Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşk nedir?

Aşk nedir?
 

Her zaman Leyla ile Mecnun’u kıskanırım, daha doğrusu Mecnun’a yani gerçek ismiyle Kays’ı. Bende Kays gibi Mecnun olmak herkese ve her şeye Leyla diyebilmeyi istemişimdir. Ama gel gör ki Kays’ın geçtiği toprak kadar olamamışız. Sonuçta Mecnunun sahip olduğu gibi aşka sahip olamadım ve sadece kıskançlığımla kala kaldım.

İskender Pala’yı bilir misiniz? Bilmem ama ben onun yazılarını özellikle Leyla ile mecnun hakkında yazdığı Leylayı tasvir ederken diyor ki “aslında Leyla öyle dünyanın en güzel kızı değildi, kara kuru bir kızdı ve Kays bunu sadece okula başladığının ilk gün görüp tutulmuştur ve mecnun olmuştur.”

Ahh Bu ne aşk bu ne sevgidir. Hiç kimseye böyle bir aşk nasip olmuş mudur? Böyle bir aşka şahitlik ettiniz mi? Ben etmedim büyük bir çoğunluğunuz hatta hepimiz malesef böyle bir aşka şahitlik edemedik.

Ben hep kendi filmimin esas kahramanı olmak istemişimdir. Bilmem acaba olacak mıyım? Kim bilebilir ben bilmiyorum. Bir gün gelirde kendi filmimde bir fügüran değilde bir başrol oynarım mı? Her şey belirsiz…

Yazıma başlarken ‘Aşk Nedir?’ diye sormuştum…

Aşk bazen acı çekmektir. Kalbin sızlayacak, kalbin bazen yerinden çıkarmış gibi hızlı çarpacak bazen de duracakmış gibi yavaş çarpacak. Bu fiziksel olarak ve psikolojik olarak size acı verecektir..

Bazen Aşk beklemektir… Ne kadar bekleyeceğini bilmeden dakikalar dakikayı kovalayacak saatler olacak, saatler haftaya, haftalar aylara, aylar yılları bulacak ama bekleyeceksin… Bazen gelmeyeceğini bildiğin halde bekleyeceksin…

Bazen aşk bir zehirdir. Aklına geldiği zaman insanı öldürür. Bir seferde öldürmez zamanla öldüren dünyanın en güçlü zehiridir.

Aşk umuttur… Sevdiğinle birlikte olmak onun gözlerini bir saniye de olsa görme umudu senin yaşam enerjindir.

Bazen Aşk vazgeçebilmedir. Ne kadar Aşkın için yanıp tutuşsan da, onun için her şeyden vazgeçebileceğini bilsen bile onun iyiliğini onun mutluğu her şeyin üstündedir. Ve onun iyiliği için her şeyden vazgeçebilmedir, hatta aşından bile! Onun için aşıkını kalbine gömmen gerekiyorsa onu da yapabilmedir.

Aşk kör olabilmektir. Ondan başkasını görmeme duymama ve de Mecun’un çöldeki her şeyi Leyla diye çağırması gibi her şeyi o olarak görebilmedir. Başka bir şey görememedir.

Aşk çoğu zaman güzelliktir. Aşkını aşık olduğun dünyanın en güzelidir. Hiçbir kusuru yoktur. Her şeyin en mükemmelidir.

Aşk nefestir. Her soluduğun havada o vardır. Onunla nefes alır onunla verirsin… O olmasa nefes alamazsın. O varken nefes alış verişin bile anlam kazanır.

Aşk bir denizin sahilinde kimsenin bilmediği bana ait bir koydaki kumsaldır. O kumsalda her şeyden uzak yaşarım bütün zorluklardan kötülüklerden kaçar oraya sığınırım. Orada nefes alırım, orada hüzünlerimden, acılarımdan umutsuzluklarımı orada unuturum. İnsan olduğumun farkına orda varırım.

Kısaca Aşk hayattır. Aşk Hayatın ta kendisidir. Aşkını bırakma ki yaşayabilesin. Sorarsın kendine neden aşık oldum? Neden, neden, neden? Yaşamak istediğinden dolayı, her şeyden uzak bir sahilde nefes alabilmek için. Gamdan, kötülüklerden zorluklardan acılardan umutsuzluklardan kurtulabilmek ve insan olduğunu anlayabilmek için Aşık olursun.

Günümüzde bu kavramın anlamı olarak bundan başka bir şey denilmiyor. Oysa bu kavram sadece böyle olmamalı. Biri çıkıp bunun böyle olmaması gerektiğini söylemesi gerekir. Ama aşık aşkını gizler ve onunla yanıp kavrulup kül olur… Aşk insanın kalbinin orta yerinde bir cumhuriyet kurmaz bir dikta rejimi kurar kalbin fiziksel sahibi olan insanı dinlemez. O kalbin manevi sahibinin gözünün içine bakar, sevgilinin ağzından çıkan tek kelimeyi anayasa yapar. İşte böyle bir şey olması lazım aşk.

Bir kusurum olduysa affedin... Sevgi ile Aşk İle Kalın...

Serdal Gür
TurkPDR.com

 
Toplam blog
: 6
: 1345
Kayıt tarihi
: 30.04.07
 
 

İlk Orta Liseyi Elazığ da Okuduktan Sonra Uludağ Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik..