Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Aşk, meşk, cinsellik; Saçma sapan sorular

Aşk, meşk, cinsellik; Saçma sapan sorular
 

Kimi zaman aklıma takılıyorlar, kafamı kurcalıyorlar, bazen yanıtı oluyor, çoğu zaman olmuyor…

“Bit bit kafayı yemek bu olsa gerek” diyorum, sonra da “saçma sapan sorular ve detaylar yaşamın ta kendisidir” diyerek kendimi normal ilan ediyorum…

Amma velakin cümbür cematin gelince yazayım dedim.

Saçmalama hakkımı kullanarak “seçme saçma” sorularıma başlıyorum;

Neden belaltı bilimsel çalışmaları hep İngilizler yapar? “İngiliz araştırmacıların araştırmalarına göre cinsel…” diye başlıyan cinsellik araştırmaları sadece İngilezlere mi mahsustur? Neden İtalyanlar, Kenyalılar, Meksikalılar v.d leri değil? Belaltı, İngilizlerin özel ilgi alana desem…hani yani İngilizleri soğuk insanlar diye biliriz ya belki de ondandır.

Şu kediler gerçekten paranoyaklar mı? Böyle bir cins var mıdır her an başına bir kötü bir iş gelecek diye bekleyen?

Felsefe gerçekten boş adam işi midir? “Seversin kavuşamazsın adı aşk olur” mantığından gidersek “okursun anlayamazsın adı felsefe” olur mu? Felsefi olabilmek için illakide anlaşılamaz şeyler mi konuşulup yazılır? Lisedeyken felsefe dersinden nefret ederdim. 30 yıl sonra ilgimi çekmesinin nedenini anlayamadım.

Bazıları aşık olunca “midemde kelebekler uçuşuyor gibi oluyor” diye ifade ederler. Kelebeklerin "beklenen yaşam süresi" 2 ile 14 gün arasında değişirmiş. Daha uzun ömürlü, pır pır eden bir canlı bulamaz mısınız, midenizde uçuşacak? Örneğin papağan 100 yıl, akbabalar 52 yıl yaşarlarmış. Aşkı, kelebeklerle tanımladıkları için kısa sürüyor belki de.

Cinsel performans sorunu neden hep erkeklere ait bir sorundur? Kadınların cinsel performansı tam olduğu için mi hiç konuşulmaz yoksa kadının cinsel performansı olsa ne olur olmasa ne olur diye mi düşünülür? Hani şu iksirler falan veya viagra neden hep erkekler içindir. Düdüklü tencerede pişen kuru fasulye düdüğü öttürür diye inanan erkekler bile varmış…o derece yani.

Erkekler, zeki kadınlardan neden korkarlar? Korkarlar demeyim de neden çekinirler? Genelde böyledir ama azınlığı tenzih ederim. Azınlık az olduğu için azınlık denmiş, tenzih etmeye de gerek yok ya…"Kadının zekasından korkma amacından kork” demişler. Tam o sırada havuz problemi sorarmış mesela...“Heh hee... Bilemedin kalk yataktan kalk, kalk kalk! Bak hala duruyor” diye bir amacı olamaz yani.

Bu seferlik bu kadar seçme saçmalama yeter, arkası yarın veya bir gün veya öteki bir gün…

Bir de fıkra;

Tavşan, komşusu olan aslan hakkında ileri geri konuşuyormuş;
- Yiyorum, içiyorum, gidip aslanı (seviyorum!)
Tavşan bunları, tilkiye, kaplana ve diğer hayvanlara da söylüyormuş.
Herkes, “tavşan bu işi acaba nasıl beceriyor” diye merakta imiş…
Söylenti aslanın da kulağına gelince, gidip tavşanın kapısına dayanmış:
- Sen herkese, “yiyorum, içiyorum, sonra da gidip aslanı seviyorum” diyormuşsun, doğru mu?

Tavşan hafif panikte ama belli etmeden “Vallahi” demiş,

- Yiyorum, içiyorum, arada sırada da saçmalıyorum!

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..