıra sapları yem yeşil ama yumrusu yeterince büyümüş akbaşlı taze soğandan katık yapmak istiyorum! Doğallığa aşeriyorum.

 

Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında, çıplak ayaklarla, körlemesine koşmak istiyorum! Ayak parmaklarımın arasından çamurlar fışkırsın, tabanlarımdan eteklerime sıçrasın, iliklerime kadar ıslanayım, ama durmadan koşayım istiyorum… Ben koştukça, hayatın getirdiği kedere ve hüzne dair ne varsa arkamda kalsın, bana yetişemesin istiyorum… Sık sık kapımı çalan hüzünden arınmaya aşeriyorum…

 

Daha evvel hiç duymadığım bir fıkra dinlemek çekiyor canım! Biri bana anlatsın, ben sonunda gülerken, sağ ayağımla tepineyim, tepinirken ayağım acısın, masaya çarpayım, hatta sandalyeden düşeyim istiyorum! Yerlerde yuvarlanayım, gülmekten yarılayım! Gülerken gözlerimden yaş gelsin, çenem acısın, hatta karnıma ağrılar girsin! Katıksız, katkısız, sırf mizaha aşeriyorum…

 

Henüz bira tenekeleri ile kirletilememiş, kimselerin bilip de gidemediği dağlarımın zirvesine çıkıp; şöyle uçsuz manzaraya karşı bağdaş kurup oturmak istiyorum. Daha düşlerine erkek eli değmemiş bir genç kızın parmaklarından çıkma oyalarla süslenmiş çemberi, katlayıp alnıma bandana diye sarmak, ardından bir parmak şıklatmasıyla beynimin derinlerindeki Kerimoğlu türküsünü başlatmak geliyor içimden.

Ağır çekim yerimden kalkmak, şöyle kaykılıp, kollarımı kaldırmak istiyorum! Kulaklarımda, “Oyna len kör Arabım, sen oyna, senden başka yiğit kalmadı” sözleri çınlarken, yurdum ahvalını düşünüp; meydandaki yiğit gezinenlere eseflenerek diz vurmak istiyorum! Öfkemi diz vuruşlarıma saldıkça, kanayan dizlerime aldırmadan, çaresizlik transında kendimden geçmek istiyorum! Gerçekten yiğit duruşlu, Mustafa Kemal bakışlı yöneticilere aşeriyorum!

 

Bir sihirli formül çekiyor canım! Bir parçası eski simyacılarda kalmış, bir parçası dünyayı terk etmiş bilgelerin elinde, bir parçası doğmamış çocuklarda, son parçası ise ölümün sol arka cebinde saklı olan; tüm insanlığı salt kardeşlik ve barışa sürükleyecek o eşsiz formülü bir araya getirmek istiyorum! Katıp kaynatıp tüm malzemeleri, elde ettiğim en yoğun karışımı insanlığın içtiği sulara karıştırmak istiyorum… İçenin içinden, öfkeye, kızgınlığa, savaşa, nefrete, açgözlülüğe, ikiyüzlülüğe dair ne varsa, alıp götürsün; yeryüzü cennetimiz olsun istiyorum! Olsun ki; insanoğlu başka cennetler uğruna can almaktan ve can vermekten kurtulsun diliyorum! Saf insanlığa aşeriyorum…

 

Ve son olarak; ruhumun parçası, öteki yarım, sevdalım, sevenim, sevdiğim ile… Maviye çalan duvarları olan, tavanı gün batımı pembesine boyalı odamızda… Çiçekli nevresimler geçirilmiş battaniyenin geriye doğru atılmış aralığından gözüken bembeyaz çarşaflı davetkâr otağımızda… Gün ve gece kavramını yitirip; akşamlara kadar sohbetler etmek, sabahlara kadar tende erimek çekiyor canım! Ruhumla sevişmelere aşeriyorum…

Bütün insanlık aynı değerlere aşeriyor mudur, bilmiyorum...

...

 
Toplam blog
: 135
: 3170
Kayıt tarihi
: 23.07.08
 
 

Eğitim sürecinin bazı bölümleri Almanya ve İngiltere'de olmak üzere en son PAÜ'den eğitim uzmanlı..