Aşk her zevki sollar

AŞK, “güle güle” öpücüğünü uzun tutmaktır ve “hoş geldin öpücüğü” için heyecanla beklemektir.

AŞK, akıl uçuran gönül açan iltifatlar ederken karşısındakinin kuşkuyla şaşıp kalmasına bozulmayan sevecen saygıdır.

AŞK, “sevgilim sevişme havasında değil” diyerek cinsel sevi arzusunu erteleyen özverili sabırdır.

AŞK, "hadi sevişelim" demeden sevişmeye başlamış olmaktır.

AŞK, sevgiliyi mutlu edecek olan yaşam araçlarını yapma ve edinme sorumluluğunu yüklenmekten onur duymaktır.

AŞK, acıtmayan el şakasını cilveli gevreklerle kıkırdayan gülüşlere dönüştürmektir. Neşeli mizahtır.

AŞK, kış günü sabahın köründe kalkıp, "Sen uyu, benim işe gitmem gerek"
dediğinizde, "sen tıraşını oluncaya kadar ben sıcak çikolata yaparım; birlikte içeriz hayatım!” cevabını almaktır. Aşk sıcak bir şefkattir.

AŞK, sevdiğiniz insanın kendisini yaşam koşullarına uyarlayabilmesi için değişip yenilenmesine yardımcı olabilmektir. Aşk yaşamın gönüllü destek gücüdür.

AŞK, uyandığınızda yanı başınızda düş kırklığı bulmamaktır. Aşk rüyanızın koynunda uyanabilmektir.

AŞK, güvendir, özlemdir, yakınlıktır, merhamettir, eğlenceli kafa denkliğidir… Aşk Tanrı’nın ellerine o kadar yakındır ki, aşkın gerçek yüzüyle dolandığı yerde Şeytan’ın endamı görünmez aklı işlemez olur…

AŞK, anlat anlat bitmez güzel zevklerin en özelidir… Aşk insanı güzel duyuma yücelten bütün zevkleri sollar... Ondan yücede daha güzeli ve de özeli varsa, o da ancak cennette bir aşk olabilir...

Ulaşılmaz sanılan aşk aslında insanın içindedir. Herkes biraz çekinir aşka gönül açmaya. Oysa ne güzel bir duygudur. Yaşamak lazım sonuna kadar. Bir daha bakamayacağız o yaşanası dünyaya. Yalan yağmurlarından arınmış saf hayalden pembe bulutlara. Yemyeşil yollar çiçeklerle süslenir, girdik mi aşkın koluna; yolumuzu kesemez artık karanlık öcüler.

Nasılsa her şey gelip geçici; ölüm bile sonsuz değil. Ne dersin var mısın birlikte aşk etmeye? Yarını da aşka gelecek yapmak inadıyla, umutlu, azimli, özverili ve deli dolu… Var mı sende o yürek sevdiğinle bir aşk boyu yaşayacak...

Muharrem Soyek
***