Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '08

 
Kategori
Güncel
 

Aşk festivali

Aşk festivali
 

Eğlence aylayışı toplumların refah düzeyine göre deişkenlik gösteriyor.


Almanya'da bir Aşk Festivali daha yapıldı.

Öyle görüntüler yaşandı ki, bizim bazılarımıza, "bunlar cehennemde cayır cayır yanacak" dedirtirken Avrupa ülkelerine hoşgörüyla karşılandı.

Peki, neden bu bakış ve değerlenfirme farklılığı?

Tamamen yapı meselesi.

Toplumların içinde bulunduğu sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik yapıların asgari geçinme anlayışından başlayıp, akla gelebilecek her konuda doğrudan etkisi vardır.

Yani, ihtiyaçlar, istekler, alışkanlıklar, hatta mutluluk ve üzüntü sosyo-kültürel ve sosyo-ekomik şartlara göre değişkenlik gösterir.

Refah düzeyi de diyebileceğiz bu iki yapı tüm hayatımızı şekillendirir, biz farkında olmadan.

Örneğin, kimi toplumlarda örtünme ön plana çıkarken, kimi toplumlarda çıplaklığın olağan sayılması bu nedenledir.

Refah düzeyi düşük ülkelerde, insanlar maddi ve manevi sıkıntılarını aşmak için metafizik güçlere yönelmekte veya inançlardan destek almaya çalışmaktalar.

Böyle olunca, ilerleyen süreçte dinsel motifler hayata ağırlığını koymaya ve şekillendirmeye başlıyor.

Her şey caiz mi diye sorgulanmaya başlanıyor.

Sonuçta eğlence anlayışı da dinsel motifler damgasını vuruyor, insanlar gözyaşı geceleri, fetih günleri gibi etkinliklerle ruhlarını coşturuyorlar.

Refah düzeyi yükseldikçe, doğal olarak, insanlar, kimi az gelişmiş ülkelerde yapıldığı üzere sadece kağıt üzerinde değil, gerçekten zenginleşiyorlar.

Zenginleştikçe de ihtiyaçları, talepleri ve buna paralel olarak da davranışları farklılaşıyor.

Dünyayı gezip yeni yeni kültürleri tanıyorlar.

Daha iyi yaşama içgüdüsüyle attıkları her adımda, dünyaya bakışları, hayatı algılamaları da değişiyor.

Gördükleri, yaşadıkları, elde ettikleri hayatın zevkini çıkarmakta yeni yöntemler deneme isteklerini kamçılıyor.

Bunun sonucunda hayatın zevkini çıkarmanın yollarını en uç noktalarda aramaya başlıyorlar.

Tıpkı aşk festivalleri gibi.

Bir zamanlar sadece "savaşma seviş" sloganını ilke edinen hippilere özgü olarak algılanan çıplaklık ve aşkın içiçe girdiği etkinlikler bugün, artık her kesim tarafından doğal eğlence yolu olarak kabul ediliyor.

Almanya'da olduğu gibi yüzbinlerce insan sadece Almanya'nın değil, dünyanın dört bucağından Aşk Festivaline koşa koşa katılıp üç bir eğlencenin içine dalmaktadırlar.

Hiç kimseni aklına da Aşk Festivalini ayıplamak, o festivalde çırılçıplak eğlenen genç kızları ve erkekleri ayıplamak gelmemekte.

Bu durum, kimilerinin iddia ettiği gibi Batı'nın bir ahlaksızlığı değil.

Refah düzeyinin tamamen doğal bir sonucu.

 
Toplam blog
: 69
: 2133
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi mezunuyum. Adana'da yerel gazetecilik yapıyorum...