Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşk & seks!!!!

Aşk & seks!!!!
 

Tabuların yavaş yavaş yıkıldığı bir dönemde yaşıyoruz en azından metropol kentlerde bu böyle.

Bundan bir on yıl kadar önce en önemli tartışma konumuz bekaretti...

Şimdilerde bu konu aşıldı, artık erkek ve kadınlarımızın özellikle de benim gibi 70 /80 kuşağının yeni bir tartışma konusu var;

Aslında her şey çok masumane başlamıştı. Aşık mıyım neyim diye düşündüğüm sıralar. Hatırlayacaksınız. Her neyse o aralar tabi arkadaşlarımla da dertleşiyorum bol miktarda, gerek iş yerinden gerekse de özel hayatımdan.

Konu benim anlık duygularımla başlıyor ve doğal olarak genele doğru kayıyor....
İşte bu noktada erkek ve kadın bakış açısının kesin çizgileri beni düşünmeye zorluyor...

Evet artık bulunduğumuz nokta SEKS / AŞK ikilemi... Daha doğrusu Aşık olmadan seks yapmak !!!

Bu konu bana oldum olası itici gelmiştir ne yalan söyliyeyim. Bir kadın olarak bu konuda ki görüşlerim ciddi anlamda klasik çizgidedir. Yani yaşanan duygusal ilişkileri bütünleyen bir eleman olarak görürüm konunun seks boyutunu. Bence özel olmalıdır; yıpratılmamalı, deforme edilmemelidir insanca duygulara sahipsek eğer. Ve aşk bu tip illişkiler de olmaz sa olmazdır ya da daha üst boyutu ile sevgi...

Şimdi gelelim tüm saygıdeğer erkek arkadaşlarıma; hal bende böyle iken kendileri konuyla ilgili olarak daha materyalist görüşlere sahipler. Yani aşkın gereksizliğine dem vuruyorlar. Kendi edindikleri tecrübelerden ise bu konuyu yeni jenerasyon kadınların aştıklarını ve bu nedenle özgüvenlerinin bizlere göre ( ya da bana) daha fazla olduğunu söylüyorlar...

"Anın tadını çıkar , tabuları yık...", "Yaşayacaksan yaşa, daha kaç yılın kaldı ki geride ????"

Kekelemeye başlıyorum bu nokta da, "Olur mu yani ne anlamı var böyle bir şeyin ???" sorum asılı kalıyor. Karşımdakiler son derece rahat AŞ ARTIK AŞ...

On sene önce çağ dışı kalacağımı söyleselerdi sanırım asla inanmazdım.
Şimdi ise; geri kafalılıkla suçlanıyorum. Etrafımdaki ilişkileri izliyorum, adını ne koyarsan koy üç gün sürüyor ya da üç kez.

Yaşıtım erkeklere bakıyorum; oldukça rahatlar geride bırakmışlar aşka ve sevgiye dair beklentileri, hoşlanıyorsan geçir o geceyi; yarın görmesinde olur !!!
Yaşıtım kadınlara bakıyorum; benim gibi arada kalanların yanısıra özgür kız modunda olanlar da var ...

Daha ufak yaştakilere bakıyorum nerdeyse aşkı bilmeyecek denli vazgeçmişler , öylesine dalıp gitmişler bu günün getirdiklerine !!

Şimdi kendime soruyorum?

Ben mi çok geri kafalıyım? Yoksa saygıdeğer arkadaşlarım mı çok umutsuz?

Her yenide kendilerini daha çok umutsuzluğa ve yozluğa sürüklediklerinin farkında değiller mi aceba?

Eğer duygularımızı katmadan kuru, anlık, seferlik ilişkiler yaşayacaksak ne anlamı kalıyor hayvanlardan en büyük farkımız olan mantık ve his yeteneğimizin ?

Şimdi dostlarım!! Kim haklı??? Sevgili arkadaşlarım mı yok sa ben mi?

Lütfen bana erkek ile kadın arasında ki farkı hormonlarla özetlemeyin!! Çünkü çok güzel şeyleri üretme yetisine sahip olan insanoğlunun bu kadar basit olduğunu düşünmek istemiyorum...

sevgilerimle

 
Toplam blog
: 200
: 959
Kayıt tarihi
: 21.04.08
 
 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü mezunuyum . Maalesef bir tak..