Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '14

 
Kategori
Deneme
 

Aşıklar Ölmez

Aşıklar Ölmez
 

''Harput, evliyalar kenti''....


Galiba onu bir yılı aşkın süredir tanıyordum. Böyle insanlarla görünürde siz tanışmış olsanız da onların vakti gelince sizinle buluşup, halleşmek istediklerine inanırım. Bazen buluşmalarımız da pek seyrek görüşebildiğimizden dem vurunca ben ;''Biz birbirini aramadan bulanlardanız, kaybetmemiz, incinmemiz söz konusu olamaz'' derdi..  Evet bizim ki öyle bir tanışıklıktı, aniden, kendiliğinden bitiveren bir yaban çiçeği gibi.... 

Neydi beni ona çeken... Ya da onu bana.... Onunla ilgili bilgilerim bir Hak Aşığı olduğu idi, Harput Evliyalarından Merhum Musa Kazım Efendi'nin talebesi idi, çevresinde ondan feyz almak isteyen, ona koşulsuz tabi olan insanlar vardı.. Görünürde pek bir özelliği yoktu, kendine mahsus bir heybeti, artık iyice yaşlanmış bir bedeni, daima giydiği şalvarı, diyaliz hastası olduğu için artık bedenine yetmez olan böbreklerinin vücudunda bıraktığı tahribatlar onda ilk göze çarpan fiziksel özelliklerdi.       

Bense eğitimli, kültürlü, topraklarımın özelliklerine bağlı olarak geleneksel bir aile hayatı içinde büyümüş de olsam modern bir kadındım, en azından beni fiziksel olarak görenlerin böyle niteleyeceğini zannediyorum... Peki neydi onu bana çeken....... Bu alelade görüntüsünde onu farklı kılan neydi? 

Bazen insan artık bedenden ötesiyle ruhuyla temaşa etsin ister. Bilmem siz hiç bunun açlığını hissettiniz mi? Kendinizi tamamen hissederek, herbir hücrenizi farkedip, bırakın hücreyi görünmeyeni ruhunuzu seyre dalmak isteniz mi?

Ben istedim... Bilmiyorum neden? Ama beni artık bir başka hal almıştı... Evet halden hale geçmiştim... Özümü seyre dalmıştım...

İşte tam böyle bir zaman da tanıdım onu, belli ki benim için vakti gelince... Kısa hasta ziyaretlerimizde birgün olsun umutsuzluğa kapıldığını, hastalığından dert yandığını görmedim.

 Pek konuşturmazdı karşısındakini lakin konuşmanıza da gerek kalmazdı. O sizin halinizi anlar ona göre bir sohbet konusu seçer, zarifçe ihtiyacınız olanı size verir, gönlünüz hoşnut, ruhunuz doymuş kalkardınız...

 _''Evliyaullah kapı önüne serilen paspasa benzer derdi. Her gelen ayağını sürer ona. .Kirini, pasını bırakır öyle gider''....

_''İnsanın dünyaya geliş amacı sevmek ve sevilmektir. Ancak seven sevilmeyi taleb edebilir. Sevmek hakkaniyetli bir iştir. Allah hakkedene hakettiğini verir, o zaman önce sev sonra sevilmeyi talep et''...

 _''Bir yuva düşün, bir kuş yuvası... Son derece güzel inşa edilmiş ama içinde kuşu yok. Onun  güzelliğinin bir anlamı yoktur o vakit.. Sen de çok güzelsin, nakışın çok güzel ancak senin kuşun ruhundur, onu beslemez onunla temaşanı kesersen hayatın hakikatte anlamını yitirir''...

_ ''Bazı insanlar güneş gibidir, bazısı ay.. Ayın güneşten istifade edebilmesi için arada dünyanın olmaması gerekir, o vakit nefsi öldürün, aranıza dünyayı almayın''....

Daha böyle hepsini hatırımda tutamadığım bir sürü gönüle nakşeden nutku olurdu... O konuşunca sanki tüm kainat, an dururdu... Sözcükleri sizi yeniler, sözcükleri sizi mest ederdi... Susması bile ikrardı........

Dün Hakkın rahmetine kavuştu..... Ancak Yunus Emre nin dediği gibi '' Aşıklar ölmez imiş.....''

Harput ; toprağının her köşesin de sayısız evliyayı saklıyan kadim, mübarek kent şimdi bir Hak dostunu daha bağrına bastı.....

Nur içinde yat güzel insan.... Nur'un Harput semalarında, muhabbetin kalplerimizde, sözcüklerin ruhlarımızda öyle asılı kaldı...... 

 
Toplam blog
: 110
: 1076
Kayıt tarihi
: 26.05.14
 
 

Dünyanın kirletemediği bir lotus... ..