Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşk Mangal gibi yürek ister

Aşk Mangal gibi yürek ister
 

İşte o burada idi, onunla aynı havayı soluyorum aynı manzarayı görüyorum ben apartmanın birinci katında o ikinci katında, aramızda sadece bir beton parçası var gibi görünse de, off amannn aslında arada kimler yoktu ki, annesi babası tüm akrabası, şehri...
"yok dedi kız sadece sevmek yetmez, mangal gibi yürek gerek çevremizi kuşatanlara ama senden bu ışığı görmek ne mümkün, kolayı seçiyorsun e öyleyse kolay gelsin" diye sanki yanında imiş gibi konuştu. Allahtan kimse duymamıştı, dellendi bizim kız diyecekler diye yarım yamalak gülümsedi.

İnsan sevdiğini bir başına bırakır mı? sırf kendi çevresinden yakınlarından bir kız alacağız o hem bizim oğlumuzu buradan koparmaz, yazda kışta gelirler buraya, hem alacağımız kızın ailesi daha varlıklı bu kızın nesi var hiçççç... demiş, sevda katilleri.

Doldu gözleri, tıkırtıları dinledi, oda uyumamıştır diye düşündü, belki de uyuyordur, umurumu sanki babası o çok istediği arabayı sana alayım demiştir gel sen bu kızı almaktan vazgeç! Demiştir kesin.

"Eşek kafalı, yalancı, yüreksizin birisin" diye söylendi, yorganı başına kadar çekti, ağladığını kimse duymasın istiyordu.

Evlendiğini duymuştu, onların bir akrabasından sanki biraz da nispet yapar gibi söylemişti;
- O hooo Ali evleneli çok oldu diye bir de ballandırarak anlatıyordu benim onu sevdiğimi bilen bir komşumuz; yan gözle bana baktılar tepkimi ölçer gibi idiler, içime aktığını duydum gözyaşımın, ama gülümsedim yutkundum yavaşça ayrıldım yanlarından...

Günlerce haftalarca yüzü gülmedi, kapandı eve, küstü kırıldı, ama kimse anlamadı. Zaman en iyi ilacı ilaç diye boşa söylememişler, zamanla kabuk bağladı yara, ona nispet sevdiğinin yakınında ki bir kasabadan birini seçti, nasılsa kuşlar ona bunu söylerdi, yansın yüreciği benim gibi dedi.

Gözlerinde canlandırdı, e artık o kasabadakilere düşman olur, ohh sefam olsun, beter olsun diye yağ bağlattı yüreğini.

Bir bayram gezmesi, biri kucakta diğeri yeni yeni yürüyen iki bebesi ve eşi ile baba ocağına geldiler, bayramlaşıp hasret giderdikten sonra, mutlu mesut çıktılar evden, gülüşerek, kara rağmen onları sımsıcak saran sevgileri ile yürürken karşısına çıkıverdiler ansızın, eşi ve korkak sevdası.


Zaman durdu, silindi her şey bir anda, karşısında idi işte... zayıflamıştı sanki, eşi ile yabancı gibi duruyordu, elleri ve kucakları bomboştu. baktı, baktı... baktı...

Eşinin koluna biraz daha sarıldı, gülümsedi, döndü arkasını;

-Hadi canım dedi, gidelim dedi, üşüdüm.

Duymuştu, çocukları olmamıştı sebep ne idi bilinmez, bir yakınına söylemiş "ahı tuttu besbelli" demiş.

Sen koyup gider misin öyle boynu bükük, mahallelinin diline düdük eder misin? etme bulma dünyası cancağızım...

Bu sevda, bu öykü bitmez...

 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..