Aşk değil filmlerdeki gibinin değili gibi de

Aşk kesinlikle filmlerdeki gibi değildir. Çünkü tüm o filmlerde kendilerine has karakterlerin en katlanılmaz yanları bile anlam kazanır. Birbirleri için deli oluyordur kahraman çiftlerimiz ve aşk mutlu sonla kazınır zihnimize… Oysa sonrası…. “Gülüşündeki bayağılı fark etmemiş miydim en başında da , yoksa öyle mi sevdim… Ellerini silmeden önce dudaklarını temizlemişti o mendille. Bu ses ondan mı çıktı yahu… Biraz kilo aldı sanki eskiden daha fit görünüyordu. Bir de dır dır etmese… Beni neden kıskanıyor ki ben problem istemiyorum ilişkimde…. Beni neden kıskanmıyor ki sevmiyor mu beni acaba… Hayatım uyumuşsundur diye aramadım, hmmm uyuyorum şimdi yarın konuşalım mı…(ama sana şu an ihtiyacım olma ihtimali ne olucak) ve daha nice çoğaltılabilir cümle…” Aşk… kesinlikle filmlerdeki gibi değildir. Kadının ve adamın katlanılırlık düzeyi çok daha düşüktür yeryüzümüzün en gerçek hayatlarında. Alternatifler çok belirgin ve hiç de tekdüzelikten zevk alır değildir kahramanlar. Belki biraz en başında benzer filmlerdekine… ama sadece en başında… Bitsin bitsin azalarak bitsin ve hep özlensin hırpalanmadan hemen önce giden o uyanık sevdalılar… Aşk… kesinkes değil filmlerdeki gibi…