Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '09

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Aşı Olmanın Dayanılmaz Hafifliği

Aşı Olmanın Dayanılmaz Hafifliği
 

Domuz gribi'nin öldürmediğini söylesem beni taşlarlar muhakkak. Öldürüyor desem de taşlarlar. Tam bir “yukarı tükürsem bıyık, aşağıda sakal olsa gerek” durumu. Hal böyleyken bir de aşısı çıktı mübareğin. İşler iyice sarpa sardı. Sarmalandık. Karman çorman olduk. Şimdi birisi bir aklı verse diye bekleşiyoruz. O da bir şey değil, verilen akıllara da pek itibar etmiyoruz. Çünkü her kafadan bir ses çıkıyor. Son olarak Başbakanımız Sağlık Bakanımızı tersleyince akıllar daha da karıştı.

Az çok işin içinde olduğumuz için eş-dost arayıp akıl soruyor. Aşı olalım mı diye soruyor. Bu konuda fetva vermek bana düşmez, kaldı ki temelinde bilimsel verilere vakıf olmadığım için şahsen kendim bile fetvaya muhtacım…

Elimizden geldiğince yapılan açıklamaları takip etmeye çalışıyor, bilimsel akıl yordamında sağduyulu düşünmeye çalışıyoruz. Çoğul kullanıyorum ancak hala yangına körükle gidenler de yok değil. Sağlık ile ilgili bir mevzuda bile siyaset yapıyoruz ya, helal olsun. İşin ehillerine kulak vermek yerine siyasi tercihimizin bize yön vermesini bekliyoruz ki akıllara zarar!

Şimdi doğal olarak sade bir vatandaşın herhangi bir hastalığı ya da aşıyı didiklemesi, incik-cıncık incelemesi mümkün olmayabilir. Onu da geçtim bir doktorun bile bir noktadan sonra tam olarak bunu bilebilmesi mümkün olmayabilir. O noktada bilimsel yayınlara inanmak zorundadır. Bilimsel yayın dediğim de öyle Ahmet’in Mehmet’in aklından geçen her şeyi yazdığı yazılar değildir, o tür yazılar gazete köşelerinde oluyor, karıştırmayalım.

İşte o bilimsel verilere göre konuşan bilim adamlarımız ne diyorsa ona uymak lazım. Hali hazırdaki bilgilerime göre riskli grupların aşı olmasının faydalı olduğunu düşünmekteyim. Yani açıkça AŞI OLUN demiyorum, ancak risk grubunda iseniz olmanızda fayda olduğu kanaati hasıl olmuştur diyorum. Risk grubu nedir diye de sormayın artık :)))

Murat HACIOĞLU


NOT: Ben ve eşim aşı olacağız. Merak edenlere duyurulur.

NOTiki: Keşke her salgın tehdidinde bu kadar hassas olsak. Mesela trafik terörü gibi oldukça bulaşıcı ve salgın halindeki bir problemde… Açın bakın haber arşivlerine, yılda kaç kişi ölüyor, günde ortalama kaç kişi ölüyor trafikte. Hele ki bayramlarda!!!

NOTüç:
Başbakan, filanca bakan yahut falanca müdür aşı olur ya da olmaz. Unutmayın ki onların şahsi tercihidir. Onların olacağı ya da olmayacağı aşı sizi kurtarmaz. Tıpkı imamın kılacağı namazın sizin günahınıza faydası olmadığı gibi. O zaman kendi menfaatinizi kendiniz kollayınız.

NOTdört:
Ben kendimi çok iyi koruyorum, fazla kalabalığa girmiyorum, evimde oturuyorum, herkesle öpüşüp koklaşmıyorum, o zaman aşı olmasam olmaz mı diyorsanız ona da eyvallah derim. Her koyun kendi bacağından asılır :))

NOTbeş: At gribi, kaz gribi, zart gribi, zurt gribi gibi geyik yaparak daha eğlenceli vakit geçirmenizi sağlayabilirdim. Ancak bu konu sulandırmaya gelecek gibi değil. Benden günah gitti :)

Konu ile ilgili en resmi açıklama: WHO (Dünya Sağlık Örgütü)

Milliyet.com.tr tarafından yapılan AŞI ANKETİ

http://adwenture.files.wordpress.com/2009/05/domuz-gribi-tunctunctunc.jpg

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..