Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '08

 
Kategori
Güncel
 

Aşık Veysel'i hatırlamak!

Aşık Veysel'in ölüm yıldönümü olan 21 mart tarihinin yaklaştığını fark ettiğimde o büyük ustayı bir kez daha hatırlama ve hatırlatma gereği duydum!!
Çünkü her Türk insanın tanıması, bilmesi ve unutmaması gereken bir büyük değerdir Aşık Veysel .
Oysa şimdiki gençler bilmezler o büyük ustanın unutulmaya yüz tutmuş çilelerle dolu hayatını!
Merak etsinler, araştırmaya gerek duysunlar istedim!
Sazından sesinden dökülen o muhteşem nameleri bir dinlesinler, günümüzün uçuk kaçık müzik anlayışı arasındaki farkı farketsinler istedim!
Öyle ya, bu sayede geçmişle günümüz arasında bir köprü kurabilme imkanını bulurlar belki!
Bıraktığı eserlerinden feyiz alınması Türk toplumu için acil bir ihtiyaçtır çünkü!

Yedi yaşına kadar her sağlıklı çocuk gibi büyümüş büyük ozan Aşık Veysel
Fakat o dönemlerde memleketinde salgın olan çiçek hastalığına yakalanarak gözlerini kaybetmiş ne yazık ki.
Ve bu acısını köylerine gelen halk ozanlarını büyük ilgiyle dinlemesi sayesinde saz çalmaya merak duyarak unutmaya çalışmış!
İlk saz dersini de babasının yakın arkadaşı Çamşıhlı Ali Ağa'dan almış.

Sonrasında onu tutabilene aşk olsun!

Bu arada ailesi onu aynı köyden Esma adlı biriyle evlendirir ve iki çocuğu olur.
İkinci çocuğu daha on günlük iken anasının memesi ağzına tıkanarak ölür.. Eşi Esma evden kaçar. Bu da yetmez anne ve babasını kaybeder.
Bu felaketlerden sonra Veysel iyice içine kapanır.

Tek dostu sırdaşı artık sazdır. Sazıyla dertleşir, konuşur, ağlaşır...

Veysel'in bu durumu hem akrabalarını, hem de komşularını çok üzer ve Veysel'i tekrar evlendirirler, yeni karısından da yedi çocuğu olur.
Artık ozanlar arasında Veysel de vardır.
Çünkü ünlü şairimiz Ahmet Kutsi Tecer ile tanışmıştır!
Ahmet Kutsi Tecer, Veysel'i sever, beğenir. Onu teşvik eder, Veysel yavaş yavaş kendi eserlerini çalıp söylemeye başlar.

Yazdığı şiiri hem Ankara'da, hem de İstanbul Radyosu'nda çalıp okur.

"Kara Toprak" isimli şiirinde insanların toprak kadar da olsa güvenilir olmadığını ve vefasız olduklarını anlatmıştır.

Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır.
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yarim kara topraktır.

Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne faydalandım
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yarim kara topraktır.

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile dövmeyince kıt verdi
Benim sadık yarim kara topraktır.

Ademden bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yetirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yarim kara topraktır.

Karnın yardım kazma ile bel ile
Yüzün yırttım tırnak ile el ile
Yine beni karşıladı gül ile
Benim sadık yarim kara topraktır.

İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkesler gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yarim kara topraktır.

Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yarim kara topraktır.

Dileğin var ise Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan
Benim sadık yarim kara topraktır.

Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul Allah'a
Hak'kın hazinesi gizli toprakta
Benim sadık yarim kara topraktır.

Bütün kusurlarım toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarım düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sadık yarim kara topraktır.

Herkim olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sadık yarim kara topraktır.

İnsanlarımız arasındaki ırk, mezhep gibi sun'i ayrılıklarada karşıdır büyük ozan:

Kur'an'a bak, incil'e bak
Dört kitabın dördü de hak
Hakir görüp ırk ayırmak
Hakikatte yüz karası.
Bu nasıl kavgalar, çirkin dövüşler
Hepimiz bu yurdun evlatlarıyız
Yolumuza engel olur bu işler
Hepimiz bu yurdun evlatlarıyız.
Birleşiriz bir bayrağın altında
Biz Türklerin ikilik yok aslında
Yanar tutuşuruz vatan aşkında
Hepimiz bu yurdun evlatlarıyız.
Hedef alıp dövüştüğün kardaşın
Seni yaralıyor attığın taşın
Topluma zararlı yersiz savaşın
Hepimiz bu yurdun evlatlarıyız.
Kitaplar yazılmış nasihat dolu
Birlikte güçlenir gençliğin kolu
Gençliğe emanet Atatürk yolu
Hepimiz bu yurdun evlatlarıyız.

Veysel; vatanını, bayrağını seven, ilerlememiz için çok çalışmamız gerektiğini her fırsatta söyleyen bir ozanımızdır.
Atatürk'ün bize hedef gösterdiği "Çağdaş uygarlık seviyesine" ancak çok çalışmakla ulaşabileceğimizi devamlı hatırlatır:
Çünkü o okuması yazması olmamasına rağmen cehalete karşıdır.
Dahası, cahil kişilerin bir hiç olduğu görüşündedir:

Öyle ya, Aşık Veysel yedi yaşında gözlerini kaybediyor. Okuması yazması yok. Hiçbir okuldan bir eğitim, öğretim almamış.
Buna rağmen şiirlerinde kullandığı dildeki ustalık, söyleşisindeki rahatlık ve incelik hayret edilecek bir iştir.

Aşık Veysel'in farkı burada beliriyor işte.

Usta halk ozanımız Aşık Veysel'i 38 yıl önce bugün kaybettik. saygıyla anıyoruz!
Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhu şad olsun.

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..