Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '08

 
Kategori
Güncel
 

Aşk bencilliktir…

Aşk boşlukta olan insanların ardından koşarak zaman kaybettiği duygular yoğunluğudur... Bir kara deliktir aşk... Karanlık bir çukura çekilircesine kapılırsın manyetik alanın cazibesine… Kişiliğinden ödün vererek basitleşirsin işte…

Bazıları Yaratan’a aşkından bazıları Yaratan’a ulaşamayınca onun yarattığını düşündükleri insana körü körüne bağlanırlar... Onun ardından koşup durur insanlıklarını ayaklar atına alacak şekilde denge dışı tutumlara saplanırlar... Ben sadece kendime inanırım, aşk neymiş... Boşluk ve o boşlukta koşmaktır delicesine… Aşk paradokstur işte

Aşk kelimesini tarif etmek bu kadar kolay mı? Neden aşkı soyut ifadelerle anlatırız. Var mıdır aşk? Yoksa işsiz-güçsüz birkaç çapulcunun icat ettiği gereksiz bir araç mıdır? İnsanı mutlu edeceği sanılarak oluşturulan… Bence asıl gerçek budur işte…

Aşk birilerinin oturup bu insanlığın nasıl oyalarız diye ortaya koydukları olgudur... Aslında aşk sandığınız şey kadın ve erkek de var olan hormonların farklılığı ve bunun sonucunda olan bir çekim... Onu putlaştıran bizleriz... Ben inanmıyorum bu bağlamda aşk denilen çılgınlığa ama inanlar için Yaratan’a bütün içtenliğimle dua edeceğim... Aşk varsa göndersin size... “Ne olur azcık şefaat et bu zavallılara” diyeceğim. Kabul ederse benim isteklerimi aşksız gönüllere aşk verir…

“Vatikan aşkı yaşamak için güzel yermiş... Roma, Venedik, Paris... Fazla uçarsanız Eiffel Kulesinden atlarsınız... Aman dikkat edin…” Bu aşkın yarattığı enayiliğin en iyi simgesi oldu sanırım.

Aşk işte böyle saçma sapan bir elektrik... Belki bir gün onun manyetiğini de çözer âşık olamayan bilim insanları... Bununla ilgili bazı çalışmalardan haberdardım.

Aşk ispat edilmiş diye duymuştum... Adrenalin hormonu muydu? O an aniden normal değerin üstüne çıkarmış... Benim öyle niyetim yok? İleride işime yarayacak hormonları boşu boşuna heba etmek istemem... Bunun kalbi var tansiyonu var... En önemlisi de başarı hayatta... O hormon salgısını başarıya ulaştığımda kullanmak isterim... Bir kişi için dünyayı kurtarmak...

Bir gün arkadaş sohbetinde biri;

“Benim bir türlü yakalayamadığım acayip bir vaka” demişti

Aşkın yakalandığını duymamıştım. Hangi denizde daha fazla bulunuyormuş dedim. Sonra da “benim bildiğim artık endemik olduğuydu ama... Ben görmedim siz daha vahim durumdasınız ki gördüğünüz halde yakalayamamışsınız...” dedim.

Genç kızarıp bozardı ve sonrada suskunlaştı. İnsanlar soyut ifadelere yani duyguların esaretine neden kapılır anlamam… Günlerdir medyada milli şuuru yükselten haberlerden geçilmiyor. Vatan millet aşkı… Ben bile bir ara içim pırpır oldu sınıra gidip yurdu savunmak istedim. Galeyana gelenlerin arasına girmiştim birkaç saniye…

Neyse asıl konuya döneyim ben… Aşk boşluktur işte… İnananların şeytanı var ya işte aşk onun avukatı… Gerçi ben şeytana filan inanmam ama halk deyimiyle böyle...


Aşktan önce insan olmayı öğrenmek ve tüm canlıları sevmek gerekir. Sevginin yanında saygı... Aşk bu durumda bencilce bir yaklaşım... Zaten teolojinin bir ürünü diye düşünüyorum. Hani tekillik ve ona duyulan yürekten bağımlılık...

Yine o sohbette başka biri;

“Aşk erkek kelime?”dedi.

Her şeyi erkeğe endeksleyen feodal sistem aşkı da sahiplendi.

“Bıraktık sizin olsun...” dedim. Konu uzadıkça tartışma büyüdükçe büyüdü. İnananlar inanmayanlar karşı taarruzlar içindeydi.

“Bu dünyada aşk acısı çeken kadınlar olmuştur. Son zamanlarda özgürleşince aşkın hiçliğini anladı kadın...” dedim son söz olarak…

Çiçeği koklayan arıdır... Yani çiçekten bal alan... Kendinden bir şey kaybeden çiçektir. Yani özünü kaybeden zarar gören... Arı fayda sağlar... Bencilce bir yaklaşım bu işte... Aşk vermektir hiç sorgusuz almak değildir...

Bu anlamda sevgi kavramını aşk olarak algıladığımız çok olmuştur. Aşk ile sevgi farklı kelimelerdir. Aşkın içinde sevgi olabilir. Ama sevginin içinde bahsettiğimiz tanımlama içerisinde aşkı bulamazsınız. Çünkü aşk insanların birbirlerine yüksek dozda duyduğu hislerse ve bu kişi onun için diğerlerinden daha özel bir kapsamda ise buna aşk der bizim homo sapiensler... Sevgi ise tüm canlılara beslenebilir. İşte bu yüzden sorgularım aşkı inanmam ona ve zaman kaybetmektir yaşamımda…

Öncelikle insan aşkın "a"sı sorgulanmalıdır ki "n"sinin yaratacağı bunalıma düşmesin derim bana kulak verenlere…

 
Toplam blog
: 22
: 561
Kayıt tarihi
: 21.07.08
 
 

Hayatla sorunum var. Sorunun üzerine sorunsuz gitmeyi yeğlerim. 1977 Giresun doğumluyum. Lisans eğ..