Asıl sakıncalı olan hazırlanış biçimi

Sakıncalı olan anayasanın değişen bazı maddelerinden daha çok anayasanın hazırlanış biçimidir. Çünkü; Askeri anayasa bir dayatmanın sonucu hazırlanmıştır. O zamanki şartlarda halkın büyük çoğunluğundan 'evet' oyu alarak kabul edilmiş olmasına rağmen, günümüz şartlarında birçok maddesinin hatalı ve kabul edilemez olduğu ortaya çıkmıştır.

Birkaç gün sonra halk oylamasına götürülmek istenen yeni anayasa değişiklikleri de bazı maddelerinde olumlu unsurlar içermesine rağmen, ileride ülke ve rejimi tehlikeye sokabilecek yönleri olduğu da açıkça görülmektedir. Ayrıca, geçmiş anayasalarda, anayasayı ve devleti iç ve dış düşmanlara karşı koruma görevi Türk Silahlı kuvvetlerine verilirken, sivil anayasada bu koruma görevine yeterince ağırlık verilmemiştir. Bu nedenle ileride, bu anayasa kabul edildiği takdirde, seçimlerde İktidarı büyük bir çoğunlukla ele geçirebilen her hangi bir parti, hukuk sistemi ve anayasayla oynayarak ve bunun da demokratik yoldan yapıldığını söyleyerek rejim değişikliğine dahi gidebilecektir.

Ancak bana göre asıl sakıncalı olan; bu sivil anayasanın olarak nitelendirilen değişikliklerin de tek bir parti tarafından dayatmayla ortaya konmuş olmasıdır. Anayasa bir ülkenin hukuk ve işleyişini tanzim eden en önemli unsurdur. Bu nedenle tüm toplum kesimlerinden temsilcilerin katılımı ile hazırlanması gerekir. Bunun için, ben bir parti başkanı olsaydım referandum çalışmalarımı, bu yeni anayasanın kabul edilmiş olsun veya olmasın, seçimden sonra iktidara gelirsek, tümden değiştirilerek, az maddeleri olan fakat tüm toplum kesimlerinden temsilcilerin (tüm siyasi partilerden, hukukçulardan, sivil toplum örgütlerinden, üniversite öğretim üyelerinden, sendikalardan, çeşitli inanç gruplarından v.b. grupların temsilcilerinin) katılımıyla oluşturulan kısa ve öz bir anayasa yapılması üzerine odaklardım. Zira, bu şekilde maddeleri üzerine değil de hazırlanış biçiminin hatalı olduğu vurgulanarak yürütülen bir kampanya, o partiyi ileride haklı çıkaracak ve kuvvetlendirecektir.