Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Asgari ücrete sanayileştik!

Asgari ücrete sanayileştik!
 

Arabayı köy kahvesinin önüne bırakıyor, ellerim ceplerimde dar sokaklarda yürümeye başlıyorum…

Uzaklarda bir yerlerde, yıllar önce bağrında yaşattığı tüm canlıların aniden öldürülmesi ile içine kapanmış, küsmüş Ergene akıyor… Öyle leş gibi, ter gibi, zift gibi…Ruhunu alan insanlardan umudunu kesmiş, geçmişte kalan günlerini özler gibi…

Eskiden dutluktu buraları!

Rengarenk, türlü türlü balıklar yakalar, içimiz yandığında kenarına diz çöker su içer, olmadı çırılçıplak soyunur serinliğine bırakırdık kendimizi, öyle keyifli öyle hayat doluydu…

Asgari ücrete sanayileştik!

Azıcık sıkışınca ata yadigarı demedik sattık tarlaları, çocuklarımız son model arabalarla gezdi bir süre, yaşadığımız yer cennet gibi iken televizyonlarda gözümüze sokulan, gittiğimizde kendimizi zengin gibi hissedeceğimizi zannettiğimiz tatil yörelerinde uzuun zamanlar geçirdik, bronzlaştık, yandık!

Beş parasız dönünce, utanmadık bir tarla daha sattık…

Önce, bağ bahçe kokusu sonra leylekler terk etti köylerimizi.

Neden bilmem, insan içine karışmaktan vazgeçtiler, asırlık ağaçlar, kerpiç evlerin bacaları, cami minarelerini bırakıp, yol kenarlarındaki elektrik direklerine yuvalarını yapar oldular...

 

Sözde Avrupa'nın güya modern, gençleri geçim derdine göçmüş, emeklilerin, ununu eleyip eleğini asmışların ve toprağından kopamayanların yaşadığı, o kadar da uzak olmayan köylerden birinin, insana hasret dar sokaklarında yürüyorum…

Baldıranlara, yabani otlara ve deve dikenlerine hapsolmuş, çürümüş gündöndü sopalarının çevrelediği avlular, kurumuş kuyular, bir daha içlerinde ekmek pişmeyecek, çökmüş toprak fırınlar, kapısını kilitleyenini kimsenin hatırlamadığı, çocukların da para etmediği için satmadıkları, birbirlerinden güç alır gibi omuz omuza yaslanmış, kiremitleri yosuna kesmiş, zamanın arasına sıkışmış,gırtlaklarına çöken, göğüslerini bastıran kara eller yüzünden nefes alıp veremeyen evler…

Pas tutmuş saban, dişleri dökülmüş döven, köşede unutulmuş tırpan!

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..