Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '10

 
Kategori
Eğitim
 

Aşık Ercişli Emrah'tan şiirler...

Hayat bağlarında üzüm yiyende,

Söyle babam, söyle, tadı nicedir?

Üç yüz altmış dallı ağaç diyende,

Bil babam, ağacın adı nicedir?

Hak için söylerim gitmesin güce

Hak aşıklarının figanı yüce,

Kim sevmez yarini yüzün görünce,

Aşığın yar ile kavli nicedir?

Dertli Emrah der ki aşktan yanasın,

Dünya kanmaz ise özün kanasın,

Yalan söz olanda gerçek sanasın,

Hakim hükmü nedir, kadı nicedir?

Oğul benim, Emrah benim,

Şol saçları gümrah benim,

Bir Leyla'nın Mecnun'uyum,

Sevap onun, günah benim.

YİTİRDİM NAZLI YARİMİ

Ben bir siyah Arap olsam/Giysem karayı karayı,/Yitirdim nazlı yarimi,/Bulsam arayı arayı.... Irak yollar yakın olsa,/Her güzelde hakkım olsa,/Dostum Lokman Hekim olsa,/Sarsam yarayı yarayı... Darı düşürsem ardıma,/Bir ateş düştü yurduma,/Benim onulmaz derdime,/Bulsam çareyi çareyi... Emrah'ım da okur yazar,/Hak kalemin kimler bozar,/Ayna almış perçem düzer,/Zülfün tarayı tarayı...

SÖYLE DUDU DİLLİM KİMİN YARİSİN?

Salını salını gelen güzelim,/Söyle narin ellim, kimin yarisin?/Kız senin sevdanla yamandır halim,/Söyle dudu dillim , kimin yarisin? // Yeşil ördek gibi göğsü nakışlım,/Ak gerdanı misk-ü amber kokuşlum,/Huri misal yüzlüm, ahu bakışlım,/Söyle ince bellim, kimin yarisin? // Ovada yayılır koyunla kuzu,/ Yerin çiçeğisin, göğün yıldızı,/Emrah bir köledir, sen bir bey kızı,/Söyle sırma tellim, kimin yarisin?

AÇILIR BAĞINDA GÜLÜ SELVİ'NİN...

Yaz ayları bu illere gelende,/Açılır bağında gülü Selvi'nin,/Tomurcuk tomurcuk güller açanda,/Akar dudağının balı Selvi'nin... // Yüce dağ başında laleler biter,/ Bağrımın ateşi durmadan tüter,/Gönüller bağında bülbüller öter,/Eğilir tutanda dalı Selvi'nin... // Emrah der ki, öldüğümü bileler,/Gelip benim namazımı kılalar,/Mezarımı yol üstüne koyalar,/Belki uğrar diye yolu Selvi'nin...

VARMASAM İNCİNİR, VARSAM İNCİNİR...

Bir nazenin bana gel gel eyledi,/Varmasam incinir, varsam incinir,/O nazik elinden, ince belinden,/Sarmasam incinir, sarsam incinir... // Kaşları mihraptır, gözleri harami,/Dillerinden döker Tanrı kelamı,/Gelir bin naz ile verir selamı,/Almasam incinir, alsam incinir... // Nereden nereye sevdim o yari,/Ateş-i hicranı yandırdı narı,/Emrahi der şunda giden nigarı,/Sevmesem incinir, sevsem incinir...

OLAM BİR YARALI BÜLBÜL...

Tutam yar elinden tutam,/Çıkam dağlara dağlara,/Olam bir yaralı bülbül,/İnem bağlara bağlara... // Birin bilir, binin bilmez,/Bu dünya kimseye kalmaz,/Yar adını desem olmaz,/Düşer dillere dillere... // Emrah eydür bu günümdür,/Arşa çıkan tütünümdür,/Yare gidecek günümdür,/Düşem yollara yollara...

YA SEVİLİR YA SEVİLMEZ...

Gönül gurbet ile çıkma,

Ya gelinir ya gelinmez,

Her dilbere gönül verme,

Ya sevilir ya sevilmez...

Yüğrüktür bizim atımız,

Yardan atlatı zatımız,

Gurbet ilde kıymatımız,

Ya bilinir ya bilinmez...

Bahçenizde nar ağacı,

Kimi tatlı kimi acı,

Gönlümdeki dert ilacı,

Ya bulunur ya bulunmaz...

Deryalarda olur bahri,

Doldur ver içeyim zehri,

Sunam, gurbet ilin kahrı,

Ya çekilir ya çekilmez...

Emrah der ki düştüm dile,

Bülbül figan eder güle,

Güzel sevmek bir sarp kale,

Ya alınır ya alınmaz... (Kaynak: "TÜRK HALK ÖYKÜLERİ" Yazarı: Ali PÜSKÜLLÜOĞLU)

Ali Püsküllüoğlu: "Emrah" deyince ünlü halk ozanı "Erzurumlu Emrah"' ı sanırdım ben. Ama araştırdım, sordum, soruşturdum ki, iki Emrah var. Birisi "Erzurumlu Emrah", öteki de "Aşık Ercişli Emrah". Adları Emrah ya, birbirine karıştırmışız hep. İkisi de ozan, iyi ozan... Güzel şiirleri var. Aşık Ercişli Emrah'ın şiirleri daha da güzel..."

Ozanlardır dertleri dillendiren... Ozanlardır yolun yordamınca söz söyleyen... Sevdalara tutulan... Her biri kendi zamanınca çaldı söyledi. Ünleri, adları ve sanları da çileleri ile birlikte bu günlere uzanıp geldi. Her devrin bir çilesi vardır. Eski devirlerde ozanlar, acıları bal eylerlerdi. Kendi hayatları zorluklarla dolsa da... Şimdilerde dert daha çok sanki. Her yüz yılda bir dertler aşılmaz hale gelir. Büyük fırtınalar kopar. İnsanlık ayrımsayamaz bunu. Bir kaç aydın, bir kaç düşünür yazar; anlatır, çırpınır, durur; ama nafiledir, su kovaya dolmuş ve taşacaktır. Şimdilerde ozanlar da yok gibi... Şiirleri dilden dile, elden ele dolaşan şairler yok... Umut olacak sözler yok...

Oysa hemen her evde okur-yazar var; kağıt kalem de var... Anlık ileti olanağı sağlayan iletişim araçları da var... Var çok şey var, ama gönül yok, vefa yok, yürek yok... Daha da acısı dağın ardını görecek göz ile, başa geleceği bilecek akıl yok...

Her birimiz bir ucundan şair olsak mı, ne dersiniz?!..

Kendi dertlerimizi yazsak... Her birimizin derdi toplumun; toplumun derdi her birimizin... Dertler çok ve ortak...

Mahi'nin Emrah'ı ile Selvi'nin Emrah'ı... İki güzel insan, iki gönül adamı... Bu günlere kadar gelmişler... Daha da yaşayacaklar...

Sevgilerimle...

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..