Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Aşk için aşk

Aşk için aşk
 

Melez ölümler yaşattı aşk bana. Anne karnında beyaz, doğunca zenci bir bebektim aşklarımda.

Şiirin kovaladığı sözcük hırsızıydım, nesli tükenmiş bir üfürükçü, güneşten kopan ilk parçaydım, soğumaktan usunmış su... Şiire girememiş sözcükler arayan meraklı bir koleksiyoncuydum.

Kendim için yazdığım aşk şiirlerini güzel gözlere meze yapan üçkağıtçı bir garsondum, evet şiire ihanet etmek böyleydi işte. İsa'nın son yemeğinde ihanet eden havariydim.

Aşk için mi şiir?

Şiir için mi aşk?

Sağımdaki meleğin, solumdaki şeytanın gafletinden yararlanıp tanrısız bir dinin, mabetsiz ayinlerinde narsizim şölenlerine dönüştürdüğüm trans halinde volkmenle dinlediğim yürek atışlarımdı. Kendime bestelediğim ucuz senfonilerdi. Keşke yalın bir türkü söyleseydim. Oysa benim için yazılan ağıtlara, aşk şiirlerine, intihar mektuplarına hep müstehzi bir gözle bakmış, heykellerimin dikileceği başkentleri fethetmenin hayalini kurduğum duraklar olarak görmüştüm şiiri.

Şiiri aşka giden yolda bir gemi olarak gördüğümde yarıştığım pek çok hızlı transatlantik olduğunu görüp geri çekilmiştim.

Aşkı şiir için bir malzeme olarak gördüğümde iki yüzlülüğün beynimde oluşturduğu tepelere çıkıp kalbimde açtığı çukurlara düşmekten korkup sığınacak limanlar aramıştım. Bulmuştum: İş....

Bir şiirden başka bir aşka, başka bir aştan bir şiire sürgün gitmenin karmaşasındaydım. Islaktım; üşümeye alışmıştım ne güzel. Güneşle çarpışmış bir buzdağıydım.Yalnızlığımın zembereğini kalabalık kumsallarda guguklu saatlerden korkarak, penguen balolarında boşaltan smokinli bir aşıktım.

Siyah- beyaz yorgunu bir kamer(aydım)

Sen köklerinden hüzün damlayan, gözlerimle kokladığım rengarenk bir ışık demetiydin. Renge aç objektifin vazosunda gözlerime sürgü(n)lenmiş kuyruklu yıldızdın.

Sen tuğrasını şaşırmış bir padişahın telaşıyla imza attın gözlerime.

Gözlerimi çalınca melez ölümler bitti.

Gözlerimi çalınca sahte ayinler bitti. "Şiir için mi aşk, aşk için mi şiir?" sorusu sigaranın son dumanı kadar tatlı geldi; ama sigara bitti.

Aşk için aşk...

Şiir için şiir...

Oysa şeytan ve melek ne güzel yakışıyordu omuzlarıma. Şimdi biri eksik;ama hangisi, bilmiyorum.

Şeytansız şiir, meleksiz aşk olur mu?

 
Toplam blog
: 114
: 1620
Kayıt tarihi
: 01.08.07
 
 

1964'te Ankara'da doğdum. Meslek lisesinin elektrik bölümünü bitirip fabrikada ve şantiyede çalıştım..