Aşk diye diye...

Bu yazıyı yazmaya başlamadan önce Sertap Erener dinliyordum. Hala da dinliyorum. Açık adresimi soruyor Sertap. Yani... Sezen Aksu'dan sonra aşk şarkılarını en güzel söyleyen aşk kadını... Ne diyim açık adresim için Sertap'a güzel okuyucum? Adresim aşk desem nasıl olur sence? Uyar mı acaba sence de? 

Hayatın garip 1 cilvesi midir? bilmem; hayatın da bana verdiği kopyaya baktığımda aşkı en çok kaybedenler de, aşkı en çok bulanlar da , en çok yanlız kalan, yanlızlık çekenler de aşk fedaileri, aşk cengaverleri... 

En çok tövbe edenler de, en çok tövbesini bozanlar da aşk için aşktaparlar... Aşk en büyük, en karmaşık, en acı, en zor oyunlarını aşk müdavimlerine saklar; trajikomik bir şekilde... Dileyen ağlasın; dileyen gülsün diye... Ben konu aşk bile olsa gülenlerdenim. Ee ne de olsa ben GÜLEN ADAMIM. bazen acı acı, bazen tatlı tatlı, bazen efkarlı, bazen de boşvermiş gülerim ben; aşık olduğumda girdiğim ruh hallerime... 

Eskiden aşık olmayı sadece genç işi olarak görür, hafiften de küçümserdim cahil aklımla... Ah cahil kafam! ah eşşşşeek kafam! 

Yaşlandıkça demlendiğimden midir nedir bilmem? Ruhum daha bir dinginleşti. Aşkın ruhu ruhuma daha bir işledi. 

Ama şimdi aşık olmak adam gibi adam, kadın gibi kadının işi diyorum kendimce. Çünkü aşkı anlamak için önce hayatı anlamak gerektiğini anlayacak kadar büyüdüm artık. İçimdeki çocuk aşkın şenlikli tarafıyla hala eğlense de; filozof yanım " Oğlum Cem, aşk önce adam olanın hakkı. Hakkıyla adam gibi yaşayacaksan aşkı; izin veriyorum sana doyasıya yaşa aşkı; Yok soytarılıksa, kepazelikse anladığın aşktan senin rahat bırak aşkı. O bulur ona kafa yoranı, adam olanı" diyor bana 

Sen ne diyorsun peki güzel okuyucum? Aşk kimin hakkı? Ya da her hak eden bulabiliyor mu aşkı? Yoksa aşk saçma salak bir tesadüfler zinciri midir yolu yöntemi bilinmeyen sadece? Aşk mı seni bekler köşe başında? Yoksa bulu mu verirsin ansızın kucağında? Olmak mıdır aşk? Ya da olmamak mı? Ya da adı her neyse? Her ne meretse?... 

Söyle... Söyle hadiııı... Sence hangisi?