Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '09

 
Kategori
Öykü
 

Aşk şampiyon kalbimde -5.BÖLÜM

Aşk şampiyon kalbimde -5.BÖLÜM
 

"RESİM:ALINTI"


AŞK ŞAMPİYON KALBİMDE

5.BÖLÜM

10 GÜN SONRA

“Neden bu kadar huzursuzsun Zekeriya.” diye sordu Çiçek.

Dalgın görünüyordu genç adam.

“Yoksa ailenle benim hakkında…”

Uzandı kızın elini aldı avuçlarının arasına.

“Henüz konuşmadım canım ama her ne olursa olsun başımın tacısın sen…”

“Ailene rağmen mi…”

“Aileme rağmen… Güzellikle olmazsa… Beni kaybedebilirler…”

“Bunu isteyemem senden Zekeriya… Ben… Kimse üzülmesin istiyorum… Hayatımıza çizeceğimiz yolda karanlıklar bırakarak ilerlemek istemiyorum…”

“Sen üzülme canım… Her şey yoluna girecek.”

“Öyle diyorsun ama aklın başka yerde gibi.”

“Ah… Evet… Şu üzerinde çalıştığım reklam kaymasından bahsetmiştim “

“Evet…”

“Henüz bir şey bulamadım… Zamanım daralıyor..Reklam metni ortada yok…Metin belli olacak ki kim oynayacak ..O aşamaya gelebileyim..Patron da sıkıştırıyor yeni bir yüz olsun diye”..

“Bir düşünelim… Bir bisküvi reklamı değil miydi bu “

“Evet… Sloganı oturtamadım .”

“Hhım… “dedi Çiçek çenesini ovuşturarak…

“Seno Bisküvileri kendisi çıtır çıtır… Yemesi kıtır kıtır…”

“Bir daha söyle bakayım..”

“Seno Bisküvileri kendisi çıtır çıtır… Yemesi kıtır kıtır…”

“Harika valla… Müthişsin aşkım… Patron bunu kesin beğenir.”
………………..

Esma elinde iktisat kitabı sayfalarını çevirip duruyordu... Yarın ki büyük sınav için gözden geçirmesi gereken onca konu varken nedense bir türlü kendini derse adapte edemiyordu kız.


Bu kitabı eline aldığında nedense o dersin hocası gelip yerleşiyordu gözlerinin önüne… O ilk günden sonra Selim ona hiç soru sormamıştı… Hiç konuşmamıştı… Sınıfta yokmuş gibi davranıyordu… Yan yana geçmeleri gereken durumlarda sadece başı ile selamlıyordu kızı… Bu durum Esma’yı çok rahatsız etmişti ilk başlarda umursamasa bile… Zira gün geçtikçe var olduğunu hissettirmeye çalışsa da buna fırsat bulamıyordu… Selim dersini anlatıp çıkıyordu… Sınıftaki hemen herkes derse katılırken Esma sadece dinlemekle yetiniyordu… Zaman zaman “acaba ilk gün ki soru yağmurundan sonra benim konulara hakimiyetimin tam olduğunu anladığı için mi yoksa o son konuşmamızda onu hala tanımadığımı söylediğim için mi beni tanımaz gibi davranıyor “diye düşünmeden edemedi kız…

“Esma…Esmaaa..”

“Çiçek…”

“Hah evdesin…”

“Ders çalışmam lazım . Yarın büyük bir sınavım var ama adapte olamadım hiç.”

“Kalk o zaman biraz alışveriş yapalım yarın akşam için…”

“Yarın ne var ki…”

“Yarın …Büyük gün senin için de benim için de…Zekeriya ‘yı yemeğe davet ettim…”

“Senin için büyük günmüş…”

“Senin de sınavın var ya o bakımdan…Hem sen bunca zamandır çıkıyorsunuz beni daha tanıştırmadın eniştemle deyip durmaz mısın..”

“Evet…Yalan mı …Tanıştırmadın tabii.”

“Ha bir de arkadaşı gelecek Zekeriya’nın…”

“O niye o…”

“Biliyorsun ailesi Terme’de onun... Burada kimsesi yok. Evini paylaştığı arkadaşından başka… Yani kardeş gibilermiş onunla… Öyle bahsetti ki ben de ona bu kadar yakın olan arkadaşını tanımak istedim.”

“Aman sıkı sıkı sarıl kaçmasın enişte bey.”

“Bu ne demek şimdi Esma.”

“Siz kadınlar … Çoğunuz bir erkek olmazsa hayatınızda öleceğinizi sanıyorsunuz..”

“Tam bir feminist düşüncesi…Senden de bu beklenir…Senin gibi bir feministten başka ne düşünce beklenir ki zaten…”

“Ben feministtim ama siz de aptalsınız…”

“Niyeymiş o ..Doğanın kanunu bu Allah çift yaratmış insanları..”

“Bak ne güzel söyledin… Çift yaratmış…Siz ne yapıyorsunuz…Diyelim ki bağlandınız bir erkeğe.. Dıdısının dıdısını tanısanız ne olur tanımasanız..Ya sen o adamla mı hayatını sürdüreceksin ailesiyle mi..Ailesi yetmedi arkadaşları..”

“Offf.Amma çok söylendin Esma… Sen öyle yaparsın…Hadi kalk da alışverişe gidelim..Yapacak çok iş var daha..”

“Sen git ya .Misafiri çağıran sensin neden ceremesini ben çekiyorum..”

“Esma…”dedi Çiçek manalı manalı.

“Belki de arkadaşı…”


“Sakın Çiçek … Sakın aklının ucundan bile geçirme.”

“Sen de yardım et o zaman…”

“Tamam teslim oldum. Gidelim alışverişe.Zaten iktisat açmıyor bugün beni.

………………………

GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ

Tüm öğrenciler başlarını sınav kâğıtlarına eğmiş Selim Hoca’nın sorduğu tek bir soruya en doğru nasıl cevap vereceklerini düşünüyorlardı…

Esma’da düşünüyordu elbette. Ama dün nasıl aklını toparlayıp ders çalışmadıysa, bilgilerine güvendiyse bugün de konsantre olamıyordu. Gözleri ister istemez sıraların arasında takılan genç adama takılıyordu…Ve ayak sesleri tam da onun oturduğu sıranın anında durdu.

Tedirgin olmuştu kız.

Selim göz ucu ile boş kağıda baktı ve bakışlarını kıza çevirdi.

“Zaman geçiyor Esma … Sen hiçbir şey yazmamışsın” dedi günlerden sonra ilk defa…

“Nihayet varlığımı fark etti “diye düşündü kız…

Ve o anda daha da ilgi çekmek istedi nedense… Adamın onunla ilgilenmesinden garip bir haz duyuyordu kız.


Ela gözlerini kaldırdı ve hınzırca o yeşil gözlere baktı aklına ekonomi dergilerini incelerken okuduğu bir cümlenin gelmesi ile zafer kazanmışçasına coşku yayıldı kızın gözlerine.

“Ben sınavımı bitirdim Hocam “diyerek uzattı boş kâğıdı genç hocaya.

“Ama bu kağıt boş Esma…”


“Evet boş… Düşündüm ki…Bu kağıt sizin sorunuzu en doğru cevabı.”

Selim’i yine şaşırtmaya başlamıştı işte bu garip kız.Ne demek istemişti şimdi…

“Seninle çok işimiz var “diye düşündü Selim.

“Sınavım bittiğine göre çıkabilir miyim?”

“Elbette” dedi Selim çenesini sıvazlayarak…

Çıkacakken döndü kız o şaşkın yeşil gözlere baktı…

“Sınav bir devse eğer … O devin karşısında da ben varım.Tam bu noktada kendime güvenmezsem, bu savaşı baştan kaybederim." Diyerek o çok bilindik gülümseyişini gönderdi karşısındaki şaşkın adama ve çıktı sınıftan.

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..