Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşk mutfakta pişer

Aşk mutfakta pişer
 

İrlandalı yazar Maeve Binchy’nin çok satan romanları ve üretkenliği konusunda sanırım çok fazla söylenecek söz olmasa gerek. Ancak benim dikkatimi çeken bir başka husus ise kitapları için bulduğu muhteşem, etkileyici ve hafızalardan silinmeyen roman isimleri. Bunlardan biri, şu an okuduğunuz yazımın başlığı: Aşk Mutfakta Pişer.

İtalyanca Aşk Başkadır, Yalnız Kadınlar Sokağı, Ateşböceği Mevsimi hemen ilk anda aklıma gelen birkaç Binchy kitabı daha. Her biri ayrı güzel ve farklı bir renk. Ancak bu yazımda kitap ve edebiyat anlatmayacağım.

Yazı fotoğrafını gördüğünüzde eminim birçoğunuz belki defalarca seyrettiğiniz, dünya sinemasının kült filmlerinden biri olan “Postacı Kapıyı İki Kere Çalar” adlı klasiğin tanıdık karelerine gittiniz bile. Özellikle, mutfakta geçen aşk sahnesi, galiba sinema eğitimi veren okullarda dahi müfredata girmişti.

Aşk mutfakta pişer mi pişmez mi bilemem. Ancak iyi bildiğim bir şey varsa o da; aşkın ve tutkunun, sevginin ve arzunun, yerinin-yurdunun, zamanının-mekanının olmadığıdır. Aşk, hesaba ve bir de kitaba gelmez efendim. Aşk felekten çalınır, felekten çalınan günün ise muhasebesi tutulmaz.

Bu toprağın imbiğinden süzülüp gelen sese kulak verelim bir de: “Erkeklerin kalplerine giden yol, midelerinden geçer.” Tabi ataerkil, pederşahi sosyolojik yapımız gereği bu atasözü “erkekler” üzerinden yürüyüp gelmiştir geçmiş zamanlar boyunca ama ben diyorum ki söz doğrudur ancak inanılmaz derecede eksiktir. Asıl kadınların kalplerine giden yol midelerinden geçer.

Aslında bu işin kadını-erkeği yok. Müthiş hazırlanmış bir yemek, zevkle döşenmiş bir masa, masadaki lavanta konulmuş kesme kristal vazo, nar çiçeği kokulu mum, bembeyaz örtü ve ateş kırmızısı peçete takımı, menekşe kokulu ve baharat aromalı şarap, en ince detayına kadar aşkla dizayn edilmiş geniş-ferah-dingin bir mutfak, derinden gelen müzik sisteminden ruh hücrelerinin en dibine dek sokulan Ana Gabriel’den “Eres Todo En Mi” ya da “Historia de Un Amor” ve ışıl ışıl yanan, çok ama çok şey anlatan bir çift göz. Geriye tek bir şey kalır...

“Benim sevdiğim ya da seveceğim erkek; mutfaktan, yemek yapmaktan, içmekten, damak tadından anlamasın, varsın hepsini ben yaparım bu işlerin” diyen bir kadına, ben hayatım boyunca rastlamadım. Tam aksine bu özelliklere haiz erkeklerin müthiş bir çekim güçlerinin olduğu yadsınamaz bir gerçek. Aksini düşünen bayan okurlarım varsa lütfen benimle düşüncelerini paylaşsınlar. Cidden çok merak ederim gerekçelerini.

Erkekler için de birlikte oldukları kadınların aynı zamanda iyi birer aşçı olmaları çok önemlidir. Aslında buna aşçı demek de yanlış. Birer mutfak virtüözü dersek sanırım daha iyi karşılayacak bu terim, anlatmak istediklerimi.

Mutfak virtüözü; mutfağındaki her bir nesneyi bir amaç dahilinde kullanan kişi demektir. Bu tanım ve terim de naçizane bendenize aittir. O mutfaktaki hiçbir eşya, resim, mutfak aleti, yeme-içme malzemesi, aydınlatma gereci, pencere, perde, jaluzi, tabak, kaşık, bıçak, baharatlar, içkiler, tutkuyla bağlı olduğun adam ya da kadın, yerdeki peluş halı, çalan müzik, kokan koku ve her şey...Her birinin, bir güzel gayesi vardır orada bulunmak için. Mutfak virtüözü tüm o şeyleri bir orkestrayı yönetir gibi idare eder ve içselleştirir. Beste, sadece ve sadece aşktır.

Aşkın tüm hallerini mutfakta yaşamak mümkündür. Mükemmel organize edilmiş bir yemekle; dingin, tutkulu, onarıma muhtaç, ateşli, şefkatli, sevecen, ölçülü, sınırsız, şehvani ve rahmani her türlü halini görebilir ve duyabilirsiniz aşkın.

Aşk mutfakta pişer. Çay gibi demlenir, şarap gibi yıllanır, arak gibi imbiklenir, damla damla damıtılıp, zerre zerre yaşanır. Aşkın hazmı zordur. Ağır yemektir vesselam. Zor yapılır, özen ve intizam ister. Malzemesi kaliteli, ölçüsü uygun olmalıdır. Kısık ateşte yavaş yavaş pişmeli, altı kapatılıp bir süre demlenmeye bırakılmalıdır.

Her iyi yemek gibi aşk da iyi servis edilmek ister. Demiştik ya aşk bir şovdur. Kalitesini, derinliğini, tüm aromatik tatlarını ve ortaya koyulan emeği göstermek ve hissettirmek ister.

Aşk mutfakta pişer. Aşk, yaşanmak ve yaşatmak ister.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..