Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '07

 
Kategori
Edebiyat
 

Aşık Tüccari (1720- 1805)

Aşık Tüccari (1720- 1805)
 

Zamanının en kuvvetli âşıklarından olan Tüccari, (TİCARİ) yaşadığı maceralarıyla da tanınmıştır. Eldeki bilgilere göre (1720–1805) yılları arasında yaşamıştır.

1744 yılında Kars Kalesinin kuşatımı sırasında, Nadir Şah ordusundan ayrılarak, Kars köylerini yağmalayan İran akıncıları Tüccari’nin Selim İlçesinin Büyükdere (TİKNİS) köyünde ki evi’ni de yağmalamış, genç ve çok güzel karısını da tutsak almışlar. Karısı güzel olduğu için Nadir Şah’ın sarayına alınmış. Tüccari ise, karısını saraydan kurtarmak için, kendinin Hak Âşık olduğunu, ispat edebilme amacı ile bir hafta süre ile her gece bir türkülü hikâye koşar (dizer). Sonunda karısını kurtarır. Geri dönerken, salgın çiçek hastalığına tutulup iki gözünü de yitirir ve kör olur.

Âşık Tüccari, ZİHNİ tapşırmalı, zamanın besteci ve şairi İbo Ağa’nın büyük desteğini görür. Hatta İbo Ağa’nın kahvesinin içine koyulan zehirle zehirlenmesini, önler. Destan ve hikâyeleri ile tanınan Tüccari, 1800 yılında Ahıska’ya gözlerinden tedaviye giderken yolda Seyahat Destanı ve koşmalarını yapar.

Kars’ta bir kış boyunca yaygın olarak söylenen yedi hikâyenin de sonunda, âşık ve maşukun buluşamadığına üzülen saz âşıkları, üstat diye niteledikleri, Tüccari’nin başkanlığında, Allahuekber dağının güney eteğinde ki Örenleşen (KARAHAÇ) köyünde toplanır ve hikâyelerin sonuna ekleme yaparak, sevgilileri buluştururlar. Kerem ile Aslı hikâyesi yaygın olarak bilindiğinden özüne dokunulmaz.

Gözleri kör iken, Kars Beylerbeyi Ahmet Paşa’nın (1774’ te Kars’a tayin edilen Kütahyalı Ahmet Paşa) dillere destan olan kızına mecazi aşık olduğunu bu yüzden denendiğini ve 85 yaşlarına kadar yaşadığını kendi yazılarından öğrenmekteyiz.

Şiirlerinden örnekler;

OLDU

Hicran otağında, gam köşesinde,
Geldi dert, benimle imtihan oldu.
Yığıldılar, hicran seyircileri,
Açıldı bir dükkân, bir divan oldu.

Âşk-u sevdâ, çekti beni meydâna,
Ayrılık ataşı, kâr etti cana,
Onlar bir yan oldu, ben de bir yana,
Ben, tek başım, nice bin düşman oldu.

Yığıldılar, derildiler, geldiler,
Kâtipler, deftere kalem çaldılar,
TÜCCAR, heydür; intikamım aldılar,
Ciğer paralandı, dil büryan oldu.

GURBAN OLDUĞUM

Aheste aheste yürür
Yoluna gurban olduğum
Konuş sözünü duysunlar
Diline gurban olduğum

Burası gale bedeni
N’olur durdurun gideni
Kemer sıhmıştır bedeni
Beline gurban olduğum

Kadere boynunu eğer
Gözleri dünyaya değer
Saçları toprağa değer
Teline gurban olduğum

TÜCCARİ’yim can versinler
Yüzüm yoluna sürsünler
Dönder yüzün görsünler
Halına gurban olduğum

Murtaza ÇİÇEK

 
Toplam blog
: 22
: 2094
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

1957 Kars doğumluyum, Anadolu Üni. İşletme Fak. işletme bölümü mezunuyum. Kitap okumak, halk müziği ..