- Kategori
- Deneme
Aşk, masum aşk...
Bugün daha farklı bir konuda yazmak istiyorum...
Aşk, (...) Çok derin bir mevzu olsa gerek!
İnsana dair; doğaya; kutsala dair ne varsa aşk...
İnsan, aşkı tatmadan, yaşamadan bilemez...
Bu dünyada saf olan ne kaldı diye sorsam; ve cevabını, aşk diye versem,
yine birçok itiraz duyarım...
Doğal olana, bozulmamış olana dair yine de “aşk” desem itirazlarınız yükselir... Neden ve niçinleri ile...
Aşk, yolunbaşında ve sonun başında... Acaba yolun başındaki aşk “saf aşk” desem yine mi; hayır dersiniz!? Henüz yeni başlamış, yeni yeni filizlenen, karşılıksızlığın tavan yaptığı yolunbaşı aşkı gibisi yoktur desem...
Mesela...
Oturmuşsun, hafif melankolik takılıyorsun...
Aşk bu ya yaşı olmaz; ister 50’sin ister 20’i ister 70...
İster nostaljiksindir ister yeni kuşak fırlamasındır... Zevk ve tercihine bağlı olarak müzikçalarından şu tınılar yükselmektedir:
Pure love ;
This Was Just Meant To Be
You Are Coming Back To Me
Cause This Is Pure love
Cause This Is Pure love
* * *
Kaderimiz böyleymiş
Bana geri dönüyorsun
Çünkü bu masum bi aşk
Güneş batmakta, hüzün, keder, bitkinlik karışımı bir duygu...
Aşkın saf olduğuna inanmak...
İnadına, ve inadına her şeye rağmen aşka ve aşkına toz kondurmamak...
Nedense birden bir ürperti hissedersin; acaba havanın sertliğinden mi yoksa çalan parçadan gelen şu tınılardan mı;
I Know You Are More Afraid
Then I'll Say I Will Wait
Cause This Is Pure love
Cause This Is Pure love
* * *
Çok korktuğunu biliyorum
Bekleyeceğimi söylüyorum
Çünkü bu masum bi aşk
Aşk, ……… Saf aşk ……
Güneş batmakta ve günün karartısı üstüne çökmektedir...
Bu arada; sen seni dinlerken; kulağın this is pure love takılmıştır...
Sanki, içinde bulunduğun an, algılama ve hissetme yetilerinin anlamlandıramadığı süreç, bir dakika-saniye, dakkabaşı, saatbaşı, haftabaşı, aybaşı, yılbaşı, misali devinim yaşamaktadır...
Zaman akıp gitmekte... Tereddütler ve hayalkırıklıkları ile birlikte...
Kendikendini yemelerin, tartışmaların, içseslerin, kabullerin, itirazların...
Nihayetinde; sabah parlayan güneş yeni güne selam çakmakta iken;
Akşamdan sabaha, müzikçalarda;
Ba Ra la la la la Ba la la la
The Moon Smells It All
Ba Ra la la la la Ba la la la
Cause This Is Pure love
* * * * *
Ay her şeyin şahidi
Çünkü bu masum bi aşk
Melodileri dönmekte...
Sen, saflığa inanan, saf kalan, saf olanının saflığından hiçbir şey yitirmediği sanrısının bilgiçliğinde; nedensiz, ansızın, hesapsız, her şeyden çok her şey verdiğin, tarif edemediğin, eşi ve benzeri olmayan saf aşkın, saf aşkının özlemi ve tutkusu ile ha bir gayret toparlanma iradesinde iken; çalan telefondan gelen ses, “saf” aşkın “ebedi” aşk olduğunu söylemektedir...