Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '12

 
Kategori
Tarih
 

Aşk uğruna bir Sanat harikası:Tac Mahal

Aşk uğruna bir Sanat harikası:Tac Mahal
 

İlk insandan bu yana dünya üzerinde insan eliyle ve fikriyle yapılmış birçok yapı var. Neredeyse doğal olarak hiçbir şeyin kalmadığı günümüzden yüzlerce yıl önce yapılmış bazı sanat harikalarını görünce gerçektende  o dönemin teknolojisiyle insanlar bunu nasıl yapmışlar demeyen hiç kimse yoktur. Sözgelimi, yolumuz İstanbul’a düştüğünde devasa Süleymaniye camisi, Sultanahmet camisi ve birçok Osmanlı camisini gördüğümüz vakit ağzımız açık, başımız yukarıda kubbe ve minareleri seyre dalarken içimizden de hayretler içinde bunu geçiririz.

Türk elinin, emeğinin ve fikrinin değdiği her toprakta ortaya konulan eserler, toplum menfaati ile birlikte daha çok büyük bir sevgi duyulan nesneye karşı  ahde vefa gibi güzel duygular, sevdiğini yüceltmek, anmak ve hatırlamak için yazılmıştır. Bu sevilen çok zaman Cenab-ı Allah olmuş camilere yansımış, Peygamber Efendimiz(S.A.V) olmuş naatlar söylenmiş, devlet büyükleri olmuş namına gazeller okunmuş, saraylar dikilmiş, risaleler tutulmuş ve portre ve minyatürleri çizilmiştir. Ancak sevilen yar olunca, aşk, sevgi, minnet, hayranlık ve ahde vefa öyle sanat eserlerine yansımıştır ki bugün bile insanlar üzerinde çok ayrı bir yeri olan eserler bunlardır.

Timur’un torunlarından Babür Şah tarafından kurulan Babür İmparatorluğunun(1526) 6.hükümdarı Şah Cihan, önemli bir devlet adamıydı. Yıllarca mirasçılarından olduğu Timur İmparatorluğu'nu yeniden kurmaya çalışmış, Maveraünnehir'e defalarca seferler düzenlemiştir. Büyük atası Timur'un hayallerinin kenti Semerkant'ı 3 kez geri almış, ancak kaybetmiştir.(www.wikipedia.org/SahCihan)

Şah Cihan’ı sadece bu özellikleri ile tanımış olsak, eminim değerli yeri sadece tarih kitaplarında kalacaktı. Yunus Emre’nin dediği gibi “Baki kalan gökkubede hoş bir seda imiş.” İşte aşıklarında sedaları sevdikleri uğruna yaptıkları, yaptırdıklarıdır. Şah Cihan’da 3.eşi ama en çok sevdiği eşi Mümtaz Mahal ile bir isyanı bastırmak için ordularıyla Burhanpur’a gittiği vakit Mümtaz Mahal’ini 14.çocuklarını doğururken kaybetti. İmparator,bu olaydan sonra devlet işlerinden elini  çekmeye başlamış, 2 yıl yas tutmuştur. Bu 2 yıllık yasın ilk yılında İmparator, Osmanlı topraklarından Mimar Sinan’ın öğrencileri Mehmet İsa Efendi ve Mehmet İsmail Efendi’yi davet etmiş, bu iki mimarın öncülüğünde başlanan Tac Mahal, 4 kubbeninde tamamlanmasıyla tam 20 yılda bitirilmiştir. Ayrıca yine İstanbul’dan gelen Hattat Serdar Efendi anıtının dört bir yanına Yasin Suresinin ayetlerini adeta bir nakış gibi işlemiştir.

Şah Cihan’da öldüğünde eşi Mümtaz Mahal’ın yanına defnedildi. Böylece seneler süren hasretinden sonra sevdiğine kavuştu. Sevdiğine dair gördüğü son şey, onun için yaptırdığı bu nadide eserdi. Bugün dünyanın 7 harikasından biri olan ve bütünüyle mermerden yapılan bu nadide eserin dünya üzerinde aşk için yapılmış en güzel eser olarak lanse edildiğini, Anadolu’dan  çok çok uzaklarda böyle bir Türk devletinin olduğunu ve bu eser yapımı için İstanbul’dan Osmanlı mimarlarının davet edildiğini bilmek  bizler için ayrıca mutluluk ve ibret verici. İbret alınacak nokta bugün maalesef insanların sevdikleri için bir şeyler yapmayışı ya da yapamayışı. Halbuki herkes sevdiği için güzel bir şeyler verse şu dünyaya dünya da kötü olan çok bir şey kalır mı?

 
Toplam blog
: 3
: 448
Kayıt tarihi
: 18.07.12
 
 

Memur ailenin memur çocuğu, bir garip yolcu -ANKARA - ..