Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '15

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Asırlık tarihi konaklar, "Demokles'in Kılıcı" gibi, başımız üzerinde felaket estiriyor.

Asırlık tarihi konaklar, "Demokles'in Kılıcı" gibi, başımız üzerinde felaket estiriyor.
 

 

 

         Türkiye’nin, yıllar yılı kanayan bir yarası var: “SİT”  alanı muamması. Bu alan içine giren ve  nasırlaşan asırlık  birikimler, muhataplarına dert ve acılar getirmiştir. Bu dertler ve bıkkınlıklar  hiç dinmedi şimdiye kadar. Eşeğin kuyruğu gibi, ne uzadı, ne de kısaldı.

ŞİMDİKİ BARTIN VALİSİ, KONAKLARI BİR BİR DOLAŞIYOR. BİLGİ ALIYOR. İÇLERİNDEN  FATMA  HANIM KONAĞINI DA, GEÇ OLSA BİLE ZİYARET EDEN VALİ: " TURİZM ADINA SEVİNDİM" DİYEREK MEMNUNİYETİNİ BELİRTTİ.

Bazı bazı eski ahşap konaklar, “Eee yeter  gari, deyip, bir gece, dizlerinin üzerine çöküp gitti, bir kısmı da çarpık ve yamuk halleri ile SİT koruması altına girerek bu alana sığıntı olular

YILDIZ METİN YÜCEL ÇIFTİ HEP BİR ARADALAR. BAŞARILI  İŞLETMECİLER.

          Türkiye’deki dertlenme şöyle: “ Vatandaş gelip de restorasyon için kredi talep etmiyor. Yahut biz evi restorasyon yaptırıp, kendisinde de katkı parası istediğimizde kaçınıyor” diyor.

          Ne hikmetse, Bartın!da öyle bir ahşap evler kompleksi var ki ne sahipleri, ne de akrabaları,  evlerini çoktan unutmuşlar. O sızılarını  hatıra getirip  getirip, acı çekmeğe gelemiyorlar. “Evimiz yok bizim” diye diye kendilerini avutuyorlar. Ve bu duyguyu yaşıyorlar. Bunu da sık sık hatırlatanlara kızıyorlar. Ama bilmiyorlar ki esas kızılacak olan, halkın kendisi değil. İlgili kanunlarda.

         Devlet, “ Kırmızı meşin , para peşin” diyor katkı parası hususunda. Ama, ya  parası çıkışmayanlar? Dert burada zaten. Oturtuyorlar yıkılmak, çökmek üzere olan  evlere insanlarını, ve de, oturtuyorlar, dedelerini,  hanım ninelerini. Kendileri de apartmanlara göçüp, bekliyorlar işin sonunu.

          Bartın’da bir söz vardır: “Çatallı kazık, yere batmaz.” Sit alanına  giren ne kadar ev varsa, bu gün sefil manzarasını sürdürmektedir. Bazı eski evler de, hisselidir. Yıllar yılı davaları sürüp gitmiştir. Neticede, herkes evinin olduğunu unuttuğu ile kalmıştır. O bakımdan çetrefilli işlerde kazık misali, bu büyük sıkıntı dolayısıyle, ağızların suyu aka aka herkes evceğizi olduğunu bile unutup gitmiştir. O bakımdan  kazığın çatallısı yere batmaz. Neden? Problemlidir konu da ondan! Resimlere bakılınca görülüyor. Bartın’da ne kadar çok eski ev var değil mi?

          Bartın evleri, Safranbolu evleri kadar olamadı. Onlar gibi koruyamadı evlerini. O güzelim yapılar, zaman zaman ya kendiliğinden çöküyor, ya yangınlarda telef oluyor, ya da ilelebet öyle, çökünceye kadar ayakta kalıyor.

         Bartın’da,  SİT kanunlarına tabi bir ev, katkı payı iledevletçe restore edilerek sahibine kazandırılmış bir eski konak” örnek” olarak gösterilir. O da şimdiki butik otel olan “Fatma Hanım Konağı’dır.” Sahipleri, Metin Yücel ve eşi Yıldız Hanım “Böylelikle, bir katkı payı ödeyerek binamızı başıboşluktan kurtarıp, otel hüviyetine sokarak burayı turizme kazandırdık “ diyorlar.

         Fatma Hanım Konağı, her bir odası, alışılmış bir butik odasından farklı. El işlemesi perdeleriyle, tel kırmalı  masa örtüleri ve Bartın’vari salonları ile, bir ev bir yuva gibi şirinleştirilen bir yapı. Yöresel yemekleri de cabası.

         Binayı, 150 yıl önce Rum ustalar yapmış. Yücel çifti, binalarının yıkılacağını duyduklarında, gelip duruma el koymuşlar. 2010 yılında da işletmeye açmışlar.  O gün, bu gün Bartın kültürüne, her yönü ile hizmet ediyorlar.

         Bu bina, eski Bartın Valisi İsa Küçük tarafından, işin önemi kavranarak ve de teşvik edilerek bu binanın, turizm’e  o zamandan beri kazandırılmış olması, Bartın’a ve Bartınlılara büyük bir kazanç kaydetmiştir

BARTNIN ESKİ VALİSİ, ŞİMDİKİ MERKEZ VALİSİ OLAN İSA KÜÇÜK, BARTIN' DA BUTİK OTELLERİN ÇOĞALMASI İÇİN, KONAK SAHİPLERİNİ TEŞVİK EDEN İLK KİŞİ OLARAK ANILMAKTADIR.

         Yani Valimiz Seyfettin Azizoğlu da, aynı yeri geçtiğimiz hafta ancak ziyaret edebildi. Hoşnut kalmış olmalı ki: “ Geç kalmış olmakla birlikte, burayı görmem iyi oldu. Gördüklerimden çok memnun oldum” diyerek sahiplerini  kutladı.

         SİTyarası, asırlara dayanan katı tutumu ile her yerde fermanını ve hükmünü sürdürüyor. Sürdürsün bakalım. Bu tarihi ahşap binalar, zaman döngüsün içinde, elbette hırslarını alacaklar. Ya kendiliğinden çökecekler, ya da tabii afetle birlikte toprak olacaklar. Kala kala iş, bunlara kaldı zaten.

         Bu tarihi evler, halkın başında  “Demokles’in Kılıcı” gibi sallanır durur yıllarca. Başımıza yıkılacakları günleri, elbirliği edip bekler olduk.

        Çok yazık.

        Ört ki, ölem!

TERK EDİLMİŞ BİR EV. İÇİ BOMBOŞ. BU TARİHİ EVLER, İÇ SIZLATIYOR BAŞIBOŞ VAZİYETTE

ÜSTTEKİ EVİN ARKASINDAKİ BU KONAK DA TARİHİ İMİŞ.  YILLAR  ALIP GÖTÜRMÜŞ. NE AHI KALMIŞ, , NE DE VAHI.... BÖYLE TARİHİ EV Mİ OLURMUŞ.

BU DA AYNI EVİN BİİTİŞİĞİNDE.... BEL VERMİŞ. BİR TARAFI "KALK GİDELİM" DİYOR, DİĞER TARAFI " OTUR OTURDUĞUN YERDE" DİYOR. İYİ...OTURSANLAR. OTURDUKLARI YETMİYOR SANKİ. DAHA NE ZAMANA KADAR? QUO VA DİS?

AHŞAP EVLER, BU SEFER DE BİRBİRİ ÜZERİNE YIKILMIŞLAR. KEYİF ÇATIYORLAR...BUNLAR "SİT" BİLE KURTARAMAZ...DAHA NE BEKLENİYOR Kİ?

BARTINDA TARİHİ EVLER KIYAMET KADAR BOL BUNLAR, ŞEHRİ GÖLGELİYOR.

TARİHİ EVLERİNİ KURTARANLARDAN  YILDIZ  METİN YÜCEL ÇİFTİ,  HER SABAH KAHVALTILARINI KONAKLARININ MAKETİ NİN YANIBAŞINDA YAPARLAR

Y  O R U M S U Z

BİR BAŞKA FECAAT

İNSANIN İÇİ GİDİYOR, HÜZÜNLENİYOR...

BÖYLESİ TARİHİ AHŞAP  KONAKLARINI RESTORE EDİP OTURANLAR DA VAR.

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..