Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '14

 
Kategori
Özel Günler
 

Asi ve Asil

Asi ve Asil
 

Konserden


Şubat ayında  Türkiye  iki değerli müzik adamını kaybetti.   Barış Manço ve Cem Karaca

Akşam Kartal belediyesinin düzenlediği anma törenine katılacaktım. Sabah kahvaltı sırasında televizyonda "BENİ BEKLEME KAPTAN"  başlıklı program devam ediyordu. Cem Karaca'nın ölüm yıldönümü olması dolayısıyla  TRT  bir anma programı yayınlıyordu  güzel  bir program hazırlanmıştı.  Emeği geçen herkesi kutluyorum. Arkadaşları, dostları, oğlu tek tek hakkında söz ediyorlar  ve  ANADOLU RAC müziğine gelinceye kadar olan müzik yolculuğunda geçen zorlu süreci anlatıyorlardı,  fonda  Cem Karaca müzikleri  çalıyordu bir yandan,  diğer yandan  herkes  kendisiyle ilgili bildiği herşeyi anltıyordu  Cem Karaca'nın  aldığı ödüllerden daha ağırmış   meğer  cezaları    beşyüzyıla    mahmum edilen eserlerinden,  vatandaşlıktan atılmasına kadar sayısız cezalar hapislikler var yaşamında, en ağır gelen  ise 83 yılında vatandaşlıktan çıkarılıp vatansız bırakılması olmalı ki intihara  kalkışıyor bu dönemde!

Önceleri  yabancı sanatçıların eserleriyle  çeşitli dillerde müzik yaparken,  bindokuzyüz atmışlarda babasının önerisiyle anadolu müziklerine  yönelir ve "ANADOLU RAC" adıyla tanınacağı müzik yolculuğunun da temelini atmış olur. Başkaldıran müziğini  Başkaldıran türkü sözleriyle harmanlayarak romantik isyankar haliyle geçmişle geleceğin protestosunu harmanladı, türkülerimizi yeniden işledi nakış nakış ve yeni nesillere tanıttı.

Asi  ve  asil çocuğudur Türk mizğinin Cem Karaca, hem rac müzik yapıyor hem de asla ustalara saygıda kusur  etmiyordur. Emrah'dan, Dadaloğlu'na, Neşet Ertaş'dan Moğollar'a uzanan yolda "Buzkıran gibidir.(eritir geçtiği yollardaki tüm buzları) Cem, hem de Sürat motoru gibi hızlı" diyordu Turhan Yükseler yine   "naif kişiliği ve müzik  dehasıyla  eskiyle yeniyi harmanlıyor, hem de asla geç kalmak istemiyordu. Cem Karaca müziğiyle notaları aşıp ROTA oldu müzikte diyordu."

Akşam Moğollar konseri için gittiğimizde salonda Barış Manço için düzenlenen resim sergisiyle karşılaştık, Program çekimlerinden aile resimlerine, televizyon çekimlerine ve gittiği ülkelerdeki çekimlerden  örneklerle çok güzeldi. Kendisi için de bir kaç gün önce bir etkinlik düzenlenmiş ancak katılamamıştık.  Bu akşam Moğollar Emrah Karaca'yla  sahnedeydi. Şahane bir konser izledi Kartal bu gece  Cem Karaca şarkılarından, Erkin  Koray'dan, Barış Manço'dan, Cahit Berkay'ın muhteşem film müziklerine kadar birbirinden değerli ve etkileyici performanslarıyla büyülediler hepimizi sağolun dostlar yolunuz  açık olsun, döktüğünüz terlerle emeğinize minnettarız,  rahat uyuyun  Barış Manço ve Cem Karaca mekanınız cennet olsun.

Hıncal Uluç'tan yaşamdan dakikalar programında dinleyip gazetedeki köşesinden de okuduğum sevimli bir anıyla bitirmek istiyorum.

"Doğru' yetmez mi?

Doğrular haber, yazı olmak için yetmez mi diye acı acı düşünüyorum.. Ülkü Tamer geçen yıl nakletmişti köşesinde.. İsimsiz.. "O benim babamdı" diye yazmıştım.. Bu defa bizim Cumartesi ilavesi bir magazin yazısı çıkarmak istemiş.. Benimle, Cem'le konuşacaklar.. Şirin.. Bildiğim herşeyi anlattım.. Yazıyı süsleyecek, aileye özel detayları bile vererek meslekdaşıma.. Anlattıklarım yeterliydi, güzel bir hikaye için.. Yetmemiş.. Eklemişler.. Hem insan, hem gazeteci olarak üzdüler beni.. 1930'lu yılların sonları.. Babam Antep'te teğmen.. Deli dolu bir teğmen.. Cesur, gözünü budaktan sakınmaz.. Bu yüzden adı "Deli Fuat"a çıkmış zaten. Eğlenceye meraklı.. Toto Karaca zamanın güzelliği dillere destan tiyatrocusu.. Tiyatrosu Antep'e turneye gelmiş. Nakip Ali'nin sinemasında oynayacaklar.. Babam bilet istetiyor. Şöhretinden korktukları için mi, yoksa gerçekten mi bitmiş, "Kalmadı" diyorlar.. Tepesi atıyor babamın.. Gece oyunun ortasında atla dalıyor sinemaya.. İşte bu.. Hepsi bu.. Gördünüz gazetede ne hal aldığını.. "Toto Karaca'yı Hıncal'ın babası mı kaçırdı?.." Gerçek yetmiyor.. İlle "Saraydan kız kaçırma.." Kaçırma, maçırma yok.. Öyle bir niyet de yok.. Mesele "Sen nasıl bana bilet vermezsin" öfkesi, Deli Fuat'ın.. Kaçırmak istese, inanın kimse engel olamazdı.. Babam Kafkasya'dan göçmüş bir çerkes.. Bir çerkes kaçırmayı kafaya koyacak da başaramayacak.. Tarih yazmadı!."

Hıncal Uluç / 22.3.2000- Sabah 

 

 

http://i.hizliresim.com/xAyRQ0.jpg

http://i.hizliresim.com/xGy81Z.jpg

http://i.hizliresim.com/eyz7mk.jpg

http://i.hizliresim.com/KnJ8gN.jpg

 

 
Toplam blog
: 209
: 350
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Kurşun kalemden gelen ağaç kokusunun kağıtla buluşma büyüsüyle yoluna devam eden, Lise mezunu, ha..