Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '13

 
Kategori
Sinema
 

Aşk Oyunu: Her klişeden birer tutam...

Aşk Oyunu: Her klişeden birer tutam...
 

300 Spartalı filmiyle hafızalara kazınan ve P. S.  I Love You filmiyle romantik komedi dünyasının kralı haline gelen Gerard Butler, Ugly Truth filminden bu yana çok da romantik komedilerde boş göstermiyordu. Butler'ın Jessica Biel ve Hollywood'un gedikli oyuncular Uma Thurman, Catherine Zeta-Jones, Judy Greer ve Dennis Quaid ile başrolü üstlendiği Aşk Oyunu-Playing For Keeps, 15 Mart'ta vizyona girecek.

Yönetmenliğini Gabriele Muccino'nun üstlendiği film, iş ararken kendini bir anda oğlunun futbol takımında koç olarak bulan ve kent değiştiren George (Butler), eski karısı Stacie (Jessica Biel) ile koçun çevresindeki öğrenci velilerinin! hikayesi.

Futbol, Amerikan futbolu veya beyzbol oyuncularının sakatlanıp spor hayatları bitince veya çapta düşünce yaşadıkları, hatta genel anlamda futbol bugüne kadar birçok Hollywood filmine konu oldu. Yine bu filmde de rol alan Dennis Quaid'in rol aldığı Any Given Sunday bu filmlerin iyi örneklerinden biridir.

Hayata sıfırdan başlamak için kent değiştirmek de yine bir başka Hollywood klişesidir. Büyük kentten daha küçük bir yere, hatta yetiştiği kasabaya dönen kahramanlarımız burada mutluluğu, dostluğu ve hatta hatta aşkı yakalar. Burada da Butler'ın canlandırdığı George, bu kez yetiştiği kasabaya değil de eşi ve oğlunun bulunduğu yere geliyor ve futbol koçu oluyor.
                    

-Öğrenci velileri bir başka alem

Filmde George ve Stacie'nin ilişkisi ve oğluyla yaşadıklarından çok nedense futbol koçu olan George'un takımda çocukları olan öğrencilerin velileriyle yaşadıkları ağır basıyor.

Zeta-Jones'un canlandırdığı Denise, habire George'a yeni iş bumaya çalışıyor. Bu arada ünlü yıldız yıllar geçtikçe -belki de estetik operasyonların etkisiyle- izleyicinin ''acaba o mu değil mi'' diye düşünmesine neden olan bir çehreye bürünmüş. Ayrıca filmde epey bir etkisiz eleman.

Carl (Dennis Quaid) ile Patti (Uma Thurman), yine takımda yer alan iki öğrencinin velileri. Bu karı koca da çeşitli vesilelerle George ile sıkı ilişki halinde.

Barb ise tipik bir Judy Greer tiplemesi. Biraz deli dolu, saf, hareketli bir kadın. O da çocuğu takımda bulunan boşanmış bir kadın.

Filmin geneline bakıldığında bütün bu ünlü oyuncular son derece yüzeysel rollere sahip. Hiçbirinin herhangi bir ağırlığı veya filmin genel işleyişine bir katkıları yok. Bu kadar ünlü oyuncuya birden yer vermeye çalışılırken hiçbir hikaye anlatmama yanlışına düşülmüş. Kalabalık kadrolu Noel filmleri dahi bu filmden daha oturmuş bu anlamda.

                    
-Aşk hikayesi de havada kalıyor

Filmin sonlarına yaklaşılırken nihayet asıl konu olan George ve Stacie'nin geçmişte kalan aşkları ile George'un oğluyla ilişkisine sıra geliyor.

Bu kadar yaşanan olayın ardından bu noktaya gelinmesi ne bu aşkın geçmişte büyük bir aşk olduğu vurgusu sağlanıyor, ne de sağlam bir baba-oğul ilişkisi ele alınıyor. Bu arada, ayrılmış eşler arasında yeniden yeşeren aşk ve bu parçalanmış ailelerde çocuğun yaşadıkları annesiyle/babasıyla ayrı geçen zamandaki düş kırıklığı vs. de yine bir başka Holllywood klişesidir.

Sonuç olarak, Aşk Oyunu havada mesajların uçuştuğu ama hepsinin üstünkörü kaldığı, kalabalık ve ünlü oyuncu kadrosu olan, ama hiçbirinin ağırlık kazanamadığı, klişelerle dolu ama o klişelerin bile iyi işlenemediği bir film.

Film için ne iyi, ne de kötü denilebilir. Daha iyi bir film seçeneği bulamayıp boş vakit geçirmek isteyenler için vasat bir seyirlik...

 
Toplam blog
: 90
: 2229
Kayıt tarihi
: 05.02.13
 
 

Yaşamın her anına renkli gözlükle bakacak Seyirci Kedimiz... Kimi zaman oyunlarını binbir güçlükl..