Aşk denilen duygu

Aşkın tanımını sordum geçenlerde kendi kendime. Verdiğim cevap ise şu oldu; "aşk diye bir şey yok!" Belki bu cevabı vermemin nedeni son günlerde yaşadıklarım olsa gerek. Hayat bazen o kadar acımasız oluyor ki insana, durup da bir kendi kendinizi sorguladığınızda "gerçekten bunları hakediyor muyum?" diye sormak geçiyor içinizden. Sonra yaşanması gerekiyormuş ve yaşanmış duygusuna kapılıyorsunuz. Elinizde olmadan kaptırıyorsunuz kendinizi hayatın akışına ve unutmaya çalışıyorsunuz yaşadıklarınızı. Ama bir an geliyor, hayat duruyor ve "yok yapamıyorum, başedemiyorum ben" diye geçiriyorsunuz içinizden. Aşk diye duygu yok olsa gerek evlilikte. Eğer varsa bile ben yaşamıyorum galiba.

Aşk bence evlilik öncesi yaşanan bir tutku. Bu tutku evlilikle yerini başka duygulara bırakıyor. Bu duyguların başında ise sadakat ve güven geliyor. Kim olursa olsun ister eşin, ister arkadaşın, ister sevgilin olsun. Eğer güven ilişkide sorgulanma aşamasına geldiyse o gerçek bir ilişki midir? Güven olmadan sadakatin bir anlamı var mı? Bu sorulara cevap arıyorum bu günlerde.

Aşıktım, evlendim. Sadakat ve güven duygularımı kaybettim. Peki şimdi ayrılmalı mıyım? Hala aşık olabilir miyim bu duyguları yaşatan birisine? Veya hala birlikte yaşamı devam ettirebilir miyiz yaşanılanlardan ve bu duygulardan sonra? Yapmam ve yapmamam gerekenler neler? Daha pek çok sorum var kendi kendime sorduğum.

Ben kendi kendimi sorgularken, dün bir mail aldım arkadaşımdan, anı yaşamak üzerine Atila Işık'ın bir yazısı. O kadar güzel anlatmış ki, hayat denilen o süreç içinde bulunduğumuz anı yaşamanın ne kadar anlamlı olduğunu ve Emily Dickinson'ın bir sözüne yer vermiş; "Hayatı bu kadar tatlı yapan, bir daha gelmeyecek olmasıdır". Okuduktan sonra o yaşanılan anları mutlu geçirmek benim elimdeyse, "neden hayatı sorguluyorum ve neden yaşadıklarımdan ders alıp yoluma devam etmiyorum" diye düşündüm. Ve beni mutsuz eden duyguların üstüne bir örtü çekip, kafamı yoran ve cevabı olmayan sorulara cevap aramaya çalışmaktansa, aşk denilen duyguyu kurcalamadan yaşamıma devam etmeye karar verdim. Aşk bir duyguysa eğer sadakat ve güven de bir duygu değil mi? Ve duygular değişir, dünyada kalıcı olan hiçbir şey yok...